Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Avrupa’nın yeşil yolu…’
17 Mart 2023İklim krizi ile başlayan, ardından karbon nötr hedefleriyle taçlanan ve son olarak da yeşil mutabakat ile gündemimize giren süreçte yeni bir aşamaya gelindi. Önce herkes romantik bir mücadele zannetti; ama işin öyle olmadığını belliydi.
Bundan hem dünyanın verdiği alarmın, hem de iktisadi olarak rekabeti şekillendirmenin ve pozisyon alma arzusunun regülasyonlar üzerinden hedeflenen yanları vardı. Nitekim bilhassa yeşil mutabakat süreci 1 Ocak 2023 ile birlikte başladı.
Önümüzde üç yıllık bir dilim var ve git gide sertleşecek; ya mal satamaz hale gelinecek ya da 2026 itibariyle yüksek gümrük vergileri ile muhatap olunup, rekabet edilemeyecek. Avrupa pazarına tedarikçi ya da ihracatçı olarak hizmet verenlerin zaten uymaktan başka çaresi yok. Çünkü alıcı bastırıyor.
Ama çok kısa süre içerisinde bu yeni rekabet koşullarının dünyada da etkin olacağını rahatlıkla söylemek mümkün. Zaten bir konu, finansmana erişimin şartlarından biri haline geldiyse mesele bitmiştir.
Fakat bu konuda elektrik faturasının son ödeme tarihini bekler gibi son dakikayı bekleyenler için kötü bir haberim var. Avrupa atağa geçti. 16 Mart 2023 tarihinde Avrupa Komisyonu iki yasa teklifini gündeme getirdi.
Net Sıfır Sanayi Yasası ve Kritik Hammaddeler Yasası… Bu iki yasanın AB yeşil mutabakat sanayi yasasının can damarı olduğu ve yeil sanayi devrnimine öncülük edeceği ifade ediliyor. Europeanclimate kaynaklı bilgi notuna göre, sadece iki yasayla hedeflenenleri bire bir paylaşmak istiyorum. Çünkü benim anlatacaklarımdan daha etkili olacaktır.
“Net-Sıfır Sanayi Yasası:
Yeni ve geliştirilmiş yerli üretim hedefleri: Yasa, 2030 yılına kadar temiz teknolojilerin en az yüzde 40’ının AB’de üretilmesini amaçlıyor.
Bürokrasi azaltılıyor: Komisyon özellikle güneş, rüzgar, batarya ve daha fazlası dahil olmak üzere “stratejik teknolojiler” için izin ve finansmana erişimi iyileştirmeyi amaçlıyor. Bu, başarılı başvuru sahiplerinin son derece kısaltılmış zaman çizelgelerinden yararlanmasını sağlayacak olan ‘Net Sıfır Esneklik Projeleri’ etiketlerinin verilmesi yoluyla gerçekleşecek.
Net Sıfır Sanayi Vadileri: Yasa, Üye Devletlerin, Net Sıfır Dayanıklılık Projelerine ev sahipliği yapabilecek ve net sıfır sanayi için Avrupa merkezleri olabilecek net sıfır sanayi tedarik zincirinin üretim tesislerinin inşası veya genişletilmesi için arazi üzerinde özellikle uygun alanları belirlemelerine izin verecek.
Kritik Hammaddeler Yasası:
AB içerisinde madencilik ve geri dönüşüm: 2030 yılına kadar AB’nin stratejik hammadde tüketiminin yüzde 10’u AB’de çıkarılmalı ve Birliğin her bir kritik hammadde için yıllık tüketiminin yüzde15’i kesinlikle geri dönüşümden sağlanmalıdır.
Çeşitlendirme: Komisyon, ‘2030 yılına kadar, Birliğin ilgili herhangi bir işleme aşamasındaki her bir stratejik hammaddeye ilişkin yıllık tüketiminin yüzde 65’inden fazlasının tek bir üçüncü ülke menşeli olmamasını’ öneriyor.
AB malı hammaddeler: Yasa teklifine göre AB, değer zinciri boyunca işleme kapasitesini arttırmalı ve yıllık stratejik hammadde tüketiminin en az yüzde 40’ını üretebilmelidir.
Stratejik projeler: Komisyon ve henüz kurulmamış olan Avrupa Kritik Hammaddeler Kurulu, daha kolaylaştırılmış ve öngörülebilir bir izin sürecinden faydalanacak ‘stratejik projeleri’ belirleyecektir. Bunlar Devlet yardımı şeklinde kamu desteği alabilecektir.
Üçüncü ülkelerin desteklenmesi: Komisyon, Çin’in ‘Kuşak ve Yol’ girişimine karşı 300 milyar Euro’luk büyük bir girişim olan Küresel Geçit Stratejisinin mali gücüne dayanarak üçüncü ülkelerde de ‘stratejik projeleri’ tespit etmeyi ve desteklemeyi amaçlamaktadır. AB, ortaklarına değer katan, sürdürülebilir kalkınmalarını geliştiren, ekonomik kalkınmanın yanı sıra sürdürülebilir yönetişim, insan hakları, çatışma çözümü ve bölgesel istikrarı teşvik eden tedarik zincirleri oluşturmayı amaçlıyor.”
Gördüğünüz gibi tamamiyle bir dönüşümü, kısmen kamucu bir anlayışla içten tedarik sisteminin desteklenmesini, yenilenebilir enerji ve sürdürülülebilirlik çerçevesinde döngüsel ekonomiyi esas alan, filmin gittikçe sertleşeceğini, rekabetçi olma ve bağımlılıktan kurtulma hedeflerinin öne çıktığı bir düzenleme.
Ve eğer bu bakış açısına inanmıyorsanız daha kötü bir haberim var. Bunların hiçbiri şaka değil.