Çetin Ünsalan: Konuttan kurtulamayan ekonomi
19 Eylül 2023Bugün yaşadığımız ekonomik açmazların içinde, eldeki kaynağı tek bir alana yatıran, hatta o alan da toprağa para gömüp, spekülasyonla fiyat belirlenen bir sektörden başka bir anlam taşımayan konut sektörü olunca ekonomiyi çıkmaza sokmakla kalmadık, turizmden tekstile diğer iş kollarındaki insanları bile emlak sektörünün parçası haline getirdik.
2023 yılında ve orta vadeli programda ihracat kaynaklı üretimden söz ederken, halen önümüzdeki süreçte, yani seçim sathında 81 ile konut yapmaktan bahsediyor, ama konut fiyatlarından gayrimenkullerin emlak değerlerine kadar hiç bir şeyi dizginleyemiyorsak, yaşananların hiç birinden ders almadık demektir.
Tekrar ve yine altını çiziyorum. İnşaat önemli bir sektördür. Fakat kalkınan bir ekonominin ihtiyaçlarından kaynaklanan inşaatlaşma sağlıklı olandır. Tüm sektörleri yok sayıp, hatta yasaya hülle yaptırıp tarım arazilerini bile inşaata açarsınız, o ekonomiden zenginleşme çıkmadığı gibi, fakirleşmeye paralel aşırı borçlu bir yapı, kronikleşen finans ihtiyacı ve istihdam problemi elinizde kalır.
Reel sektörünüz inim inim finansman peşinde koşarken ve ulaşamazken, ulaşanlar da yüksek maliyetlerle karşı karşıya kalırken, ödemeler zinciri ciddi problemlerle boğuşurken, firmalarınız kısa vadeli yüksek borca razı hale gelmişken, elde avuçtaki paraları tekrar konut alanına yatırmak büyük bir hatadır.
Şu an insanların konut problemi yok. Konuta sahiplik ya da kiralık ölçüsünde ulaşamama, ulaşamayacağı fiyatlarla muhatap olma problemi var. Sadece seçimde hoş gözükmek uğruna bu hatada ısrar ediyor olmak ne mantıksal ne de iktisadi bir fotoğraf vermiyor.
Daha acısı bu ısrarda devam edildiği sürece, dış kaynak kesileceği gibi, içte insanların normal işlerine yatırım yapmasının da engelleneceği bir ekosistem besleniyor. Şu inşaat yapma sevdasından vazgeçin.
Hatırlatıyorum; inşaatlar sadece gelişen ekonomilerin ihtiyacından kaynaklanıyorsa sağlıklı bir alan olur. Aksi takdirde tüm aracın durduğu, hatta el freninin çekik olduğu bir ortamda sürekli gaza basıyor olmanız, en iyi ihtimalle motoru yakar.
Konut kredisini ya da sübvansiyonunu yıllardır yapmamıza rağmen, fiyatların düşmediği, hatta kontrol çıktığını görmüyor muyuz? Halen yerel seçimleri kazanmak uğruna bu hatada ısrarın sebebi ne?
Türkiye’nin üretime, istihdama, kalkınmaya, hatta tüm bunları yaparken dış ticaret fazlası verecek yapılanmalara, finansmanı buna yöneltecek bir bakış açısına ihtiyacı varken, milyonlarca doları yine toprağa gömmeye niyetlenmenin bir kişi çıkıp bana mantığını anlatabilir mi?
Üstelik inşaat artık yapıldığı sürece diğer alt sektörleri besleyen değil, aynı firmalar inşaatta öne çıktığı için, alt firmalara ödeme yapmayan ve zehirleyen bir hal aldı. Kronik sorunu çözmeden bu aspirin tedavisiyle kanser olmuş hastayı, tedavi etmek yerine öldüreceksiniz. Anlayın artık şunu.