Sosyal Medya

Borsa

Piyasa Bülteni: Nerede kalmıştık?

Bir kez daha herkese mutlu ve huzurlu bir yıl dileyerek yeni senenin ilk bülteni için kollar sıvayalım. Geride bıraktığımız haftanın…

Piyasa Bülteni: Nerede kalmıştık?

Bir kez daha herkese mutlu ve huzurlu bir yıl dileyerek yeni senenin ilk bülteni için kollar sıvayalım. Geride bıraktığımız haftanın büyük bir bölümde egemen olan uzatmalı tatil havası, dalgalı ve yönsüz seyrin ağır basmasına neden olurken, haftanın son iş günü ABD’de açıklanan zayıf istihdam ve büyümeye yönelik öncü veriler piyasaların yüzünü güldürdü.

ABD’de her ayın ilk Cuması açıklanan tarım dışı istihdam verisi karmaşık sinyaller sunsa da, verinin alt kalemlerinde FED’in yakından takip ettiği maaşlar verisi yıllık bazda %5 olan beklentiye karşın %4,6 artış kaydetti. Öte yandan, ABD’de yine Cuma günü açıklanan hizmet sektörü ISM endeksi de 55 olan beklentiye karşın 49,6 olarak sonuçlanarak Amerikan ekonomisinin hızla ivme kaybettiğine işaret etti. Tıpkı PMI verilerinde olduğu üzere, 50’nin altı daralma üstü ise büyüme olarak okunuyor. Enflasyon göstergeleri soğurken ekonominin de daralma emareli göstermesi karşın FED’in hâlâ faiz artırımlarında ısrarcı olması açıkça bizlere yine politika hatası yapıldığını âdeta söylüyor.

Zayıf olarak yorumladığımız veriler ardından piyasalar da bizimle aynı görüşe sahip olacak ki -faiz artırımlarının artık sonuna gelindiği inancı güç kazanınca- risk iştahı Cuma gününü son işlem saatlerinde körüklendi. Perşembe akşamı açıklanan şahin FED toplantı tutanakları ardından sert satışlara sahne olan ABD borsaları, Cuma gününü %2,5 civarında yükselişle tamamladı.

Hatırlatmak gerekirse, FED’in (Perşembe günkü) toplantı tutanakları 2023 yılında herhangi bir faiz indiriminin düşünülmediğini gözler önüne sererken, FED ile piyasalar arasında var olan görüş ayrılığı da her geçen gün biraz daha açılıyor. Nitekim, 2021 yılında enflasyon geçicidir diyere büyük bir hata yapan FED’in bu sefer de sıkılaşma döngüsünde çok ileriye gittiği görüşü her geçen gün güç kazanıyor.

Bu bağlamda, tutanaklar ardından Perşembe günü sallanan piyasalar, Cuma günü yukarıda izah etmeye çalıştığımız üzere açıklanan veriler sonrasında  olumlu fiyatlama sahne oldu. İyimserlik hisse senetlerinin dışına da taşarak doların değer kaybetmesine neden oldu. Altının ons fiyatı bu sabah 1,880 dolar seviyesine gelerek son 6 ayın zirvesine yükselirken, gümüşün göreceli olarak yavaş kalması ile yılın ilk haftasında altın gümüş rasyosunun altın lehine ivme kazandığını not edelim!

Hûlasa, yılın ilk haftasının eğer sonuna konsantre olursak, küresel anlamda bir iyimserlik olduğunu söyleyebiliriz. Daha basit bir anlatımla, ABD ekonomisinin ivme kaybediyor olması ve yıllık raporumuz da değindiğimiz üzere işten çıkarmalarının tetikleyeceği bir borç krizi her geçen gün daha da fazla ufukta görünüyor. Mesela, eminim ki pek çok okurumuzun da gözünden kaçmamıştır, geçen yıl teknoloji firmaları dünya genelinde 150 bini aşkın çalışanının işine son verirken geçen hafta Amazon 18 bin, Salesforce ise 8 bin kişiyi işten çıkaracağı bildirildi. Benzer haberler farklı sektörlerden de geldiğinin altını çizelim.

Küresel piyasaların gündemi üç aşağı beş yukarı 2022’den aynen devir alınmış gibi görünüyor. Enflasyon sonrasında resesyon endişesi, faiz artırımlarının devamına ilişkin soru işaretleri derken IMF Başkanının 2023 yılının 2022’den daha zor olacağı uyarısını da yeri gelmişken hatırlatmak isterim. FED’in gerek ekonomide baş gösteren ivme kaybı gerekse de istihdam piyasasında gelişmeleri er ya da geç göz önüne almak zorunda kalacağı yönünde görüşümüzü koruyoruz. Keza, enflasyonu soğutma yönünde atmış olduğu adımları da meyvesini vermeye başladığını bir ortamda hâlen daha aynı politikada ısrar ediyor olması resesyonun boyutunu farklı noktalara taşıyabilir ki böyle bir gerçekleşme beraberinde sert satışları da getireceğinden kuşku duymuyoruz.

Hafta başında Almanya’da açıklanan enflasyonun piyasa tahminlerinin de ötesinde gerilemesine paralel EUR değer kaybederken -ECB’nin faiz artırımlarında agresif olmayacağı algısı- akabinde Cuma günü açıklanan zayıf ABD verileri ardından bu sefer de dolar değer kaybetmeye başlayınca, EURUSD paritesi 1,0510 teknik seviyesinde sekerek haftanın büyük bir bölümünde kaydettiği kayıplarını törpüledi. EUR’da yukarıda 1,0740 seviyesi geçilmeden de anlamlı bir yükselişten söz etmek için şimdilik erken görünüyor.

Türkiye cephesinde ise geride bıraktığımız hafta açıklanan pek çok önemli verinin üzerinden hızla da olsa geçmek isteriz. İlk önce açıklanan enflasyon rakamlarının politika faizi ile ilişkisinin kopması nedeniyle piyasalar nezdinde etkisini de kaybettiğini itiraf etmek lazım. İşin magazinsel boyutunu bir kenara bırakırsak (baz etkisi ile fiyat artış hızı yavaşladı) mesela 2004 yılında 200 TL’nin alım gücü eğer 200 TL ise, 2022 yılında 20 TL’ye düştüğünü söyleyebiliriz. Türkiye’de büyümenin öncü göstergesi olan imalat sanayi PMI endeksi Aralık ayında 48,1 seviyesine toparlandı. PMI rakamlarında eşik değer 50’nin altı daralma olarak okunsa da, ivme kaybını 1 yıl aradan sonra durduğunun altını çizelim. Çin modeli veya cari fazla verme parolası ile yelken alan Türkiye Ekonomi Modeli -Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan geçici dış ticaret verilerine göre- 2022 yılında 110 milyar dolar açık ile rekor kırdı.

Öte yandan, TCMB’nin Perşembe günü açıkladığı rutin verilere göre, 30 Aralık ile biten haftada yurtiçi yerleşiklerin DTH’ları 3,1 milyar dolar daha azaldı. Son 10 haftalık zaman diliminde reel anlamda (parite ve fiyat etkisinden arındırılmış) DTH erimesi 30 milyar doları aştı. DTH rakamlarında görülen azalmanın karşısında bilançonun TL tarafında da artış olması (swaplı mevduat liralaşma olarak okunmamalı) ve KKM stokunun 48 milyar TL gibi takdire şayan bir rakamda azaldığını not edelim.

TCMB’nin yılın son günü banka dışı mali kuruluşları da menkul kıymet düzenlemesi kapsamına aldı. Faktoring şirketlerine TL cinsinden faktoring alacaklarına uyguladıkları faiz oranına göre menkul kıymet tesisi yükümlülüğü getirilmesi ile tahvil faizleri daha da geriledi. Öte yandan, TCMB, menkul kıymet tesis rasyosunu hafta sonu yeniden güncelleyerek basamaklı bir sisteme geçip %5’den %10’a seviyesine getirdi. Tebliğe göre, bilançosunda yer alan TL mevduat oranı %50’nin altında olan bankalar sahip oldukları yabancı para mevduatın (%10 + %7) %17’si düzeyinde menkul kıymet alacak.

Bu bağlamda 10 yıl vadeli TL gösterge devlet tahvilinin bileşik faizi Cuma günü %8,5 seviyesine kadar geriledi. Kendi iç dinamikleriyle yani enflasyondan kaçan yerli yatırımcı ile soluksuz yükselen Borsa İstanbul (not edelim ki yabancı 2022 yılında 4 milyar dolar değerinde hisse senedi satmış) Perşembe günü devre kesicilerin çalışması ve kâr realizasyon isteği ile büyük bir panik yaşayarak %7,4 düşerken, USDTRY kuru kamu desteğine rağmen 18,80 (EURTRY 20,00) seviyesini test etti. Lâkin, Cuma günü küresel havanın iyimsere dönmesi ile kayıpların bir kısmının telafi edildiğini görsek de, TL’nin zayıflığı korunmaya devam ediyor.

Yeni gün ve hafta başlangıcında Asya piyasalarında iyimser hava dikkatlerden kaçmıyor. ABD’de faiz artırımlarının hızının yavaşlayacağı beklentileri ve Çin’in üç yıldır kapalı olan sınırlarını açmasının ardından küresel ekonomiye dair görünümün iyileşmesiyle yükseldi. Güney Kore borsası %2,6 yükselişle başı çekiyor. Küresel anlamda kafa karışıklığı devam etse de, Asya’nın ABD’ye göre seneyi daha iyi kucakladıklarının görüyoruz. Geçen yılın flaş ismi Hong Kong borsası Hang Seng yılın ilk haftasında göz kamaştırıcı bir performans sergilerken, bu sabah da %1,6 yukarıda işlem görüyor. Çin’de kısıtlamaların kaldırılması da bunda büyük bir rol oynuyor.

Bu hafta Perşembe günü açıklanacak ABD enflasyon verisi büyük bir önemle takip edileceğini not edelim. Kafamız FED’de olsa da, global ısınma ile yağmursuz geçen kış aylarında kuraklık tehdidi her geçen gün daha da büyüyor. Bir an önce yağmur yağmasını temenni ederek, bültenimizi tamamlayalım. Suyu aman dikkatli kullanın!

Bir Fenerbahçeli olarak, Galatasaraylı okurlarımızı da yeri gelmişken tebrik etmek isterim. Hak edilmiş bir galibiyet oldu.

 

 

 

 

iktisatbank.com

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler