Çetin Ünsalan: Asgari ücret tahmini ne olur?
6 Kasım 2023Sene sonu yaklaşırken, gündem yeniden asgari ücret üzerinde yoğunlaşmaya başladı. Komisyon henüz toplanmadı diye düşünebilirsiniz ama bunun çok da anlamı kaldığı kanaatinde değilim.
Hem son yıllarda komisyon ne tartışırsa tartışsın, ücretin merkezden belirleniyor olmasının getirdiği gerçek önümüzde, hem de son olarak Mehmet Şimşek’in de üzerinde durduğu ‘gerçekleşen değil, hedeflenen enflasyonun’ ücret artışlarında baz alınacak kriter olacak söylemi ortada.
Elbette akıllarında ne var bilmek mümkün değil. Bunun bir müzakere sonucunda gerçekleşmeyeceği de kesin gibi. Çünkü kimsenin böyle bir kaygısı yok. Bu nedenle bence komisyonu bile toplayıp, işi temaşaya çevirmesinler.
Peki tahmin edebilir miyiz? Bilemeyiz ama akıl yürütebiliriz. Burada da kriteri yeniden değerleme oranı ve bakılan kriterlerden biri olan yurtiçi üretici enflasyonuna koyarak bir oran konuşabiliriz.
Önce geçen yıla bakalım. 2022 yılında enflasyon TÜİK’e göre yüzde 64,27 olarak açıklandı. Aralık 2022 itibariyle yurtiçi ÜFE Yüzde 97,7 idi. Yeniden değerleme oranı da yüzde 122,9 olarak belirlendi
Buna tek bir istisna uygulandı; MTV ve o da zaten ödenmiş vergiye rağmen üçüncü bir taksit tahsil edilerek gerçekleşen yurtiçi ÜFE’ye yaklaştırıldı. Peki tüm bu göstergelerin içinde asgari ücret ne kadar arttırıldı? Yüzde 54,6.
Esasen bu rakamda da sıkıntı var. Asgari geçim ücretini de içine yedirdikleri için bunun çok altında bir orandan söz etmek gerekiyor. Nitekim yılın ortasında bu yetmeyince 8 bin 500 TL’lik ücret, 11 bin 400 TL seviyesine çekildi.
Dönelim 2023 yılı gerçekleşmeleri üzerinden 2024 asgari ücret tahminine… Öncelikle son enflasyon raporunda Mehmet Şimşek’in baz kriter olarak koyduğu hedef enflasyon oranı yüzde 36’ya çıkarıldı. Neye göre yüzde 36 diye sorarsanız, kimse bunun yanıtını bilmiyor ama rakam bu.
Ardından Kasım başında açıklanan Ekim enflasyonunda yurtiçi ÜFE’nin yüzde 39 olduğu ifade edildi. Hemen eş zamanlı olarak da 2024 yılı için yeniden değerleme oranının yüzde 58,46 olduğu duyuruldu.
Yani kamu ceza, harç, pasaport gibi kalemlere bu oranda zam yapacak. Niye bu hedeflenen enflasyonun üzerinde bunu da çözebilmek mümkün değil. Lakin tüm bunları dikkate alarak bir değerlendirme yapacak olursak bir tahminde bulunabiliriz.
Cumhurbaşkanı’nın yeniden değerleme oranını yüzde 50 arttırma ya da azaltma yetkisi bulunuyor. Azaltmayacağına göre arttırdığını düşünsek yüzde 97 tepe nokta olur. Hedef zam artış oranı ne? Şimşek’ten aldığımız kadarıyla yüzde 36.
Seçim zamanında bunu yapamayacaklarını biliyoruz. Gönlümden kopan kriteri ile birlikte, muhtemelen Aralık sonunda yüzde 40 – 50 dilimi arasında bir artış ile muhatap olacağız. Bu mantıkla bakarsanız. Asgari ücret 16 – 17 bin TL civarına, en az emekli ücreti de 11 bin TL dolayında bir rakama oturtulur. Bugünkü kurdan da 600 dolar civarında bir asgari ücret konuşulur. O dönemde kur daha yüksekse bunu 500 dolara doğru iteleyebiliriz.
2023 yılıyla örtüşüyor mu? Evet. Bu haliyle reel sektör verebilir mi? Hayır. İnsanlar bu rakama geçinebilir mi? Hayır. Kesin mi? Elbette değil. Ama önceki performanslar ve yaklaşımlar bize bunu anlatıyor.
Yeter mi? O zamana kadar açlık sınırının en az 15 bin TL’ye ulaşması öngörülüyor. Bu da emeklinin yine gözden çıkarıldığı, asgari ücretlinin de ilk maaşı cebine girene kadar açlık sınırının kıyısına geldiği filmi yine bize oynatır. Sonra da çıkıp anlatırlar: Cumhuriyet tarihinin en iyi maaşını verdik. Satınalma gücü? İşte onu sorma…