Sosyal Medya

Gündem

Arap çöllerinde Osmanlı askerlerine ait bir tren… Yüzyılı aşkın süredir bulunduğu konumdan bir milim bile hareket etmedi

Hicaz Demiryolu'nda, Osmanlı askerlerine ait bir tren yüz yılı aşkın bir süredir neredeyse hiç hareket etmeden aynı noktada duruyor. Bu tren, Araplar tarafından Osmanlı'ya karşı düzenlenen sabotajın bir hatırası olarak günümüz ziyaretçilerine açık.

Arap çöllerinde Osmanlı askerlerine ait bir tren… Yüzyılı aşkın süredir bulunduğu konumdan bir milim bile hareket etmedi

Hicaz Demiryolu’nda, Osmanlı askerlerine ait bir tren yüz yılı aşkın bir süredir neredeyse hiç hareket etmeden aynı noktada duruyor. Bu tren, Araplar tarafından Osmanlı’ya karşı düzenlenen sabotajın bir hatırası olarak günümüz ziyaretçilerine açık.

 

 

Dönemin İngiliz casusu ve Arapistanlı Lawrence olarak bilinen kişi, Hicaz Demiryolu’nda Araplarla birlikte Osmanlı’ya karşı sabotajlar düzenleyerek bu trenin uzun yıllardır aynı yerde durmasına neden oldu. Trenin bu sabit durumu, görenleri hem duygulandırıyor hem de şaşırtıyor.

 

Bu tren, gelecek nesillere tarihî bir anlatı ve bilgi aktarımı sağlama açısından önemli bir örnek olarak kabul ediliyor. Tarihi bir yolculuğa çıkarak bu trenin acı dolu hikayesine tanıklık etmek mümkün.

 

Osmanlı’nın son dönemlerinde büyük politik etkilere sahip olan Hicaz Demiryolu Projesi, II. Abdülhamid tarafından tamamlanmıştı. Ancak I. Dünya Savaşı’nda İngilizler için önemli bir tehdit olarak algılandığı için bu proje, yok edilmeye çalışıldı.

 

Webtekno, hikâyenin temeli şöyle derledi;

 

 

Projenin temelleri II. Abdülhamid döneminde atıldı. Başlangıçta proje, Bağdat Demiryolu’nun uzantısı olarak düşünüldü. İstanbul’dan başlayan demiryolu Şam’a ulaşacak ve oradan da Mekke ile Medine’ye bağlanacaktı. Bu, Hicaz ile güçlü bir ulaşım ağı kurmayı hedefliyordu ve bu da Osmanlı’nın Orta Doğu’daki etkisini artırması anlamına geliyordu.

 

Ancak bu proje, İngilizlerin kontrol ettiği Orta Doğu için bir tehdit olarak görüldü. İngiltere, demiryolunun askeri amaçlarla kullanılacağını düşünerek projenin hayata geçmesini engellemek için çaba sarf etti. Bölgedeki Arapları, geleneklerinin bozulabileceğine ve yaşamlarının değişeceğine dair kışkırtarak proje karşıtı yapmaya çalıştı ve bu çabalarında başarılı oldu.

 

Cihan Harbi sırasında Osmanlı, 10 farklı cephede savaşıyordu. Bu cephelerden biri de Bağdat, Hicaz ve Ürdün-Kanal cephesiydi. Emperyalist güçler için yeni sömürgeler önemliydi ve bunun için Arap Yarımadası’ndaki Osmanlı egemenliğini kırmak istediler.

 

 

Şerif Hüseyin, Osmanlı’nın Suriye ve Filistin bölgelerindeki hakimiyetini sona erdirmeyi amaçlayan isyanın lideriydi. İtilaf devletleri, Şerif Hüseyin’e Arap topraklarında bağımsızlık vaat ederek onu 5 Haziran 1916’da isyana teşvik ettiler.

 

Bu isyanın öncüsü ve Arapları Osmanlı’ya karşı kışkırtan isimlerden biri olan Edward Lawrence, olayın içinde önemli bir rol oynadı. 1916-1918 yılları arasında Arap Ayaklanması ve Sina-Filistin Cephesi’nde Osmanlı’ya karşı silahlandırılmış Arap aşiretlerinin isyanında önemli bir konuma sahipti ve bu nedenle “Arabistanlı Lawrence” olarak anıldı.

 

Örgütlenen Arap isyancılar, demiryolunu hedef aldılar. 1917’deki bir saldırıda Hicaz Demiryolu’ndan kalkan bir tren patlatıldı. Tren, raylardan çıkarak havaya uçtu ve çöle yan yatarak durdu. Bu patlamadan sonra Osmanlı’nın bu bölgelerle olan bağlantısı kesildi. Şerif Hüseyin’in anlaşması sonrasında bağımsız bir Arap devletinin kurulmasına yönelik verilen vaatler, bu olayın ardından gerçekleşti ve Suudi Arabistan bugün bu bağımsızlık sürecini kabul ediyor.

 

O tren, o gün suikast sonucu durduruldu ve Türk askerlerinin şehit olduğu yerde hala duruyor. Suudi Arabistan, bu treni Osmanlı Devleti’ne karşı elde edilen zaferin bir sembolü olarak ziyaretçilere sunmaktadır. Sultan Abdülhamid’in projeleri tekrar ele alınmamış olsa da, farklı alternatif projelerle bu demiryolu için çalışmalar yapılmıştır.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler