Borsa
ABD’de resesyon kaygıları tırmanırken, petrol fiyatları endişe yaratıyor
Dün küresel mali piyasalar güne sakin bir tablo ile başladıktan sonra tüm dikkatler ABD’de açıklanacak olan enflasyon verisine çevrildi. ABD enflasyonu…
Dün küresel mali piyasalar güne sakin bir tablo ile başladıktan sonra tüm dikkatler ABD’de açıklanacak olan enflasyon verisine çevrildi. ABD enflasyonu manşet veri olarak piyasaları mutlu edecek şekilde sonuçlandı: TÜFE artışının yıllık bazda %5,2 olması beklenirken gerçekleşme %5,0 oldu. Böylelikle enflasyon neredeyse son 2 yılın en düşük seviyesine geriledi! Yıllık çekirdek TÜFE enflasyonu ise beklentiler dâhlinde %5,6 seviyesinde gerçekleşti.
Enflasyonun detaylarına indiğimizde ise, ABD tüketici fiyatlarının benzin maliyetinin düştüğü için Mart ayında zar zor yükseldiğini görülürken (aylık artış %0,1) inatla yüksek kiralar, altta yatan enflasyon baskılarını sürdüğünü ve FED’in 3 Mayıs tarihinde sonuçlanacak olağan toplantısında da 25 baz puan faiz artışına gideceğini gösterdi. Bu sabah itibariyle 25 baz puan faiz artışına piyasalar %72 ihtimal tanıyor.
Not düşelim ki, OPEC+’in sürpriz üretim kesinti kararı, ardından devam eden arz kaygıları ile Brent cinsi petrolün varil fiyatı 87 dolar ile son 3 ayın en yüksek seviyesine gelirken, Batı Teksas tipi ham petrolün varil fiyatı 83 dolar ile bu yılın zirvesinde! ABD’de artan resesyon kaygıları ile petrolün yükselişi pek de sevimli bir tabloya işaret etmiyor.
ABD TÜFE verisine sevinen piyasalar, bu sefer de detaylarına kafa yormaya başlarken, gece geç saatlerde açıklanan FED’in bir önceki toplantısının tutanakları takip edildi. Hatırlanacağı üzere, bir önceki toplantı ABD’de başarısız olan 2 bankanın ardından zor bir dönemde gerçekleşmişti. Bu minvalde, kritik bir dönemde FED politika yapıcılarının ne konuştuğu geleceğe yönelik nasıl bir sinyal verecekleri akşam merakla takip edildi. Tutanakların piyasa deyimiyle “güvercin” bir ton içerdiğini görüyoruz.
Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) 21 Mart tarihli tutanaklarına göre, finansal sektördeki gelişmelerin kredi, ekonomik büyüme ve istihdam gidişatını nasıl etkileyebileceğini değerlendirmek üzere “birkaç üye” faiz oranlarını sabit tutmanın uygun olup olmayacağını değerlendirirken, 2023 sonunda başlayabilecek şekilde “hafif durgunluk” tahmininde de bulundu. Tutanaklardan, Mayıs ayında düzenlenecek olağan toplantıda 25 baz puan faiz artırımı hâlâ masa üzerinde durduğunu, akabinde de faiz artırımlarında frene basılacağının anlıyoruz. Bankacılık krizinin üyeleri epeyce rahatsız ettiğini anlıyoruz.
Beklentiyi dünden itibaren satın alan piyasaların tepkisi “beklenti alınır, gerçekleşme satır yönünde” oldu. TÜFE verisi sonrasında ve tutanaklar öncesinde dolar bir miktar daha değer kaybederken, EURUSD paritesi 1,10 seviyesini test etmek suretiyle son 2 ayın en yüksek seviyesine geldi. EUR’da haftalık kapanışını imkân vermesi durumunda (1,1940 üzeri temiz bir kapanış) daha da yukarıda 1,1270 seviyesini hedefleyeceğiz. Kıymetli madenler cephesinde ise, altın ve gümüşün ons fiyatı sırası ile dün sabah yükseldiği 2,020 ve 25,50 dolar seviyesinin kıyısında işlem görmeye devam ederken, Bitcoin ise 28bin dolar seviyesinin egale edilmesi ardından bu sefer de 30bin dolar seviyelerinde bastığı zemini güçlendirmeye çalıştığını görüyoruz.
Türkiye cephesinde ise seçimlere geri sayım devam ederken, dün Citigroup cephesinden İlker Domaç imzalı Türkiye raporu piyasaların dikkatinden kaçmadı. Domaç, daha önce TCMB’de görev yapan ve muhalefetin olası TCMB Başkan adayları arasında ismi geçen bir kişi. Raporda, seçim sonrasında politika faizinin %40 ve hatta daha üzerine çıkabileceği belirtilmiş. Raporda ayrıca Naci Ağbal dönemine işaret edilerek seçim sonrasında Türkiye’ye 12 aylık bir dönemde 50 milyar dolar dış kaynak gelebileceğine ve bunun da risk primini ciddi mânâda düşüreceğine yer verilmiş. Seçim sonrası kurda yaşanacak artış sonrası (artış ne kadar olacağına yer verilmemiş) 1 yıl içinde TL’de %12 değerlenme olabileceğinin de altı çizilmiş.
Son günlerde Türkiye cephesinde döviz alım ve satım arasında var olan makasın daha da açıldığı, bankalardan döviz almakta ise şirketlerin zorluklar yaşadığını işitiyoruz. USDTRY kuru bebek adımları ile kuzeye istikrarlı bir şekilde yürüyüşüne devam ederken, Hazine’nin Salı günü düzenlediği tahvil ihalesine beklenen ilgi oluşmaması ardından ikincil piyasada tansiyonun dün de devam ettiğine şahitlik ettik. 2 yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faiz oranı TL sıkışıklığını gösterircesine sert bir yükseliş kaydederken, ana endeks günü %0,4 ; bankacılık endeksi ise %2,3 yükselişle tamamladı.
ABD borsaları FED toplantı tutanaklarında sözü geçen “durgunluk” ibaresini pek de sevmeyerek geceyi düşüşle tamamladı. Yeni gün başlangıcında Asya piyasalarında temkinli yatay bir seyir görünüyor. Gösterge endeks Tokyo borsası yatay; Hang Seng ise %0,6 gerilemiş. Diğer bölgelerde ise hafif de olsa yükelişler dikkat çekiyor.
Makro cephede bugün ABD’de açıklanacak üretici enflasyonu, Almanya TÜFE, İngiltere sanayi üretimi, her Perşembe olduğu üzere ABD’de işsizlik maaşı başvuruları, Türkiye’de ise TCMB ve BDDK verileri dikkatle takip edilecektir. Yarın ise gözler ABD’de perakende satışlar ve şirket bilançoları üzerinde olacaktır.
iktisatbank.com