Genel
Erkan Baş: “Seçim İlk Turda Bitecek, Toplumun Erdoğan’a Tahammülü Kalmadı”
Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, GAİN Haber’de canlı yayında Duygu Demirağ’ın sorularını yanıtladı. Seçimin ilk turda biteceğini öne süren Baş, son dönemde TİP’in milletvekili adaylarıyla vitrine odaklandığına yönelik eleştirilere yanıt verdi...
Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, GAİN Haber’de canlı yayında Duygu Demirağ’ın sorularını yanıtladı. Seçimin ilk turda biteceğini öne süren Baş, son dönemde TİP’in milletvekili adaylarıyla vitrine odaklandığına yönelik eleştirilere yanıt verdi. TİP’in “yüzde 3” hedefini, Emek ve Özgürlük İttifakı içerisinde yaşandığı iddia edilen gerginliklerin perde arkasını ve Selahattin Demirtaş’la görüşmesini anlattı.
TİP’in vitrine odaklandığı ve milletvekili adaylarıyla emek hareketini yansıtmadığına yönelik eleştirilerle ilgili Baş, partinin aday listelerine bütünlüklü olarak bakıldığında, birinci sırada işçilerin olduğunun altını çizdi. Antalya’dan örnek vererek, “Bütün partilerin listesinde bir turizm patronu var; sadece TİP’in listesinde bir turizm emekçisi var. Hangisi Antalya’yı daha iyi temsil eder?” diye sordu.
“Adaylarımız bir mücadelenin sonucunda tanınmış insanlar”
Erkan Baş konuyla ilgili şöyle konuştu: “Kamuoyu haklı olarak, ‘ünlü kontenjanı’yla ilgileniyor. Böyle bir kontenjanımız yok bizim. Hepsi belirli bir mücadelenin sonucu olarak toplum tarafından tanınmış insanlar. Türkiye’deki tek aktör Mehmet Aslantuğ değil ki, örneğin Kürtçe şarkı söylediği için linçlenen Ahmet Kaya’nın yanındaki duruşuyla gönüllerimizde yer etmiş biri. Türkiye’de bir Kürt sorunu yok mu bugün? Bu sorunun çözülmesi için Türklere düşen görev yok mu? Mehmet Aslantuğ bunun çok önemli simgelerinden bir tanesidir. Aynı şekilde İrfan Değirmenci; İzmir, Cumhuriyet değerleri, gazetecilik dediğinizde Türkiye’de ilk akla gelebilecek isimlerden biridir. İrfan da ‘Ben aday olmak istiyorum’ diye partiye gelmedi. ‘Ben artık mücadeleye dahil olmak istiyorum’ dedi. Biz de ‘Gel seçimlerde aday ol’ dedik.”
https://www.youtube.com/watch?v=xxewcYVhXt4
“Sermaye bizim cesaretimize saygı duyuyor”
Duygu Demirağ’ın son dönemde iş insanlarının TİP’e oy vereceklerini ifade ettiklerini söyleyerek, “Sosyete partisi misiniz?” diye sorması üzerine Baş, “Açık, net, dümdüz, hiç eğilip bükülmeden, biz işçi sınıfının partisiyiz. Emeğiyle yaşayanların, alın teriyle yaşayan insanların partisiyiz. Sermayenin çok küçük bir bölümü Türkiye’nin içinde bulunduğu bu yıkıntı halinden rahatsız, bizim cesaretimize esas olarak saygı duyuyorlar. Sırtımızda yumurta küfesi yok. Kimseye borcumuz yok. Halktan aldığımız desteği siyaset alanına taşımaya çalışıyoruz. İkincisi biz samimi bir partiyiz, şeffaf bir partiyiz, sahici bir partiyiz. Olduğumuz gibiyiz. Bunların toplumun farklı kesimlerinde bir karşılık bulduğunu düşünüyorum” dedi.
“Bu zihniyetin bir daha iktidara gelmemesini sağlamamız lazım”
Mevcut iktidar döneminde, temel insan ihtiyaçları ve temel insan haklarının kâr konusu haline getirildiğini vurgulayan Baş, “Seçimden sonra bu zihniyetin bir daha iktidara gelmemesini sağlamamız lazım. Bu seçim Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına giriş kapısı. Temellerini hep birlikte atacağız” dedi. Baş, “Seçim ilk turda bitecek. Türkiye’nin 14 gün daha Tayyip Erdoğan tarafından yönetilmesine tahammülümüz kalmadığını görüyorum” ifadelerini kullandı.
“Bir oy Saray rejimine son vermek için, bir oy çocuklarımız için vereceğiz”
TİP açısından sahada gördükleri tablonun çok umut verici olduğunu belirten Baş, şöyle devam etti: “Verdiğimiz mücadelenin toplumda görüldüğünü, bilindiğini görüyoruz. TİP’in bir baraj problemi olmadığını anlatmamız lazım. Her yurttaş iki oy kullanacağını bilsin. Cumhurbaşkanlığı seçiminde kullanacağımız oyu Saray rejimine son vermek için kullanacağız. Parlamentoda önümüzdeki yüzyılda kendi sesimiz daha güçlü çıksın diye, çocuklarımız, torunlarımız için oy kullanacağız. Yuvarlak rakamla söylüyorum, verilen her 100 bin oyun karşılığında TİP listelerinden bir işçi, bir köylü, bir kadın, bir genç arkadaşımız parlamentoya gidecek ve emin olun geçen dönem dört kişinin yaptığından çok daha fazlasını yapacak.”