Sosyal Medya

Ekonomi

Türkiye bankalar için zorunlu devlet tahvili alımını sonlandırdı

Merkez Bankası, bankaların belirli limitlerin üzerinde faiz oranlarıyla kredi vermeleri ya da ticari kredilerde hedeflerin altında kalmaları halinde ceza olarak devlet tahvili satın almalarını zorunlu kılan kuralları kaldırdı.

Türkiye bankalar için zorunlu devlet tahvili alımını sonlandırdı

Merkez Bankası, bankaların belirli limitlerin üzerinde faiz oranlarıyla kredi vermeleri ya da ticari kredilerde hedeflerin altında kalmaları halinde ceza olarak devlet tahvili satın almalarını zorunlu kılan kuralları kaldırdı.

 

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), bankaların belirli limitlerin üzerinde faiz oranlarıyla kredi vermeleri veya ticari kredilerde hedeflerin altında kalmaları durumunda ceza olarak devlet tahvili satın almalarını gerektiren kuralları kaldırarak, yerel kredi kuruluşları ve yabancı yatırımcılar arasında büyük tartışmalara neden olan bir uygulamaya son verdi. Merkez Bankası, bu düzenlemelerin, ekonomideki dolarizasyonla mücadeleyi güçlendirmek amacıyla ve kuralları basitleştirmenin bir parçası olarak kaldırıldığını açıkladı.

 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Bloomberg’e verdiği röportajda, eskiden Twitter olarak bilinen sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada “Amaç krediye erişimi kolaylaştırmak ve liraya geçişi teşvik etmek” şeklinde ifadeler kullandı. Bankaların belirli ticari faaliyetler için kredi hedeflerini tutturamamaları durumunda devlet tahvili satın almaları gerekliliğiyle birlikte bazı istisnai durumların hala devam ettiğini vurguladı.

 

Lira cinsinden tahviller, verilen açıklamanın ardından değer kaybederek 2 yıl vadeli tahvilin getirisini 169 baz puan artırarak Cuma günü %35,2’ye kadar yükseltti. Ayrıca, on yıllık tahvillerin getirisi yaklaşık %30 seviyesine yükseldi. Bankacılık hisse senedi endeksi ise İstanbul’da öğle saatlerinde %0,1’lik bir kayba geri dönmeden önce %2,1’e kadar yükseldi.

 

Bu düzenlemeler, devlet borçlarının getirilerini uzun süre yapay olarak baskılamış ve yatırımcıları şişirilmiş tahvil fiyatlarından uzak tutarak lira tahvil piyasasını etkili bir şekilde durdurmuş gibi görünüyor. Bankalar, daha ucuz ticari krediler sunmaya ve müşterilerini döviz tutmaktan caydırmaya zorlandıkları için piyasa oranları da bozulmuş durumda.

 

Zorunlu tahvil alımları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın düşük faiz oranlarına olan ilgisine uygun düşen ve sonrasında ortaya çıkan piyasa sorunlarını düzelten Merkez Bankası’nın önceki yönetimi tarafından getirilen bir dizi kuralların bir parçasıydı.

 

Ancak, Haziran ayında atanan Başkan Hafize Gaye Erkan liderliğindeki Merkez Bankası, kuralları basitleştirme sözü verdi. Merkez Bankası, ana para politikası aracı olarak manşet faiz oranını yeniden uygulamayı umarken, yetkililer, piyasalarda ve 900 milyar dolarlık ekonomide şoklardan kaçınmak için bu sürecin kademeli ve ölçülü bir şekilde gerçekleşmesi gerektiğini vurgulayarak sabrı teşvik etti.

 

Dubai merkezli East Capital International AB’de portföy yöneticisi olan Emre Akçakmak, “Başlangıç noktası oldukça zayıftı ve düzenleyici çerçeveyi basitleştirmek, parasal iletim mekanizmasını iyileştirmek ve aynı anda enflasyon beklentilerini çırparken ekonomi için önemli ters rüzgarlar yaratmadan her zaman kolay bir görev değildi” dedi ve şunları ekledi: “Henüz bu hedefe tam anlamıyla ulaştık mı? Muhtemelen değiliz. Ancak bu, küresel yatırımcılar için takip edilmesi gereken önemli bir hikaye.”

 

Hafize Gaye Erkan’ın başkanlığındaki Merkez Bankası, Haziran ayından bu yana beş toplantıda gösterge faiz oranını toplamda 26,5 puan artırarak bu hafta borçlanma maliyetlerini %35’e yükseltti. Ayrıca, daha fazla sıkılaştırma önlemi sinyali verdi ve analistler nihai oranın en az %40 olacağını tahmin ediyor.

 

Merkez Bankası’nın eski başkan yardımcılarından İbrahim Turhan, Cuma günkü hamleyi memnuniyetle karşıladı. Turhan, X’te “Sırada sermaye piyasasının normalleşmesi, lira getirilerinin piyasa koşullarına uygun hale gelmesi ve yurtdışında lira piyasasının canlanması var” şeklinde yazdı.

 

Ancak yıllar süren politika karmaşasının ardından, birçok yatırımcı temkinli davranmaya devam ediyor ve hala enflasyon oranının yaklaşık 30 puan altında olan faiz oranları normalleşene kadar kenarda beklemeyi tercih ediyorlar.

 

MUFG’nin EM araştırma müdürü Ehsan Khoman, “Umut verici olmakla birlikte, para politikasındaki normalleşme stratejisinin mevcut hızının, merkez bankası politika faizlerini fiyat istikrarını yeniden destekleyecek bir seviyeye getirene kadar önemli sermaye girişlerini canlandırmada yetersiz kalacağını düşünüyoruz” şeklinde yorumladı.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler