Veysi Dündar: MİLLETİN BAHÇESİ Mİ YOK MİLLETİN AKLI MI ÇOK?
19 Mayıs 2022MİLLETİN BAHÇESİ Mİ YOK MİLLETİN AKLI MI ÇOK?
Bizi kıskanan Almanya aptal olmalı ki, ta bölünmüş Berlin günlerinden kalan Tempelhof havalimanı hala her an kullanıma hazır olarak bekliyor.
Berlin’e gidenler zamanında Batı Berlin’i ayakta tutan hava köprüsünün, varış noktası olan bu havaalanında pistlere tanıklık ederken yeşilden de nasiplenirler.
Havaalanının pistlerini yıkmak ancak ülkesiyle sorunu olan bir aklın işi olabilir.
Ne kendine güvenmeyen ne de yaptığı havaalanına güvenmeyen iktidar için tek amaç, şehri alternatifsiz ve seçeneksiz bırakmak olmalı.
Oysa ki bu pistlerin varlığı kimsenin hayatını zorlaştırmaz. Neticede bir havaalanının sadece küçük bir bölümü pistlerden oluştur.
Yatıp yuvarlanacak çimeni ekecek milyon dönüm yer varken, pistleri yıkıp havaalanını yok etmek ancak buradaki hafızayı sıfırlayıp bölgede başka planları hayata geçirmenin işareti olabilir.
Dün bir twit paylaştım. Dünya CDS (yani kredi iflas risk puan listesi) sıralamasını gösteren listede 1. Ukrayna 2. Rusya idi. Buna şaşırmıyoruz tabii. Neticede adamlar savaşta.
Öte yandan Erdoğan’ın İstanbul Kuzey Ormanlarında milyonlarca ağaç kesip, havaalanına ağaç dikmenin gerekçesini soracak kişi bir cevap alabilmiş olsa, Türkiye’nin iflas riski Angola ve Gabon arasında bir yerde olmazdı.
Ya da Erdoğan’a soru sorabilen gazeteciler aslında gazeteci olsa yine ülke bu hallere düşmezdi…
Türkiye’nin iktisaden çözümsüz bir noktaya geldiği ve bunun müsebbinin ise belli olduğu günlerde, gündemi değiştirmenin son perdesi Atatürk ya da Yeşilköy havaalanının yok edilmesi oldu.
İstanbul’un ostrogotlardan, vizigotlarla, Latinlerden barbar kavimlere kadar görmediği bir istilanın içine düştüğü günlerde eski Türkiye’nin kamusal alanlarından biri daha AKP’nin istismarına maruz kalıyor.
Bakırköy sahilinin, Sultanahmet peyzajının gökdelenlere kurban edildiğine şahit olmasak, lafı mı olur üstüne isterseniz Yedikule bostanlarını, Florya Atatürk köşkünü hatta gerekirse Belgrad ormanlarınıda verelim diyeceğiz.
Az yiyemeyenler her toplanma alanını AVM, rezidans ve gökdelen yaptılar.
Şimdi tutmuşlar milyar dolarlara malolmuş bir kamusal değeri yok edip bizi yeşil alan havucu ile kandırmaya çalışıyorlar.
Baştan sona insan aklı ile alay etmektir bu…
Türkiye insanına reva görülen iktisadi çözümsüzlük giderek daha da bir karabasana dönüşürken, açılan havaalanı cephesi için aslında söz söylemek bile gereksiz.
İktidar hatasını telafi için daha büyük hatalardan çekinmiyor. Türkiye kartopu gibi yuvarlanan ekonomik bir katastrofun içinde giderek daha da derin bir belirsizliğin içine çekiliyor.
Bu belirsiz ortamda AKP propaganda makinesinin bulduğu yeni bir çözüm yok. Eski düğmelere basarak yol almaya çalışılıyor.
İstanbul’un neredeyse tamamen bittiğini fark eden iktidar için yeşil alan yaratmanın kolay yolu, kadim havaalanını parka dönüştürmek oldu.
Ankara’da en büyük yeşil alan projesi, eski Hipodrom alanı idi.
Herkesin tahmin edeceği üzere park olarak kullanılacak alanların dışında, arazinin ne kadarlık bölümünün imara açılacağına dair bir çekince yok.
Askeri arazilerin tamamından konut proje alanı devşiren iktidar için, bahçe görünümlü TOKİ projesine giden yol eminim çok kısa olacaktır.
Yaptıkları yapacaklarının kanıtı olan AKP için İstanbul’a atılacak “çok beton” yoktur. Ne kadar atsa da azdır. Buna karşın milyarca dolarlık pist yatırımının yıkımı AKP için “Ben betona beton demem betonu ben atmayınca” şarkısının bir dizesinden ibarettir.
Gezi Parkına bina yapamayan AKP, havalanını parka çevireceğini iddia ediyor.
Mecidiyeköy’deki yeşil sahayı gökdelene dönüştürüp, stadı götürdükleri Seyrantepe’yi de Gökdelentepeye çeviren bir iktidardan bekleyeceğimiz, tek şey daha fazla betondan başkası değil.
Millet Bahçesi diye milletin aklıyla alay eden bu iktidardan kurtulmak Türkiye için deli gömleğinden sıyrılmak olacak.
O zamana kadar çilemiz yazık ki sürecek.
Analiz, Veysi Dündar 19.5.2022
Paraanaliz