Veysi Dündar: ERDOĞAN DA “GEÇÇEK” DİYOR
29 Mart 2022
ERDOĞAN DA “GEÇÇEK GEÇÇEK” DİYOR
Bir süredir Erdoğan’dan krize dair yorumlarında bir ağız değişikliği görüyoruz. Erdoğan’ın başkanlığı alırken söyledikleri kulaklarımızda taze.
Ne diyordu?
“Verin bu kardeşinize yetkiyi; Faizle, Dövizle, Enflasyonla nasıl mücadele edilir görün” diyordu.
Bunu söyledikten sadece 3 ay sonra döviz patladı. Ardından faiz. Enflasyon soğuk yenen yemekti. Onun için dövizin önce patlaması sonra çatlaması gerekti. Döviz iyice patlayıp çatladıktan sonra enflasyon da aya seyahate başladı.
Kriz bizi genelde teğet geçerdi. Bu defa 12den vurdu.
Birisi Erdoğan’a iktisat değil iktisat tarihi bile anlatsa, aslında Erdoğan 2018’den sonra ne yaptıysa, tersini yapar dövizi patlatmazdı. Ama Erdoğan’a ya bir şey anlatmak çok zor ya da Erdoğan anlamak istemiyor.
Doğru cevap hepsi…
Neticede “körler görmese de yıldızlar vardır” demiş Ömer Hayyam.
Erdoğan da uzun süreli inkar politikasının ardından fiilen krizi kabul etti, ikrar gösterdi.
Bunu tam olarak Şubat 2022’de yaptı. Bir grup toplantısında devalüasyonun zararlarına dair bizleri bilgilendirdi. Oysa devalüasyon anlatılmaz yaşanır.
Clio’ya 300 bin, Maltepe’de eve 5 bin lira kira verdiğinizde devalüasyon kaç bucakmış anlarsınız.
Erdoğan ne Clioya biner ne Maltepe’de kirada oturur. Bu işlerin ayırdına varması epey zaman aldı fakat sonunda o da anladı.
Şimdi bize merak etmeyin “Geççek” diyor.
Biz bu şarkıyı Tarkan’a ait sanıyorduk ama Erdoğan patente el koydu bile :
Sıkıntılarımız geçici, kazanımlarımız bakidir; umudumuz canlı, geleceğimiz aydınlıktır...
Tarkan’dan ana fikir, Ekrem İmamoğlu’ndan replik ödünç alınmış belli ki. Biraz daha kazısak Erdoğan “her şey güzel olacak” dedi diyebiliriz.
Erdoğan’ın da AKP’nin de en büyük rakibinin kendileri olduğunu yazmıştım. Aynı şeyleri yapıp farklı netice elde etmeyi ummak, karanlıkta kaybettiği anahtarı spotlar altında aramaktır.
AKP, MHP ile kurduğu 2015 koalisyonundan bu yana oylarını ve oy istemek için en güçlü olduğu alan olan ekonomik cepheyi kaybetti. Demokrasi ile ekonomi arasındaki korelasyonu göz ardı etti.
Bugün Türkiye’de benzin 25 liraya geldi dünyada petrol 120 dolar. Aynı benzin 3 lirayken dünyada 160 dolardı. Türkiye’de enflasyonun, değersiz para biriminin neticesi olduğunu, bundan daha iyi gösteren başka bir örnek yoktur.
Türkiye’de parayı değersiz yapan, demokrasinin yok olması oldu. Aynı durum Ukrayna’ya savaş açan Rusya için de söz konusu. İran’da da demokrasi yok, Afganistan’da da yok. Paraları değersiz.
Bu biribirinden farklı ülkelerin bizimle aynı kaderi paylaşmaları bir tesadüf değil. Türkiye uzun süredir demokratik değerlere sırtını döndü. Bunu adil olmayan şartlarda yapılan kuraldışı koşullara bina edilmiş seçimlerle gerçekleştirdi.
2018’de dünyada ne pandemi, ne Ukrayna savaşı ne de enflasyon krizi vardı. Ama Türkiye krizi başlamıştı. Yangına dökülen benzin krizi bu hallere getirdi.
Erdoğan’ın İstanbul Belediye Başkanı olduğunda Türkiye’yi alacağı mukadderdi. 28 senedir Türkiye’nin zirvesinde olan bir siyasetçinin bize aydınlık gelecek vaat etmemesi o aydınlık geleceği bize yaşatması gerekirdi.
Erdoğan yazık ki gerçekçi olmayan insan mühendisliği projesine inanmış gibi yapıp, onun cüretkar siyasetinden nemalanan bürokratik, siyasi elitlerin rüzgarından havalanıp yere çakılmanın şaşkınlığını yaşıyor.
Vatandaşın ucuz et arayışıyla dalga geçen Et Müdüründen, “ete para vermeyin bize oy verin” diyen belediye reisine kadar, hepsinin güvendiği tek dayanak Erdoğan’ın sonsuz varsayılan kredibilitesi.
Erdoğan’ın bile ikrar ettiği krizi reddeden Erdoğancılar en büyük kötülüğü yine Erdoğan’a yapıyor.
Erdoğan bize “Geççek” şarkısının farklı bir şarkı sözünü mırıldanıyor. 18.700.000 takipçisinden sadece 10.500’ünün beğendiği bu cümlenin içinin boş vaadinin ham olduğunu geri kalan 18.689.500 takipçi ve Erdoğan’ı hiçbir zaman takip etmeyenler çok iyi biliyor.
Türkiye Erdoğan’ın istediği ülke hiçbir zaman olmadı ve olmayacak.
Bunu artık Erdoğan’ın da öğrenmesi gerekiyor.
Analiz, Veysi Dündar 29.3.2022