Gündem
Yapı denetimi özel şirketlerde: Katliama giden yolda döşenen taşlardan birisi
Prof. Cem Say’ın “cinayet nedir?” diye sorduğu soruya Prof. Gazi Çağlar, “Cinayet budur” yanıtını verdi. Bahsettikleri konu; yapı denetiminin TMMOB’dan…
Prof. Cem Say’ın “cinayet nedir?” diye sorduğu soruya Prof. Gazi Çağlar, “Cinayet budur” yanıtını verdi. Bahsettikleri konu; yapı denetiminin TMMOB’dan alınarak özel şirketlere verilmesi…
Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde, 10 ilde yüzbinlerce bina yıkıldı. Resmi açıklamalara göre şu ana kadar 36 binden fazla insan hayatını kaybetti. 1999 öncesi binaların yanı sıra yakın tarihte inşa edilen binalar da depremde yerle bir oldu.
Uzman raporlarına göre, yıkımın bu kadar büyük olmasının sebepleri bölgenin zemin yapısı, malzeme zafiyeti ve denetim olmaması.
İnşaatlarda denetim yetkisi “özel şirketler”e ait. Bu yetki daha önce TMMOB’daydı. Ancak 2013 yılında yapılan yasa değişikliği ile TMMOB’dan alındı.
Kahramanmaraş depreminin ardından konu yeniden gündeme geldi.
Yeni Şafak “Mimar ve mühendis vesayeti bitti” diye duyurmuştu
Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Cem Say, Yeni Şafak Gazetesi’nin 11 Temmuz 2013 tarihli haberini alıntılayarak, “Cinayet nedir?” notunu düştü.
Yeni Şafak, yapı denetim yetkisinin TMMOB’dan alınmasını büyük bir “sevinçle” duyurmuştu. Haberde, “TMMOB’un harita, plan, etüt ve projelerine ücret karşılığında vize verme yetkisini Çevre Bakanlığı’na devreden düzenleme Meclis’ten geçti. Bundan sonra projeler, hiçbir kurumun vize ve onayına tabi tutulmayacak” deniliyordu.
“Cinayet budur”
Prof. Cem Say’ın tweetini alıntılayan Prof. Dr. Gazi Çağlar ise “Cinayet budur” dedi.
“Katliama giden yolda döşenen taşlardan birisi”
Aposto’dan Abdullah Esin de konuyu bugünkü köşesine taşıdı. Esin, şöyle yazdı:
“TMMOB’den alınarak özel şirketlere devredilen yapı denetim görevi, inşaat şirketi olan kişilerin aynı zamanda yapı denetim firmaları da kurarak kendi kendini denetle(me)diği bir sistem yarattı. Depremlerde yıkılan birçok binanın müteahhitliğini yapan inşaat şirketlerinin aynı zamanda yapı denetim firması sahibi olduğu da göz önünde bulundurulduğunda hükümet tarafından yapılan düzenlemenin toplu katliama giden yola döşenen bir taş daha olduğunu görüyoruz.”
Esin, dönemin TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı’nın o günlerde düzenlemeye yönelik değerlendirmelerinde de aktardı. Soğanca, şöyle demişti:
“Yapı denetimi, idarenin yaptırım gücüne dayanarak yürüttüğü asli kolluk faaliyetleri içinde yer almakta olup, Anayasa`nın 128. maddesinde belirtildiği üzere, devletin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülmesi gerekmektedir. Oysa 4708 sayılı Yasa ile devlet, bu asli ve sürekli hizmetini -Anayasa`nın 128. maddesinin yürürlükte olmasına karşın-, özelleştirme konusu yapmıştır. Yapı denetimi, zemin ve temel raporlarından ruhsat aşamasına (aslında ruhsat aşaması dahil, çünkü ruhsat denetim raporlarına göre verilmektedir) kadar yapı denetim kuruluşlarına teslim edilmiştir.”
Kısa Dalga