Veysi Dündar: ERDOĞAN’IN CÜRETKAR METİN YAZARLARI

SURİYE-LİBYA-IRAK OLMADIK DİYE ŞÜKREDECEKMİŞİZ!!!

Hayat pahalılığıyla mücadeleden umudunu kesen Erdoğan; bize ülkeyi “Suriye, Irak, Libya ve son olarak Ukrayna olmaktan kurtardığının!” müjdesini verdi.

Ülkeyi kıyasladığı ülkelerin ortalaması Afganistan’dan iyi Hindistan’dan epey kötü…

2018 Başkanlık seçimlerine girilirken Erdoğan bize ekonomide başarı vaad etmişti.
“Verin yetkiyi görün sonsuz etkiyi” demişti.

2023’e gidilirken yine ekonomide başarı vaat edilecek ama arada ufak bir nüansla : 2018’den beri olan bitenin düzeltilmesine söz verilecek.

Türkiye’de “dolar 15, benzin 25 olacak” deseler, “aklından zorun var herhalde” tepkisi ile karşılaşırdınız bir zamanlar.

Erdoğan sadece 4 yıllık başkanlık devrinde bunu başardı. Tek başına başardı. Ne karışanı ne görüşeni oldu. Üstelik canının istediği her kanunu 3 gün içinde çıkarmak gibi bir ayrıcalığa ve muafiyete de sahipti.

Zaten bütün sorun da aslında buydu…

Erdoğan 2018’den sadece 4 yıl geçtikten sonra bizlere “ekonomiyi beceremedik ama sizi Suriye olmaktan kurtardık, Irak gibi üzmedik, Libya gibi ağlatmadık” diyor. Buna bir de Ukrayna eklendi. Ukrayna gibi olmamış olmamız da Erdoğan’ın ekonomiyi tepe taklak edişini hoş görmemiz için gerek ve yeter şart imiş.

Ben Erdoğan’ın söz yazarlarını esefle kınıyorum…

Sadece bu 4 ülke değil dünyanın başı belada pek çok noktasının yaşadıklarından da, yine Erdoğan sayesinde kurtulmadık mı?

Doğu Timor, Güney Sudan, Eritre, Myanmar, Yemen ve tabi Afganistan olmadıysak, bu şeref Erdoğan’ın tek başına iktidarının eseri.

Dünyanın her neresinde bir musibet, kavga ve sıkıntı varsa, Türkiye’yi ondan ve onun gibi olmaktan koruyan kuşkusuz Erdoğan’la geçirdiğimiz 20-25 yılın bunda katkısı vardır. Belki uzaylı istilası ve Ork saldırısı da buna dahildir. Trol saldırısını önlemediklerini iyi biliyoruz tabii (!)

Erdoğan’ın metin yazarlarının birkaç gün önce kaleme aldıkları bu cümleleri dinlediğimizde ruh halimizi “keyfimiz paşada yok durumumuz kediden iyi değil” diyerek de özetlesek olurdu.

Yine de metin yazarlarını bir konuda uyarmakta fayda görüyorum. Verilen örneklerin içinde Ukrayna olması işleri biraz karıştırıyor.

Ukrayna’nın mücadelesi ile Irak’ı Suriye’yi Libya’yı mukayese etmek, hem Ukrayna’ya hem de Türkiye’ye ağır bir itham olarak kayda geçer.

Erdoğan’ın ekonomik çöküşe kılıf olarak eline tutuşturulan açıklamada bizim olmaktan kurtulduğumuz ifade olunan Ukrayna’nın utanacak hiçbir şeyi yoktur.

Erdoğan’ın Makyavelist propaganda sözcüleri ne derse desin, Ukrayna’nın bugün yaşadığı ve içinde olduğu mücadele Türk Kurtuluş Savaşı ile mukayese edilebilecek epik bir öyküdür.

Bir NATO üyesi olarak Ukrayna’dan yana tavır göstermemiz ittifak kurallarına göre zaten bir tercih değil zorunlulukken, “ölçülü davranış gösteriyoruz” böbürlenmesi aslında Ukrayna’nın tercih ettiği batı değerleri ve demokrasiye olan alerjiden kaynaklanıyor.

“Dostum Putin” hep iyi bir rol modeldi…

Ukrayna için üzülmek bence Türk Kurtuluş Savaşını anlamamak özümsememiş olmakla eş değerdir. Ukrayna, halkının ortak iradesine dayanarak emperyalist bir devlete ve onun çılgınlık raddesindeki liderine karşı gösterdiği duruşla, tarihin altın sayfalarına adını yazdırdı.

AKP’li kalemler ve metin yazarları bu ülkeyi Ukrayna gibi olmamakla boşuna kokutuyor. Ukrayna’nın direnişi Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı direnişinin 100 yıl sonra yeniden yaşanmasıdır.

Nasıl ki 1920’lerin başında emperyalizme karşı direniş gösterdiysek, bugün de Ukrayna bu direnişi gösteriyor ve ülkesini savunuyor.

Biz nasıl o zaman Leninist SSCB’den destek alarak ülkemizi koruduysak, onlar da Lenin’in enternasyonel idealiyle bağını koparmış, Putin Rusya’sına karşı dünyanın desteğini arkalarına almaya çalışıyor.

Erdoğan’ın dostu ve rol modeli Putin’i üzmeme gayretlerine karşı, ülkenin ittifak duruşu ve hakkaniyet bizi Ukrayna’ya yakın durmaya sevk ediyor.

Erdoğan’ın kendini yalanlamaktan haya etmeyen söz ve metin yazarlarının son ve en ağır skandalı ekonomik krizi aklamak için, Türkiye’yi müstemleke devletlerin statüsüne indirmek oldu. Bu yetmez gibi bir de Ukrayna’nın fedakar mücadelesini bir zafiyet gibi servis ettiler.

Türkiye başarısız bir iktidarın kendi tarihinin bile farkında olmayan bu hadsiz senaryo yazarlarını ifşaya ve halk nazarında sorgulamaya mecburdur.
İnsanlık ideallerinden nasipsiz bu metin yazarlarının, tarih önündeki zavallılıkları elbet bir gün ülke halkını tamamı tarafından da, tarihin çöp kutusuna fırlatılacaktır.

Analiz, Veysi Dündar 31.3.2022
Paraanaliz