Ekonomi
Uluslararası Çalışma Örgütü: Küresel yavaşlamanın kurbanı mavi yakalı olacak!
ILO'nun Dünya İstihdam ve Sosyal Görünüm raporuna göre, küresel istihdam artışı ve insana yakışır çalışma koşulları üzerindeki baskı sosyal adaleti zayıflatma riski taşıyor...
ILO’nun Dünya İstihdam ve Sosyal Görünüm raporuna göre, küresel istihdam artışı ve insana yakışır çalışma koşulları üzerindeki baskı sosyal adaleti zayıflatma riski taşıyor. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) yeni raporuna göre, mevcut küresel ekonomik yavaşlama daha fazla çalışanı iş güvencesi ve sosyal korumadan yoksun, daha düşük kaliteli ve düşük ücretli işleri kabul etmeye zorlayarak COVID-19 krizinin daha da kötüleştirdiği eşitsizlikleri vurguluyor.
ILO’nun “Dünya İstihdam ve Sosyal Görünümü: Eğilimler 2023” (WESO Trends) başlıklı raporuna göre, küresel istihdam artışının 2023 yılında sadece yüzde 1,0 olacak. Yine aynı rapora göre, küresel işsizliğin 2023 yılında yaklaşık 3 milyon artarak 208 milyona ulaşması bekleniyor. Öngörülen bu artışın ılımlı boyutu büyük ölçüde yüksek gelirli ülkelerdeki sıkı işgücü arzından kaynaklanmaktadır. Bu durum, 2020-2022 yılları arasında küresel işsizlikte görülen düşüşün tersine dönmesi anlamına gelecektir. Bu, küresel işsizliğin kriz öncesi ölçütün (2019’da belirlenen) 16 milyon üzerinde kalacağı anlamına gelmektedir.
İşsizliğin yanı sıra “iş kalitesinin de önemli bir endişe kaynağı olmaya devam ettiği” belirtilen raporda, “İnsana Yakışır İş sosyal adaletin temelidir” deniliyor. Yoksulluğun azaltılmasında on yıldır kaydedilen ilerleme COVID-19 krizi sırasında sekteye uğramıştır. Çalışmaya göre, 2021’deki yeni toparlanmaya rağmen, daha iyi iş fırsatlarının devam eden sıkıntısı muhtemelen daha da kötüleşecek.
Mevcut yavaşlama, birçok çalışanın daha düşük kaliteli, genellikle çok düşük ücretli, bazen de yetersiz çalışma saatlerine sahip işleri kabul etmek zorunda kalacağı anlamına geliyor. Ayrıca, fiyatlar nominal işgücü gelirlerinden daha hızlı arttıkça, hayat pahalılığı krizi daha fazla insanı yoksulluğa itme riski taşıyor. Bu eğilim, birçok ülkede düşük gelirli grupları en çok etkileyen COVID-19 krizi sırasında görülen önemli gelir düşüşlerinin üzerine gelmekte.
Raporda ayrıca, karşılanmamış istihdam ihtiyacının yeni ve kapsamlı bir ölçüsü olan küresel iş açığı da tanımlanıyor. Bu ölçüt, işsizlerin yanı sıra, çalışmak isteyen ancak cesaretleri kırıldığı ya da bakım sorumlulukları gibi başka yükümlülükleri olduğu için aktif olarak iş aramayan kişileri de kapsamaktadır. Küresel iş açığı 2022 yılında 473 milyon olarak gerçekleşmiştir ve bu rakam 2019 seviyesinin yaklaşık 33 milyon üzerinde.
STAGFLASYON KOŞULLARI ÜRETKENLİĞİ VE İŞGÜCÜ PIYASASINDAKİ TOPARLANMAYI TEHDİT EDİYOR
WESO Trends’e göre işgücü piyasasındaki bozulmanın başlıca sebepleri arasında jeopolitik gerilimler ve Ukrayna’daki çatışma, pandeminin düzensiz toparlanması ve küresel tedarik zincirlerinde süregelen darboğazlar yer alıyor. Bunlar bir araya gelerek 1970’lerden bu yana ilk kez stagflasyon (aynı anda yüksek enflasyon ve düşük büyüme) koşullarını yarattı.
Kadınlar ve gençler işgücü piyasalarında önemli ölçüde daha kötü durumdalar. Küresel olarak, 2022 yılında kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 47,4 iken, bu oran erkeklerde yüzde 72,3’tür. Bu yüzde 24,9’luk fark, ekonomik olarak aktif olmayan her erkeğe karşılık iki kadın olduğu anlamına gelmektedir.
Gençler (15-24 yaş arası) düzgün bir iş bulma ve sürdürme konusunda ciddi zorluklarla karşılaşmaktadır. İşsizlik oranları yetişkinlerin üç katıdır. Gençlerin beşte birinden fazlası (yüzde 23,5) istihdamda, eğitimde veya öğretimde değildir (NEET).
ILO Genel Direktörü Gilbert F. Houngbo, “Daha fazla insana yakışır iş ve sosyal adalete duyulan ihtiyaç açık ve acildir” dedi. “Ancak bu çoklu zorlukların üstesinden gelmek istiyorsak, yeni bir küresel sosyal sözleşme oluşturmak için birlikte çalışmalıyız. ILO, destek oluşturmak, ihtiyaç duyulan politikaları oluşturmak ve bizi işin geleceğine hazırlamak için Küresel Sosyal Adalet Koalisyonu için kampanya yürütecektir”
ILO Araştırma Departmanı Direktörü ve rapor koordinatörü Richard Samans, “Küresel istihdam artışındaki yavaşlama, COVID-19 krizi sırasında yaşanan kayıpların 2025’ten önce telafi edilmesini beklemediğimiz anlamına geliyor” dedi ve ekledi:
“Satın alma gücü, ekolojik sürdürülebilirlik ve insan refahı konularında karşı karşıya olduğumuz birbiriyle bağlantılı krizlerin aşılmasında üretkenlik büyük önem taşıdığından, üretkenlik artışındaki yavaşlama da önemli bir endişe kaynağıdır”
BÖLGESEL 2023 İŞGÜCÜ PIYASASI BEKLENTİLERINDE ÖNEMLİ FARKLILIKLAR
2023 yılında Afrika ve Arap Devletlerinde istihdamın yüzde 3 veya daha fazla artması beklenmektedir. Ancak, artan çalışma çağındaki nüfusları nedeniyle her iki bölgede de işsizlik oranlarının çok az düşmesi beklenmektedir (Afrika’da yüzde 7,4’ten yüzde 7,3’e ve Arap Devletlerinde yüzde 8,5’ten yüzde 8,2’ye).
Asya ve Pasifik ile Latin Amerika ve Karayipler’de yıllık istihdam artışının yüzde 1 civarında olması öngörülmektedir. Rapora göre Kuzey Amerika’da 2023 yılında istihdam artışı ya çok az olacak ya da hiç olmayacak ve işsizlik artacaktır.
Avrupa ve Orta Asya, Ukrayna’daki çatışmanın ekonomik etkilerinden özellikle olumsuz etkilenecek. Ancak 2023 yılında istihdamın azalacağı tahmin edilirken, çalışma çağındaki nüfustaki sınırlı büyüme göz önüne alındığında işsizlik oranlarının çok az artması bekleniyor.
cumhuriyet.com