Çetin Ünsalan: İstiyorum OVP’si
7 Eylül 2023Nihayet beklenen Orta Vadeli Program açıklandı. Ne çıktı derseniz, temenniler manzumesi… Çünkü yıllardır ekonomiyi yöneten bir yapının, seçimlerin üstüne Eylül ayına kadar süre isteyim, sonra da hedefler ortaya koyup, ‘bunları yapacağız’ demesi aslında en garip olandı.
İnsanın ister istemez ‘bu kadar ay neyi bekledik o zaman’ diye sorası geliyor. Çünkü tüm beklentiyi buraya kadar getirdikten sonra daha somut bir yol haritasının ortaya çıkması gerekiyordu.
Fikren herkesin altına imza atacağı, ama neyin nasıl yapılacağının belli olmadığı, nasıl finanse edileceğinin de soru işaretlerine bırakıldığı bir yapı sağlıklı bir görüntü vermedi. Zira bugüne kadar hedefini tutturmuş tek bir OVP yok.
Hedeflemeler güzel ama gerçekçi mi; tartışılır. Mesela yıllar içerisinde hem büyümeyi sağlayıp, hem enflasyonu düşürüp, hem de istihdamı arttıracağımızdan söz ediyoruz, ama ‘nasıl’ sorusunun yanıtını vermiyoruz.
Bu neden önemli biliyor musunuz? Mesela ihracata odaklanmışız ama ithalata yönelik üretim yapımızı nasıl dönüştüreceğimize dair bir başlık yok. İthalat düşsün, ihracat artsın ve artı verelim diyerek buna ulaşamayız.
1 trilyon dolarlık bir ekonomi haline dönüştüğümüzden söz ediliyor, ama son kur artışlarıyla birlikte neredeyse 700 milyar dolar büyüklüğüne gerilemiş bir ülke fotoğrafı göz ardı ediliyor. Bütçe açıklarından bahsedilirken, iki yıldır bütçenin yılın yarısında neden bittiğinin de yanıtı yok. Açıkçası bundan sonra bitmeyeceğinin de garantisi gözükmüyor.
TOBB araştırmalarına göre yüzde 5 büyüyerek, sadece 850 bin üniversite mezununun 500 binine istihdam yaratma kabiliyeti bulunan bir ülkenin, ortalama yüzde 4,5 büyüyerek yılda nasıl 900 bin istihdam yaratacağı ise yanıtsız kalan sorulardan bir diğeri.
Hem büyümeyi hedefleyip, hem de enflasyonla mücadele etmek nasıl olacak? Bu da yanıtsız bekliyor. Herhangi bir envanter yapmadan hangi sektörleri destekleyeceğimiz de gözükmüyor.
Yenilenebilir enerjiye destek vereceğimizi söyleyip, sıfır karbon hedefine atıfta bulunup, doğalgaz, maden ve petrol meselesi üzerine bir kurgu yapmanın mantığı da zor anlaşılır cinsten.
Yapısal reformlar eklenmiş, ama hangi yapısal reformun ne zaman ve ne koşulda, nasıl bir yol haritasıyla uygulanacağı yok. Biraz fintech meselesi, biraz yenilenebilir enerji, biraz dijital dönüşüm başlıkları gönlü okşuyor ama orada da nasıl bir mekanizma kurulacağına dair detay yok.
Özetle bir iyi niyet mektubunun, temenniler manzumesi olarak önümüze konulduğunu, büyümeyi, düşük enflasyonu, dış ticaret fazlasını ve para çeken ülke olmayı istediğimizi söyleyip, konuyu kapattık.
Kısaca ‘ben istiyorum ekonomisinden’, ‘ben istiyorum OVP’sine geçiş yapmışız. Sahi en son ne istemiştik. Faiz, dolar, enflasyon düşsün. Sonuç ne? Çok geç olmadan bence, planlama ile bezenmiş, yol haritası belli bir program yapalım.