Döviz
Wall Street’te görünüm bozuk, İngiliz Poundu, Dolar Endeksi yükselişte
ABD borsalarında üst üste 2. hafta düşüşler görülüyor Geride bırakmakta olduğumuz haftada ABD tarafında TÜFE verisi piyasaların önümüzdeki dönem Fed’in…
ABD borsalarında üst üste 2. hafta düşüşler görülüyor
Geride bırakmakta olduğumuz haftada ABD tarafında TÜFE verisi piyasaların önümüzdeki dönem Fed’in atacağı adımlara yönelik gösterge niteliği taşıdığı için ön plana çıktı. Diğer yandan, Euro Bölgesi’nde (EB) Avrupa Merkez Bankası (ECB)’nın Ekonomik Bülten tahmin ve öngörüleri takip edildi. İngiltere’de ise sanayi üretimi ve 2. çeyrek öncü büyüme verilerinin ise beklentilerden iyi gelmesinin pozitif etkisi fiyatlanıyor.
Hafta sonuyla birlikte başlayan Bölgesel Fed Başkanı demeçlerinin hisse senedi piyasaları üzerinde baskılayıcı etkisi görüldü. ABD’de TÜFE, çekirdek TÜFE ve Fed’in özellikle dikkat ettiği süper çekirdek (gıda, enerji ve barınma hariç) TÜFE verilerinde görülen aşağı yönlü trendin, genel olarak enflasyonla savaşta sonuca ulaşılmış olduğuna dair bir algı uyandırmaması adına Fed, temkinli söylemlerle piyasayı yönlendirmeye devam ediyor.
Dünkü kapanışlara göre S&P500 ve Nasdaq Bileşik Endeksleri haftalık bazda sırasıyla %0,2 ve %1,2 aşağıda bulunuyor. Vadelileri ise bültenin yazıldığı saatlerde %0,4 ve %1,2 aşağıdalar. Dow Jones Sanayi Endeksi ise haftalık %0,3 yukarıda. Son dönemde Fed’in politika faizine yönelik uzun süre yüksek seviyede kalacağına ilişkin söylemlerinin etkisi ise S&P500/Dow Jones oranında tekrar aşağı yönlü bir trend başlamış gibi görünüyor.
Tahvil getirilerinin mevcut seviyelerde korunması/getirilerinin pandemi öncesi seviyelerin üzerinde kalması büyüme hisselerinin fiyatlamalarını olumsuz etkilemeye devam edecektir.
İngiltere’den gelen beklenti üzeri ekonomik aktivite verileri ise GBPUSD paritesinde yukarı yönlü bir etki yaratmışa benziyor
Dün günü 1,2676 seviyesinden sonlandıran USDGBP yazının yayına hazırlandığı saatlerde %0,3 yukarıda bulunuyor. Haftaya genel olarak bakıldığında ise Dolar Endeksinin (DXY) değer kazanmaya devam etmesi sanayi metalleri üzerinde baskı yaratmaya devam ediyor. DXY haftalık %0,5 artarken S&P GSCI Sanayi Metalleri Endeksi haftalık %1,8 geriledi. Çin’in hafta içerisinde dış ticaret verilerinde yıllık bazda görülen zayıflığa, ECB Ekonomik Bülten’inde vurgulanan ekonomik aktivitede özellikle yurt içi talep kaynaklı zayıflamanın eklenmesi emtialar üzerindeki baskıyı artırmış görünüyor. Lityum ve nikel gibi yeşil enerji metallerinin temmuz ayı ortalamaları da sırasıyla 44.236 USD/MT ve 21.143 USD/MT iken ağustos ortalamaları 37.496 USD/MT ve 20.918 USD/MT’ye gerilemiş durumda.
Yurt içinde Hazine nakit dengesi temmuzda 19,3 milyar TL, faiz dışı denge ise 53,6 milyar TL fazla verdi
2022 temmuzda sırasıyla 93,0 milyar TL ve 77,8 milyar TL açık verilmişti. Gelirler yıllık %173 ile giderlerin (%70) üzerinde artarken, Ocak-Temmuz döneminde nakit dengesi 434 milyar TL açık verdi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) İmal at Sektörü İhracat İklimi Endeksi temmuzda aylık 0,8 puan azalışla 50,3’e geriledi. Almanya’da üretim temmuzda son altı ayın ilk düşüşünü kaydetti.
Sanayi üretimi endeksi (SÜE) haziranda beklentilerin üzerinde artış gösterdi; mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak aylık bazda %1,6 artan SÜE, yıllık bazda %10,5 azaldı. Takvim etkisinden arındırıldığında ise haziranda yıllık artış %0,6 oldu. SÜE, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak ikinci çeyrekte ilk çeyreğe göre ise %2,3 arttı. Yıllık büyümelerdeki düşük seyre rağmen, çeyrekten çeyreğe büyümedeki hızlanma ekonomik aktivite anlamında olumlu bir sinyaller içeriyor.
Çeyreksel artışta, dış talepteki zayıflamaya rağmen, yurt içi talepteki güçlü seyir ile deprem nedeniyle ilk çeyrekteki düşük baz etkili oldu. İşsizlik oranı ise haziranda mevsimsellikten arındırılmış 0,1 puan artışl a%9,6 seviyesinde gerçekleşti. Tamamlayıcı işsizlik göstergelerinden atıl işgücü oranı ise %22,5’ten %24,2’ye yükseldi. Ayrıca haziran ayında cari denge piyasa beklentileriyle büyük ölçüde uyumlu olarak 0,67 milyar $ fazla verdi.
Akbank Ekonomik Araştırmalar Bülteninden Alıntıdır