Veysi Dündar: KRAL ÇIPLAK AMA TERZİLERİN HİÇ Mİ SUÇU YOK ?

BÜLENT ARINÇ UYANIK TERZİLERE KARŞI

Bülent Arınç’ın sırtında AKP’nin turuncu forması ile sahaya çıkıp golleri havuz basının kalesine bırakması pek de beklenen hareket değildi.
Arınç’ın hedefine koyduğu iktidar basınına dair tanımlamları, iyi seçilmiş örneklerle yapılmış atışlar olarak dikkat çekti.

Arınç bir yandan iktidarı eleştirirken, diğer tarafta iktidarı koruma ve kollama görevini üstlenmiş olan medya tayfasını da deyim yerindeyse hallaç pamuğu misali atıyordu.
Peki Arınç tam olarak ne yapmaya çalışıyordu?

Bu sorunun cevabını biraz Ahmet Davutoğlu’nun AKP’den ayrılma süreciyle paralellik kurarak bulabiliriz. Davutoğlu daha somut ve spesifik sorunlara işaret etmiş, parti disiplin kuruluna verilmiş akabinde de kendi isteğiyle ayrılmıştı.

Arınç’ın ana gündemi demokrasinin kural ve kaideleri olarak yerini aldı.
Çok büyük bir başlık attı ve altını doldurdu.
Demokrasinin eksikliğinin yaşandığını ifade etti.

Arınç’ın bu söylediklerini Türkiye’de AKP ile çıkar ilişkisi olmayan herkes zaten söylüyor. Defalarca söyledi.
Bu nedenle Arınç’ın söylediklerinin haber değeri taşımasının tek nedeni Arınç’ın AKP’li özgeçmişi ve AKP içinde hala yer almaya devam etmesi.

O zaman düz mantığın vardığı sonuç şu; AKP ile Bülent Arınç arasında bir çıkar ilişkisi yok ya da kalmamış. Peki Arınç gibi Cumhurbaşkanı’na danışmanlık veren bir kişinin, AKP’den beklentisinin kalmadığını ya da olmadığını iddia etmek tutarlı olur mu?
Bu çelişkili gibi görünen durumun cevabını aslında Arınç’tan ziyade demin ifade ettiğimiz çıkar ilişkisi ile kendilerini iktidara bağlamış kesimler üzerinden verebiliriz.

Arınç AKP’nin kurduğu düzenin ekonomiyi ve genel olarak toplumu getirdiği olumsuzluklara gözlerini kapayan kesimlerin kurdukları çıkar çarkının boyutlarını en iyi gören bir noktada. AKP ile kurdukları simbioz ilişki ile demokrasiden kopmuş bir iktidara böylesi açık başarısızlık döneminde dahi alkış tutanları yargılıyor.

Arınç’ın konuşmasında baz aldığı “Kral Çıplak” masalındaki uyanık terzilerin havuz basını olduğunu tahmin etmek güç değil. Ülke tepetaklak olmuş durumda ama hiçbir şey olmamış gibi davranan bu kesimi “Majestelerinin yani Kral’ın terzileri/gazetecileri” diyerek özetliyor durumu.
Hepimizin bildiği sırrı aşikar ediyor.

AKP’nin oy tabanını oturttuğu ekonomi dışı kesimin yani sosyal yardım ve devlet sadakasına muhtaç kesimlerin AKP ile bağı koparılmadığı sürece AKP’nin %30’a yakın oy tabanını koruduğunu görüyoruz. Bu %30’un içinde belki 3 puanlık da dava adamı vardır. Bu dava adamları için Erdoğan’ın ideolojik hedefleri, toplumla gerçekte arasını bozan dinci siyasetin kıymeti bulunmaktadır.

Peki Erdoğancı iktidarın basın güçlerinde Mehmet Barlas’tan Ali Karahasanoğlu’na uzanan yelpazedeki simbioz basını bir arada tutan ana etken ne?
Tabii ki Arınç’ın yukarıda belirttiğimiz çıkar ilişkisi ile tarif ettiği Kral Çıplak hikayesinin terzilerini saraya üşüştüren ne ise o. Bir kısmı için bu sadece iktisadi çıkar iken, diğer bir kısmı için ise kadayıfın üzerindeki kaymak misali ideolojik hayaller üzeri çıkar ağları.

Devletin reklam pastasından, kamu kaynakları ile üretilen filmlere kitaplara kadar hem para kazanıp hem üzerinden ideolojik hayalleri gerçekleştirecek düzen tanzim edebilmek her iktidar aparatına nasip olmaz.

Arınç dişlerini gıcırdatarak işaret ettiği saray terzilerinden, sanatlarının bu denli açık biçimde ifşa edilmesi nedeniyle haklı olarak linç yerken, her birine tek tek cevap yetiştirmekten de geri durmuyor.
Arınç’ın masaldaki küçük çocuk misali Kral Çıplak demesi zaten toplumunun pek çok kesimi için sözlerin Arınç’ın ağzından çıkması dışında haber değeri taşımıyor.
Arınç’ın haber değeri taşıyan sözleri majestelerinin gazetecilerini yani Sarayın uyanık terzilerini işaret etmesinde.

Erdoğan Arınç’tan vazgeçmedi ama her an vazgeçebilir. Ahmet Hakan sanatından emin ve Arınç’a “tuğla götüremezsin” diyor. Belli ki saray terzileri de kendi daha küçük saraylarında güvende hissediyorlar.
Yine de Arınç’ın çıkışı terziler loncasını hareketlendirdi. Herkes birbirine “tehlikenin farkında olun” mesajı veriyor.

Çünkü; meşhur masalın asıl kötü adamı Kral’dan çok terzilerdir.

Analiz, Veysi Dündar 19.6.2022
Paraanaliz