Sosyal Medya

Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Döviz kuru ve ralli…’

8 Mayıs 2023

Türkiye seçimlere doğru giderken ve tartışmalar farklı başlıklarda yoğunlaşırken, bir yandan kimsenin çok da dikkatini çekmeyen dolar / TL kurundaki yukarı yönlü hareket devam ediyor. Aslında buna şaşırmak saflık olur ama yine de kısa süre öncesine kadar herkesin gündemindeki bir konu nasıl gündem dışı kalıyor bunu da sorgulamak lazım.

Kurun geldiği seviye açısından baktığınızda bir konunun daha altını çizmek lazım. O da enflasyon, işsizlik gibi veriler nasıl vatandaşın gündeminde gerçekliğini yitirdiğiyse, bugün Türk reel sektörü açısından ortaya konulan kur açıklaması da gerçekçiliğini yitirmiş vaziyette.

Bu, zannedildiğinden de önemli bir konu. Çünkü reel sektör kurun gerçekliğine inanmayı bıraktığı noktada, kendi kurunu uygulamaya başlar. Günün sonunda ihracat pazarlarında zorlanırken, aradaki maliyet yurtiçindeki fiyatlara yansır ve enflasyonu düşürme hamleniz boşa düşer. Zira artık kurun enflasyon ve fiyatlar üzerindeki etkisini de tespit edemez hale gelirsiniz.

Tam bu aşamada Hazine ve Maliye Bakanı Nebati’nin ikili kur meselesinin gündeme gelmesini yine yalanlaması üzerinden bir kontrolsüzlüğü de konuşmak gerekir. İşsizliği, enflasyonu yok sayan ekonomi yönetimi, şimdi de tamamen gerçekliğin elden kaçmasından kaynaklanan kur farklılaşmasını Kapalıçarşı – Merkez Bankası eksenine sıkıştırıp, konuyu kapatmaya çalışıyor.

Bakan Nebati bir noktada haklı. Çünkü ülkede ikili bir kur sisteminden söz etmek mümkün değil. Her firmanın, her sektörün kendi üretim ve pazar koşullarına göre belirlenen döviz kuru var. Yani ikili bir kurdan değil, çoklu bir kur gerçeğinden söz etmemiz gerekiyor.

Bakan bunu değerlendirirken de bir ifade kullanıyor. Diyor ki: “Türkiye’nin gerçeklerine baktığımızda döviz kurlarının ralli yapmasını gerektirecek bir altyapı yok.” Öncelikle ortada bir ralliden söz etmek mümkün değil.

Sanki büyük zikzaklar çizen ve inip çıkan bir kurdan bahsediyormuşuz gibi davranıyor. Oysa kurun sistemli bir biçimde yukarı hareket ettiğini görüyoruz. Altyapı meselesine gelince döviz ihtiyacımızı da yok sayan bir anlayış ortaya çıktığı çok açık.

Kısa vadeli borç ve cari açık finansmanı için neredeyse 240 milyar dolara ihtiyacımız var. Botaş’ın Ruslar’a doğalgaz ödemesini ötelediğini öğreniyoruz. Rakam telaffuz edilmese de bunun karşılıksız olmayacağını siyasi ya da ekonomik bir maliyeti de önümüze getireceği açık.

Yetmedi; çok kur uygulamasıyla fiyat dengesizliğinin oluştuğu bir piyasa yapısına bakarsanız, altyapının değil, altyapısızlığın yarattığı sorundan söz edebiliriz. Dünyadaki gelişmeleri de işin içine katar, birikmiş döviz fayı stresini de hesaplarsanız, gerçek olmayan enflasyona göre bile kurun çok daha yukarıda olması gerektiğini görüyorsunuz.

Tekrar altını çizeyim bir ralliden değil, çıkıştan söz ediyoruz. Çok uzun zamandır baskılanan kurun çıkışında, riskler kadar, seçim sathında kuru bastırmak için kullanılan kaynakların bir bölümünün seçim harcamalarına gittiğini de düşünürsek, aslında yükselişin nedenini anlamak mümkün.

Bu da yetmiyor… ABD’den gelen açıklamaları, AB’nin Rusya’ya yönelik tartıştığı 11. yaptırım paketinin detaylarını da okuduğunuzda kaynağı belirsiz para girişinde azalma olma ihtimali de çok olası.

Velhasıl kelam zaten değerinin çok altında bir dolar / TL kurundan söz ederken, konuyu ralliye bağlamak, çoklu kur oluşan bir yapıda meseleyi ikili kura indirgemek ve sorunların farkında olmamak ya da yok saymak yeterince bir risk algısı zaten. Bunun üzerine ne söylenebilir? Ancak bir soru sorabiliriz? Işığı görüyor musunuz?

[email protected]

 


İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: Daralma fırsata dönüşür mü?Çetin Ünsalan Yazdı: Daralma fırsata dönüşür mü?

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: Çetin Ünsalan Yazdı: “Ekonomiye diyetisyen lazım…”

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: Binayla Merkez Olunmaz!Çetin Ünsalan Yazdı: Binayla Merkez Olunmaz!

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan yazdı:   Hayat şartlarıÇetin Ünsalan yazdı:   Hayat şartları

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları