Prof. Dr. Tahsin Bakırtaş: Seçimlere odaklı tüketici güven endeksi: güven enflasyon, güvensizlik kur artışı
27 Aralık 2023Tüketici Güven Endeksi (TGE); tüketicilerin çeşitli konulardaki değerlendirme ve beklentileri sonucunda edindikleri genel izlenimi yansıtan öncü bir göstergedir. Endeks; tüketicilerin ekonomik faaliyete ilişkin güvenindeki durumu göstermektedir. Endeksi; tüketicilerin, kişisel mali durumlarına ve genel ekonomiye ilişkin mevcut durum ile gelecek dönem beklentilerinin değerlendirilmesine, harcama ve tasarruflarına ilişkin eğilimlerinin saptanmasına olanak sağlamaktadır (TUİK). Endeks azaldıkça, ekonomide gelecekteki gelişmelere ilişkin kötümser bir tutuma işaret ediyor ve muhtemelen daha fazla tasarruf ve daha az tüketme eğilimine yol açarken, arttıkça da pozitif bir tutuma işaret etmektedir. Endeks arttıkça, ekonomide gelecekteki gelişmelere ilişkin pozitif bir tutuma işaret ediyor ve muhtemelen daha az tasarruf ve daha fazla tüketme eğilimine işaret etmektedir.
Türkiye’deki seçimler ile Tüketici Güven Endeksi arasında bir ilişki var mı sorusunu analiz ettiğimizde; AK Parti iktidarının seçimlerde kayıp yaşadığı, özellikle de yerel seçimlerde büyük kentlerde oy kaybına uğradığı dönemlerde Tüketici Güven Endeksinin 90’ın altında olduğunu görmekteyiz.
Nitekim AK Parti’nin ya da iktidar blokunun görece başarısız olduğu 2009 ve 2019 Yerel Seçimleriyle Haziran 2015 Genel seçimlerinde Tüketici Güven Endeksi (TGE) 90’ın altındadır. TGE; 2009 Mart ayında 76,9; 2019 Mart ayında 81,1 ve 2015 Haziran ayında 89,6 olarak gerçekleşmiştir. Buna karşılık AK Parti iktidarı ya da İktidar blokunun seçim zaferleri yaşadığı seçimlerde TGE 90’ın üzerindedir. Nitekim TGE, 2004 Mart ayında 104,9, 2007 Temmuz ayında 97,2, 2011 Haziran ayında 98 olarak gerçekleşmiştir. Daha dramatik olan 2015 Haziran seçimlerinde TGE 89 ve AK Parti Mecliste çoğunluğu kaybetmişken, 2015 Kasım ayında TGE 95,2 olarak gerçekleşirken AK Parti %40,9 a düşen oyu da %49,5’e çıkarak Mecliste yeniden çoğunluğu ele geçirmiştir.
Tüketici Güven Endeksi İktidar Partisi için Kritik seçim olarak nitelendirildiği seçimler öncesinde yükselmeye, rahat alabileceği seçimlerde ise mevcut değerine yakın değerler aldığını görmekteyiz. Nitekim Kasım 2015 seçimlerinden önce Eylül 2015’te 82,2 olan TGE Ekim ayında 86’a ve kasım ayında da 95,2’ e yükselmiştir. 2023 Mayıs seçimlerinde de aynı süreç yaşanmıştır. Nitekim TGE, Aralık 2022’de 75,4 iken bu aydan sonra yükselerek seçim ayı Mayıs 2023’te 91,1 düzeyine çıkmıştır. Her iki dönemde de “Seçim Ekonomisi” olgusu işlemiş; tüketicilerin harcama yapabilmelerinin altyapısı oluşturulmuştur.
Tüketici Güven Endeksi ile Dolar, Euro ve TÜFE arasında uzun dönemli bir ilişki var mı diye yapmış olduğumuz araştırmada (2012 Ocak – 2023 Kasım) da ilginç bulgular ortaya çıkmıştır. Çalışmanın sonuçlarına baktığımızda;
Euro ve dolar tüketici güven endeksini negatif olarak etkilerken TUFE pozitif olarak etkilemektedir. Doların etkisi Euro’nun etkisinden büyüktür. Tüketici güven endeksinden dolara nedensellik yoktur. Bunun dışında tüm değişkenlerde karşılıklı nedensellik (feedback) olduğu ortaya çıkmıştır.
Bu sonuçlar dikkate alındığında Türkiye’de Tüketici Güveninin azalmasını ortaya çıkaran temel etmenlerden birisinin dolar ve Euro’daki yani kurdaki artış olduğudur. Bu nedenle seçim dönemlerinde kur artışı olabildiğince bastırılacaktır. Nitekim 2023 Mayıs Seçimlerinde bu durum gerçekleşmiştir. Seçim dönemlerinde fiyat artışları dolayısıyla enflasyon (TÜFE) halledilmesi gereken bir sorun değil, aksine Tüketici Güven Endeksini artıran dolayısıyla da göz yumulması gereken bir olgudur. Tüketici Güven Endeksinin artmasını sağlayacak seçim harcamaları da seçime 3-6 aralığında devreye girmesiyle birlikte, iktidara seçim kazandırabilecek alt sınır 90’a ulaşabilme olasılığı vardır. Nitekim Ağustos 2023’te 68 olan TGE Aralık 2023’te sürekli artarak 77,4 düzeyine çıkmıştır.
Tüm bunlar düşünüldüğünde, Tüketici Güven Endeksi halkın oy verme tercihinde önemli bir göstergedir. AK Parti İktidarı ya da iktidar bloğunun 90’ın altındaki Tüketici Güven Endeksi verisinde oy kaybettiği ve büyük kentlerde önemli sıkıntılar yaşadığı ortaya çıkmakta; 95 üstü endeks değerinde de rahat seçim kazandığı; 90-95 aralığında da iktidarın seçimleri kazanmasına karşın muhalefetin iktidarı zorladığı seçimler olduğudur.
Diğer yandan Türkiye’de Tüketici Güven Endeksi’nin düşüren ana unsurun kur artışı olduğudur. Tüketici algısında ekonomik kriz kur artışıdır; fiyat artışı değil. Bu durum yaptığımız ekonometrik çalışmanın sonucunda da ortaya çıkmaktadır. İnsanlar fiyat artışlarına kendilerini uyarlamakta ve bu durumu bir kriz unsuru değil, fırsat etkisi olarak da tanımlamaktadırlar. Kurdaki artış ise insanların gelecekte yapacakları harcamaları kısma ve ekonomik geleceğe kötümser bakmalarına neden olmaktadır. Enflasyondaki artış bir ölçüde gelirlerini arttırdığını (nominal artış) düşündüklerinden, parasal yanılsama olgusu bağlamında daha fazla harcama yapma isteğinde oluyorlar. Böylece, harcayabildikleri ve gelecekte harcama olasılıkları olduğu sürece mevcut iktidar tercih nedeni oluyor. Bu nedenle muhalefet partilerinin seçim kazanmada enflasyonu tek slogan yapmalarının bir kazanımı yoktur.