Rafael Sadi: ‘Erdoğan seçimi kazanmak zorunda’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üniversiteden sınıf arkadaşı, İsrail’de yaşayan gazeteci Rafael Sadi, Patronlar Dünyası için İsrail’den Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı seçiminin nasıl gözlemlendiğini, bakış açısını, siyasi değerlendirmeleri kaleme aldı.

Rafael Sadi, sokaktaki İsrail’li, iş insanları, basın ve İsrail devleti açısından Türkiye’deki seçimlerin ve sonuçlarının ne ifade ettiğini analiz ettiği yazısında, seçimi kim kazanırsa kazansın İsrail Devletinin kazanacak olan lideri arayarak tebrik edeceğinin altını çizdi.

İşte, Rafeal Sadi’nin Patronlar Dünyası için kaleme aldığı o yazı:

İsrail Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçimlerine nasıl bakıyor ?

Evet bu oldukça ilginç bir sorudur ve cevabı da çok basit değildir. Şöyle ki İsrail toplumu Türkiye konusunda  homojen değildir.

SOKAKTAKİ İSRAİL’Lİ İÇİN TÜRKİYE

Sokaktaki İsrailli için Türkiye ANATALYA ,(Bir türlü Antalya demeyi öğretemedik) BODRUM ,MARMARİS, KAPALI ÇARŞI, İSTİKLAL CADDESİ ve ucuz  alışveriş , güzel lokantalar ve turizm demektir.

Ne Erdoğan ne de  herhangi bir siyasi olay kimsenin umurunda değildir.

Bu nedenle de sadece 2022 de Türkiye’yi ziyaret etmiş turist sayısı 500 binden fazladır.

İŞ İNSANLARI İÇİN TÜRKİYE

İş insanları nezdinde baktığımızda ise iki rakam vererek konuya açıklı getirmek yeterli olacaktır.

Mavi Marmara olayı esnasında iki ülkem arasındaki Dış ticaret hacmi 2 milyar dolar iken aradan geçen 12 yıl sonra 2022 sonu itibarı ile bu hacim 10 milyar doları bulmuştur.

Yani işadamları nezdinde de  “İsraillilere terör devleti” , “Tevratı Tahrif ettiniz” ve “One Minute” olmadı. “Siz adam öldürmeyi çok iyi  bilirsiniz”  veya  “El Aksa bizim kırmızı çizgimizdir” ifadeleri kimseyi çok fazla etkilememektedir.

Halk genelinde bu ifadeler  sevgi ile karşılanmamakta ancak bu ifadelerinde sadece “siyasi oy” hesabı ile yapıldığını gayet iyi bilmektedirler.

İSRAİL BASINI TÜRKİYE SEÇİMLERİNİ NASIL DEĞERLENDİRİYOR

İsrail basını ise bu konuda bile tarafsızlığını soğuk kanlılığını muhafaza etmekte ve Türk basınındaki ciddi analizleri yayınlamaktadırlar.

Gelin hep birlikte inceleyelim;

Maariv gazetesi:

Türkiye: Muhalefet adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na destek gösterisi

Türkiye’de Bir dönem sona mı eriyor diye manşet atıp Erdoğan’ın bu seçimleri kaybedebileceğinden söz ediyor. Son anketlerde  Erdoğan’ın %41.1 Kemal Bey’in de %42.6 aldığını (Hangi anket kurumu belirtilmemiş) ve seçimin çekişmeli geçeceği aktarılıyor.

Vurgulanan en önemli detay ise depremin Erdoğan aleyhindeki yıkıcı etkisidir. Tabii bunun yanı sıra  ekonomideki deprem de  Erdoğan aleyhinde görülmektedir.

GLOBES GAZETESİ:

Türkiye

Anketler Türkiye’de bir değişiklik öngörüyor ve seçim ekonomisi bile Erdoğan’ın iktidarda istikrar kazanmasına yardımcı olmuyor.

Şeklinde manşet atıyor.Ve  Kürt Partisi’nin Muhalefet partisine destek olduğunun altını çiziyor.Aynı gazete makalesinde de seçimin adeta ortada olduğunu gerçekçi bir tahmin yapmanın kolay olmadığını belirtiyor.

İSRAİL DEVLETİNİN BAKIŞ AÇISI

Gelelim İsrail Devleti ve diplomasisi bu konuda ne diyor veya ne demiyor.

Devletler aslında  ikili veya değişik menfaatlere göre  ilişkilerini düzenler ve ilişkide oldukları devletlerin liderlerinin veya partilerin yönetimleri ile vede ideolojileri ile çok fazla ilgilim olmazlar. Bu devlet ve lider veya parti bizim için ne kadar iyidir hesabını yaparlar ki olması gereken de odur.

Dindardır veya liberaldir, devlet politikaları için pek fazla önemli sayılmaz. İşte bu noktada  Erdoğan’ın İsrail hakkındaki bütün olumsuz söylemleri İsrail devleti için çok fazla anlam taşımaz (Tabii ki bir kenarda not edilmiş durmaktadır bütün ifadeler ) ama ilişkiler bu notlara göre düzenlenmez.

Kısa ve uzun süreli ilişkiler bu notlardan çok daha önemlidir. Mesela  Kürt -İşid Petrollerinin, İsrail’e en kavgalı dönemlerde bile akmış olması dış ticaret hacminin bugünkü seviyelere çıkması en önemli delilerdir.

İSRAİL DEVLETİ KAZANANI TEBRİK EDECEK

Bu nedenledir ki, İsrail Yahudi Devleti bu konuda  bir tek kelime bile söylemiş değildir hatta söylemeyecektir de. Seçimden sonra da kim kazanırsa tebrik edilecektir.

Bu arada Türkiye Büyük Elçiliğinde çalışan bir dostum arayarak “abi oy kullanmaya gelmeyecek misin” diye  sitem etti. Ben de, “arkadaşım Cumhuriyet Bayramı respsiyonlarına davet edilmeyenleri halen vatandaş sayıyor musunuz” diye  takıldım. Bilmiyorum belki bugün yarın oy kullanmaya giderim.

Bu arada seçim derken seçmen nerede olursa olsun oldukça ilginç bir baskı altındadır. Bir taraftan ortamın ,ekonominin ve hayat pahalılığının vermiş olduğu sıkıntılar hatta yönetimlerin yapmış olduğu iddia edilen mali yolsuzluklar ve binbir türlü medyatik etken ile adeta bir beyin yıkama eylemi altındadır.

Yani oy kullanırken kimsenin baskısı altında olmadan oy kullanabiliyor muyuz diye soracak olursa kesinlikler HAYIR.

Yüzlerce kez  bir yerlerden beynimiz adeta tecavüze uğruyor ve çoğunlukla da  kimse de prezervatif kullanmadan yapıyor bunu. Beynimiz habire hamile  kalıyor.

Evet az bir şey kaba oldu ama başka nasıl izah edebilirdim bilmiyorum. Tahtakalede büyümüş biri olarak  bayağı da efendice anlattım sanırım.

GOOGLE AMCAYA SORDUM: “KİM POPÜLER”

Bu arada benim sürekli baş vurduğum bir amcam vardır. Ve her seçimde bana doğru yolu göstermiştir. Google Amca hangi liderin ne kadar popüler olduğunu söylüyor. Google arama motoruna  seçime katılacak liderlerin isimlerini yazıp kaç arama yapıldığını bildiriyor.
Bu seçimde ittifaklar olduğu için bu kez ittifak liderlerinin toplam popülaritesini ölçmekte yarar vardır:
RECEP TAYYİP ERDOĞAN : 24.200.000

DEVLET BAHÇELİ:9.190.000

ZEKERİYA YAPICIOĞLU : 564.000

CUMHUR İTTİFAKI TOPLAMI: 33.954.000

KEMAL KILIÇDAROĞLU :25.100.000

MERAL AKŞENER :10.900.000

TEMEL KARAMOLLAOĞLU :1.930.000

GÜLTEKİN UYSAL :1.450.000

ALİ BABACAN :9.840.000

AHMET DAVUTOĞLU:3.250.000

MİLLET İTTİFAKI TOPLAMI:52.470.000

Evet Google Amca  iki ana grup arasındaki popülarite  sayılarında Millet İttifakı’nın daha popüler olduğunu ve seçimlerde önemli bir güç olacağının mesajını vermektedir.

Bu her şey demek değildir, aynen anketler gibi. Sonu ak mı kara mı sandıkta belli olacaktır.

Ben şahsi kanaatim Sayın Erdoğan’ın bu seçimleri almak zoruında olduğu istikametindedir.

Seçim gününe kadar yapması gereken bütün hamleleri yapacağından ve sandık sonuçlarını lehine çevirecek her türlü  imkanı kullanacağını düşünüyor ve öngörüyorum. Kazanmaması  durumunda ise  olumsuzlukların yaşanma tehdidi de  Cumhur ittifakı liderlerince de fütursuzca dile getirilmektedir.

Ve bu oldukça rahatsız edicidir. Sakin ve huzurlu bir seçim geçmesini dilerim.

patronlardunyasi.com