Ekonomi
CNBC/Natasha Turak: Yıkıcı deprem, ülkenin geleceği için kritik zamana denk geliyor
Felaketin tozu hâlâ havadayken, Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgenin (MENA veya EMEA) uzmanları, 85 milyonluk nüfusun zaten ekonomik sorunlarla boğuştuğu;…
Felaketin tozu hâlâ havadayken, Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgenin (MENA veya EMEA) uzmanları, 85 milyonluk nüfusun zaten ekonomik sorunlarla boğuştuğu; ve ordusu, ekonomisi, ve siyasetiyle sınırlarının çok ötesinde büyük bir etkiye sahip olan ülkenin geleceğini tartışıyor.
Türkiye için kritik bir yıl
14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken Türkiye için kritik dönüm noktası geldi çattı. Bu seçimin sonucu, mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan iktidarda kalsın ya da kalmasın, Türkiye’nin nüfusu, demokrasisi, ekonomisi ve para birimi üzerinde şaşırtıcı sonuçlar doğuracak.
Erdoğan’ın felakete yetersiz tepkisi ve bu kadar çok binanın neden sarsıntılara dayanacak şekilde tasarlanmadığına dair hesap vermesi çağrıları siyasi geleceğinde önemli bir rol oynayacak.
Cribstone Strategic Macro’nun kurucusu Mike Harris Salı günü CNBC’ye verdiği demeçte, “Kurtarma çabaları yanlış yönetilirse ve insanlar hüsrana uğrarsa, olumsuz tepki büyük olur” dedi. “Ve tabii ki diğer konu, hangi binaların yıkıldığı. Bunların yeni yasalara göre inşa edildiği, fakat yetkililerin düzenlemeleri uygulamadığı kanaati hasıl olursa, Erdoğan’a ciddi tepki oluşabilir. Yani Erdoğan gündem üzerindeki kontrolünü kaybetti.”
Erdoğan, Ağustos ve Kasım ayları arasında %80’in üzerinde olan enflasyonun yeni yılda sadece %57’ye düşebildiği bir geçim sıkıntısı krizinin ortasında erken seçim çağrısında bulundu. Birkaç analist, bu hamlenin Erdoğan’ın tartışmalı ekonomi politikaları geri tepmeden önce iktidarda bir dönemi daha güvence altına alma aciliyetini ortaya koyduğunu söylüyor.
Harris, başkanın “Bir yanda enflasyonun %80’e vurmasına neden olan politikaları desteklediğini, öte yanda da seçime kadar para birimini sabit tutması gerektiğini” anlattı.
Son derece alışılmışın dışında politikalar benimseyen Erdoğan, “Ekonomide dolara kaçışı engellemek için çok yaratıcı, ama çok maliyetli bir yol buldu” dedi; KKM’yi işaret etti.
Harris cesurca bir tahminde bulundu: “Aslında, Erdoğan bir kez daha kazanırsa, para birimi çökebilir, çünkü artık ekonomiye hiç güven kalmayacak. Bir anlamda, Erdoğan uzun süre sürdürülemeyecek çözümlere imza atarak, yapay bir ferahlık yarattı.”
Ek olarak, Erdoğan’ın maaşları artırmak ve EYT problemini çözmek gibi popülist manevraları artık imkansız olabilir, çünkü kamu fonlarının depremde hasar gören şehir ve kasabaların yeniden inşasına yönlendirilmesi gerekecek.
Ekonomik kaygı
Türkiye’nin ekonomik gerilemesine, bir yanda hiç şüphesiz yüksek küresel enerji fiyatları, Covid-19 salgını ve Ukrayna’daki savaşın yansımaları neden oldu. Ama, ağırlıklı olarak Erdoğan’ın emrettiği, yükselen enflasyona rağmen faiz oranlarını baskılayan ve Türk lirasını düşüşe geçiren ekonomi politikaları etkili. Türkiye’nin döviz rezervleri son yıllarda keskin bir şekilde düştü ve cari işlemler açığı şişti.
Mark Mobius: Türkiye’nin hala yatırım yapmak için ‘uygun’ bir yer olduğunu düşünüyoruz
Son yıllarda yatırımcılar paralarını Türkiye’den sürüler halinde çekiyor. Gelişmekte olan piyasaların önde gelen gurularından biri olan Mobius Capital Partners LLP’den Mark Mobius, deprem felaketine ve ekonomik sorunlara rağmen ülkeye güvenini sürdürüyor.
Mobius, “Türkiye’de yatırım söz konusu olduğunda, hala uygun bir piyasa olduğuna inanıyoruz” dedi. “Aslında orada yatırımlarımız var. Sebebi ise Türklerin çok esnek olmaları, bütün bu felaketlere ve sorunlara kolaylıkla ayak uydurabilmeleri ki… Yüksek enflasyona rağmen çok zayıf bir Türk Lirası ile bile Türkiye’ye yatırım yapmak bizi hiç korkutmuyor. ”
Mobius da Erdoğan’ın seçilme şansını olumsuz etkileyebilecek deprem hazırsızlığına dikkat çekti.
“Bu, en büyük sorunlardan biri, deprem alanlarının bazılarında imar kurallarına uyum eşit değil” dedi.
NATO ve Türkiye’nin küresel sahnedeki güçlü rolü
Erdoğan’ın Ukrayna ile Rusya arasında arabulucu rolü göz önüne alındığında, uluslararası alanda Türkiye’nin geleceği Ukrayna’daki savaşı etkiliyor. Türkiye, İsveç’in ve Finlandiya’nın güçlü savunma ittifakına katılmasının önünde duran NATO üyesi olrak göze batıyor.
Ankara Ukrayna’nın Karadeniz limanlarındaki Rus deniz ablukasına rağmen hayati önem taşıyan tahıl ikmalini sağlayan Karadeniz Tahıl Girişimi’ne aracılık ediyor. Erdoğan’ın depremlere tepkisi – ve ardından gelen seçim performansı Ukrayna Savaşı’nın seyri ve gıda emtiaları fiyatlarında da etkili olacak.
İstanbul merkezli Ekonomi ve Dış Politika Merkezi başkanı Sinan Ülgen, Türkiye’nin depremlerin ardından İsveç vetosundan kaynaklanan Batı baskısından bir miktar rahatlayacağını, ancak bunun uzun sürmeyeceğini söylüyor.
Ülgen, “Geçici olacak” dedi. Batı birkaç haftalık bir süre bekler, ancak sonra dış politika tarafında kalan işlerin çözümüne bakılacak.”
Şimdilik, Batılı müttefikler ve dünyanın dört bir yanından ülkeler, Türkiye’nin afet yardımı çabalarına yardım etmek için yardım ve kurtarma ekipleri gönderiyor. Ankara’nın depremlerden etkilenen bölgeleri yeniden inşa etmek için büyük kamu harcamaları yapması gerekecek.
Ülgen, “Olumlu tarafı, Türkiye’nin mali alana sahip olmasıdır” dedi. Türkiye’nin kamu borcunun GSYİH’ya oranı yaklaşık %34 ki, ABD ve Avrupa ile karşılaştırıldığında çok düşük. Yani, “kamu borçlanma gereksiniminde önemli bir artış anlamına gelse bile, Türkiye’nin ek bütçe harcaması için kapasitesi olduğu anlamına geliyor.”
Büyük bir ülke olarak Türkiye, doğal felaketlerle başa çıkmak için yeterli kapasiteye sahip. Yine de Ülgen, “Eldeki kapasite ne olursa olsun maalesef bu tür bir felakete müdahalede yetersiz kalır” dedi.
Kaynak: Turkey’s devastating earthquake comes at a critical time for the country’s future