Politika
Erdoğan’ın “Yeni Anayasa” Mesajının Arkasında Ne Var?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son günlerde gündemi meşgul eden “yeni anayasa” mesajını tekrarladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son günlerde gündemi meşgul eden “yeni anayasa” mesajını tekrarladı.
Erdoğan, “Yeni anayasamızın hazırlık çalışmalarına başladık. Bu konuda tüm siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının katkısını bekliyoruz” dedi.
Peki, Erdoğan’ın “yeni anayasa” mesajı ne anlama geliyor? Bu soruyu hukukçu Erinç Sağkan’a sorduk. Sağkan, anayasanın değiştirilmesi gereken noktalarını ve Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi ortamı değerlendirdi.
Anayasanın Temel Hak ve Özgürlükler Kısmında Eksiklik Yok
Sağkan, anayasanın yargı başlığı altında bazı düzenlemeler gerektiğini belirtti. Özellikle hakimlik güvencesi ve savunmanın korunması konularında anayasal hükümler olması gerektiğini söyledi.
Ancak Sağkan, anayasanın temel hak ve özgürlükler kısmında eksiklik olmadığını vurguladı. Sağkan, “Anayasada ifade hürriyeti, basın özgürlüğü, seçme seçilme hakkı gibi maddeler var. Ancak bunlar uygulanmıyor. Türkiye’de ifade hürriyetinin tam anlamıyla hayata geçtiğinden bahsedebiliyor muyuz? Basının üzerindeki baskının olmadığından basının gerçekten özgür olduğundan bahsedebilir miyiz? Seçme seçilme hakkını tanıyan Anayasa Mahkemesi, milletin oylarıyla seçilen milletvekilini cezaevinde tutuyor. Biz hangi anayasayı konuşacağız? Hangi hak ve özgürlüğü konuşacağız?” diye sordu.
Sağkan, Türkiye’nin ağır bir anayasasızlaşma süreci içinde olduğunu söyledi. Yazılı belgelerin tek başına bir işe yaramadığını, anayasa olsa dahi uygulanmadığını ifade etti.
Kutuplaşmış Bir Zeminde Anayasa Tartışması Yapmak Uygun Değil
Sağkan, Türkiye’nin şu anda bir anayasa tartışmasının yapabilecek olgunlukta olmadığını savundu. Siyasetteki kutuplaşma, ötekileştirme ve terörize etme dilinin anayasa tartışması için uygun bir zemin oluşturmadığını belirtti.
Sağkan, “Anayasa, toplumun ortak değerlerini, uzlaşma noktalarını, gelecek vizyonunu yansıtan bir metindir. Ancak Türkiye’de böyle bir ortam yok. Toplum ikiye bölünmüş durumda. Bir yanda Erdoğan rejimine karşı çıkan yüzde 48, diğer yanda onu destekleyen yüzde 52 var. Bu iki kesim arasında bir diyalog, bir uzlaşma, bir saygı yok. Bu şartlarda anayasa yapmak mümkün değil” dedi.
Sağkan, Erdoğan’ın anayasa değişikliği gündemini kendi çıkarları için kullandığını iddia etti. Erdoğan’ın sınırsız cumhurbaşkanlığı, seçim barajının düşürülmesi, ittifakların kaldırılması gibi konularda anayasa değişikliği yapabileceğini öne sürdü.
Sağkan, “Erdoğan, anayasa değişikliği ile kendisine rakip olabilecek muhalefet partilerini zayıflatmak, kendi iktidarını pekiştirmek istiyor. Bu nedenle anayasa değişikliği teklifinde bulunacakları maddeleri çok iyi incelemek gerekiyor. Anayasa değişikliği toplumun yararına değil, Erdoğan’ın yararına olacaksa buna karşı çıkmak lazım” dedi.
Sağkan, anayasa değişikliği için tüm siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının katkısını beklediğini söyleyen Erdoğan’ın samimi olmadığını da sözlerine ekledi. Sağkan, “Erdoğan, daha önce de anayasa değişikliği için muhalefetle görüşmüştü. Ancak sonuçta kendi istediği gibi bir anayasa değişikliği yapmıştı. Şimdi de aynı şeyi yapacak. Muhalefetin görüşlerini dikkate almayacak. Sadece kendi çıkarlarına uygun bir anayasa yapmaya çalışacak” dedi.
Sağkan, Türkiye’nin yeni bir anayasaya değil, mevcut anayasanın uygulanmasına ihtiyacı olduğunu söyledi. Sağkan, “Türkiye’de temel hak ve özgürlüklerin korunması, hukukun üstünlüğünün sağlanması, demokrasinin işlemesi için yeni bir anayasaya değil, mevcut anayasanın uygulanmasına ihtiyacımız var. Anayasada yazan maddeler hayata geçirilirse Türkiye çok daha iyi bir yer olur” dedi.
kamupersoneli.net
