Bu hafta ekonomideki en önemli gündem, 22 Haziran’daki Merkez Bankası PPK toplantısında. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in göreve gelmesinin ardından rasyonel politikalara dönüş mesajı PPK’dan çıkacak metni önemli hale döndürdü. Fakat bir yandan da iş dünyasının önde gelen örgütleri çeşitli ekonomistlerle hazırladıkları raporları ekonomi yönetimine sunmaya başladı.
EKONOMİ gazetesinden Merve Yiğitcan haberinde iş dünyası STK’larından derledikleri yeni ekonomi yönetimine bizzat sunulan önerileri anlatıyor. Buna göre, reel sektörün en önemli gündemi mevcut para politikasının terk edilmesi, özellikle de faizlerin hiç artırılmayacağı söyleminin değiştirilmesi. Yanı sıra mevcut durumda inandırıcılığını yitiren yüzde 5’lik enflasyon hedefinin revize edilmesi gerektiğini belirten reel sektör temsilcileri, genel ve bölgesel teşviklerden ziyade ürün bazında seçici teşviklere de ağırlık verilmesi gerektiğine inanıyor.
Stratejik sektörlere ‘faiz koridoru’: Yeni ekonomi yönetimine sunulan öneri paketlerinde uygun faiz koşullarında finansman talepleri var. İş dünyası temsilcileri, stratejik sektörlere uygun faizle kredi sağlanması amacıyla TCMB’ye “Uzun Vadeli ve Hedef Odaklı Finansman Olanakları” paketi öneriyor.
Yerli ara malı üretimi yasası ve enflasyonla mücadele için özel yasa: Reel sektör temsilcileri, yerli üretimi artırmanın önemini vurgulamak için istedikleri özel yasada, ara malların yerli üretiminin desteklenmesini ve enerji maliyetlerinin azaltılmasına yönelik politikalar gereğine vurgu yapıyor.
KKM 2024 sonuna kadar devam etsin: İş dünyasının önerileri arasında Aralık 2021’de başlatılan ve an itibariyle 130 milyar dolar büyüklüğe ulaşan KKM’nin en azından belli bir süre (rezerv ve kur politikası ile yerel seçimler dolayısı ile en azından 2024 sonuna kadar) daha devam etmesi de var. KKM’den çıkış için turizm gelirlerinin döviz arzını belli oranda rahatlattığı yaz aylarının tercih edilebileceği ve kademeli bir çıkış kurgulanabileceği dile getiriliyor.
Kredilerin dönmesi güçleşecek: Dövize müdahalelerin azaltılması gerektiğini düşünen iş dünyası, dolar kurunun piyasa koşullarını yansıtacak seviyeye kontrollü ve planlı biçimde gelmesine izin verilmesini istiyor. Bankacılık sisteminde menkul kıymet tahsisi adı altında 10 yıllık tahviller biriktiği hatırlatılırken, olası bilanço zararının önlenmesi için bunların 1-2 yıllık menkul kıymetler ile değiştirilmesini istiyor. Şirketlerin kredilerini daha çok TL referans faizi üzerinden, değişken faiz ile almakta oluşlarının TCMB faiz artırdığında şirketlerin yeni kredi almasını zorlaştırarak kredileri döndürmesini güçleştireceği uyarısı yapılıyor. Bu nedenle halka arz ve tahvil ihracı yoluyla ek sermaye elde etmesinin önü daha hızlı açılması isteniyor.
TCMB-BDDK yetki çakışması önlenmeli: Mevcut kurumsal erozyonun, güven kaybının ve stratejik boşluğun aşılması için “Kurumların görev alanları yeniden tanımlanarak BDDK’nın bazı fonksiyonlarının TCMB tarafından devralınmaya çalışılmasının engellenmesi TCMB ile BDDK arasında zaman zaman ortaya çıkan yetki çakışmasının ortadan kaldırılmasını istiyor.
Enflasyon hedefi inandırıcı olmalı: %5’lik enflasyon hedefinin de bir an önce revize edilmesini istiyor ve 2024 için %15; 2025 için %9 ve 2026 için %5 yeni hedefler olarak öneriyorlar.
Bankacılıkta 300’den fazla düzenleme riskleri artırdı: Son iki yılda bankacılığı ilgilendiren birbiriyle uyumlu/uyumsuz 300’den fazla düzenleme yapıldığını aktaran iş dünyası temsilcileri, bu düzenlemelerin hedeflenen nihai amaca hizmet etmediği gibi finansal piyasalar üzerinde de likidite riskinden, faiz riskine, operasyonel risklerden regülasyona uyum riskine kadar birçok riski artırdığını; bu nedenle, bankacılık sistemini kilitleyen bu makro ihtiyati tedbirlerin zamana yayılarak gevşetilmesi veya kaldırılması gerektiği belirtiyorlar.
Ekonomi