Çetin Ünsalan Yazdı: ‘AVM Bankası…’
18 Aralık 2023BDDK Başkanı Şahap Kavcıoğlu, bankacılık sektörüyle ilgili yaptığı değerlendirmede, sektörü ekonominin istikrar çıpası olarak nitelendirdi. Gerçekten de bankacılık sisteminin durumu ekonomiler için önemlidir.
Hatta bu değerlendirmeyi yaparken takipteki kredilerin de yüzde 1,5 ile tarihi düşük seviyede olduğunu söyledi. Durum buysa memnuniyet verici. Fakat tam bu aşamada bir kaç soru yöneltmek gerekiyor.
Mesela enflasyon muhasebesi konusunda bankacılık sektörü neden uygulama dışında bırakıldı? Onlar neden enflasyon muhasebesi yapmayacaklar? Bu konuyla ilgili sağlıklı bir açıklama yapılması şart.
Bunun sermaye piyasalarının en büyük aktörü olan sektör gerçeğinden hareket edersek, çıpa bize nasıl bir fotoğraf ortaya koyacak? Neden işin bu halini görmezden geliyoruz? Zaten iyi bir resim verecekse problem yok. Niçin imtina ediyoruz?
İkincisi de takipteki alacaklar meselesi… Türkiye’deki vatandaşların tamamının bankalara borcu olduğunu biliyoruz. Hatta geçenlerde açıklanan bir araştırma sonuçlarına göre yüzde 77 gibi ezici bir oranla, insanlar gıda gibi günlük ihtiyaçlarını kredilerle karşılar hale geldi.
Yine bu borçluların içinde yüzde 46’sının kredi kartlarını nakit çekim olarak kullandığı sonucu paylaşıldı. Peki enflasyonun altında geliri arttırılacak ve zaten satın alma gücünü yitirmiş insanların, bu konuda yarattığı risk nedir?
Bence açıklamaya bunun da eklenmesi gerekiyor. Hatta zaman zaman artan ve eksilen ortalama 20 milyon adedi aşkın icra dosyası hangi noktalarda yeniden yapılandırıldı ki, takipteki alacaklar yüzde 1,5’e düştü? Bunun içinde varlık yönetim şirketlerine devredilenlerin oranı ne?
Yine mesela bu takipteki alacaklara AVM’ler de dahil mi? Son olarak Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın konuya ilişkin beyanatından anlıyoruz ki, 450 alışveriş merkezinin 70 tanesi borcundan dolayı bankalara devredildi.
Dolaylı icradan bahsetmiyoruz. Bu merkezler, borçlu oldukları bankalara yükümlülüklerini yerine getirmedikleri için devroldu. Ticaret Bakanı Bolat’ın ifadesi bu. Peki bu toplam kredi hacmi içerisinde ne kadar büyüklüğe sahip?
Hatta Bakan Bolat, AVM açılımlarının hız kestiğini söylediğine göre, bunların bir başka yatırımcıya satılabilme olanağı da sınırlı bulunuyor demektir. O zaman bankalar bu alacaklarına karşılık devraldıkları AVM’leri nasıl bir değer olarak bilançolarında gösteriyorlar?
Gördüğünüz gibi ‘söyledim gitti’ oynamak yerine, bu işi sohbete ya da mülakata çevirsek daha net yanıtlarını alabildiğimiz sorular olacak ortada. Net yanıtlar ise, olumlu ya da olumsuz cevabı ne olursa olsun öngörülebilirliği arttırdığı için ekonomi adına güven verir.
Söyleyip topu taca atarak, konuları kapattığımız sürece, gerçekle ilgisi olmasa bile soru işaretleri bırakırsınız. Gerçekten AVM Bankası haline gelen sektörün, bu konudaki gerçek durumu nedir? BDDK Başkanı’ndan bu konuda da açıklama bekliyoruz.