Veysi Dündar: DİN EKONOMİSTLERİ
30 Temmuz 2022İKTİSAT POLİTİKASI ARACI OLARAK DİN
Halil Konakçı isimli Diyanet imamının küstah cüreti hakkında bir yazıyı yakın zamanda kaleme almama rağmen; Diyanetten ziyade Diyanete meşhur soruyu soran bir başka cüretkar Müslüman için tekrar geçtim bilgisayar başına.
İktidarın “dindar” savunucuları zaman zaman Amerika ya da başka batılı ülke liderlerinin İncil’e el basıp yemin etmesini örnek gösterip “bakın bunlarda laiklik yok” derler. Bu ülkelerin herhangi birinde Kiliseye “ben çok kâr ettim acaba bu fahiş kâr öte tarafta başımı belaya sokar mı?” diye soracak inançlı Hristiyan olmadığını ise göz ardı ederler.
Bir basit gerçeği bir kez daha gördük. Türkiye’de dinin siyasal araç olarak kullanımına alışkındık ama bir iktisat politikası aracı olması için AKP’yi bekledik.AKP’nin din siyasetine dayalı model dayatmadığını, bunun göstermelik olduğunu iddia edenlere Diyanetin fetvasını iyi irdelemelerini öneririm. Soran da cevaplayan da aslında aynı ortak amaç için çalışıyor.
Vatandaş belli ki samimi inançlı bir Müslüman. Bütün iyi niyetiyle ekonomide olan biteni anlamaya çalışıyor. 1 milyona aldığı evi daha bir sene geçmeden 3 milyona, 500 bine aldığı arabayı 1.5 milyona, 100 bine aldığı arsayı 800 bine satabiliyor.Başını döndüren bu kazanç trafiği içinde bir taraftan ellerini oğuşturuyor, diğer yanda kafasında kuşku bulutları. Yav bunun sırat köprüsü var. Münkiri var Nekiri var. Burada bunlar sorulmayacak mı?Ey Müslüman! Seni musallada “iyi biliriz” diyerek yolcu ettiler, haklarını da helal ettiler. Peki sen hiç mi düşünmedin 1’e alıp 10 satmak nerede var?
Vatandaş günlük yaşamında karşılaştığı durumu anlamak bunun dinde yerini algılamak için Diyanetten bilgi almaya çalışıyor.
Tabi bu soruyu Uğur Gürses’e, Veysel Ulusoy’a, Mahfi Hoca’ya ya da Atilla Yeşilada’ya sormuyor. Bunca kârı heybeye atmış vatandaş sanki başı ağrısa doktora gitmek yerine, Diyanetten fetva isteyecek gibi ekonomi sorusunu Diyanete yolluyor.
Uyanık vatandaş için konu dinsel. İyi biliyor ki paranın dini yok. İmanı hiç yok. Her ne kadar doların üzerinde “In God We Trust” yazsa da olay Amerikada geçmiyor.Türk parasının üstünde Atatürk’ün resmi var. Bu yüzden mi değerinin çöpe dönmesine müsaade edildi bilinmez. Ama bilinen şu ki maaşını dolarla almayan milyonlar, iktisadi soykırıma maruz kaldı.
Peki soruya muhatap olan Diyanet ne yapıyor? Tabii ki boş kaleye gelen pası tereddütsüz filelere gönderiyor.
Neymiş fiyatları Allah belirlermiş. Dolayısıyla devamke!
1e al 3’e sat, 3’e al 5’e sat. Münkir Nekir’e cevabı e-maille yollarsın. Neticede Diyanet de cevabı deve derisine divitle yazmıyor. Diyanetin helal internet sitesindeki cevabı son derece hadisi, son derece dini. “Caizdir” diyor. “Allah bilir” diyor.
Bu satırların yazarının neredeyse abartısız üzerinde kafa yorup, yazılarla çözmeye çalıştığı ülke ekonomisini Diyanet beş dakkada analizleyip bize özet geçmiş.
Enflasyon Allah’tan, Kur Allah’tan, Fiyat Allah’tan,
Kâr Allah’tan…
SSK’yı batıran Kemal Kılıçdaroğlu fakat ekonomiyi 2022’de şekilden şekle sokan Yüce Allah. Ben demiyorum. Diyanet diyor.
Aklın firar ettiği bir ülkede yaşadığımızı bundan daha iyi anlatacak bir örnek arasak da bulamayız.
Diyanetin cüretkar elemanlarının Allah’ı işe katıp iktidara destek atmaları için tam 12 milyar yakıyor senede bu ülke.
Avrupa’nın 500 yıl önce başından attığı taasubu ülke yönetiminde bir yöntem olarak kullanmada çekince duymuyor iktidar bloku.
Her şey Erdoğan’ın hayal ülkesini, Neverland’ını, Eldorado’sunu kurmak için.
Ortada hayalin esamesi yok fakat hayalin ticaretinden geçinen koca bir iktidar makinası durmadan çalışıyor.
Türkiye ortak bir yalanı birbirine söylemekten çekinmeyen, bunu din adına yapan insanları ve kurumları ile başarısız devlet nasıl olur dünyaya gösteriyor.
Analiz, Veysi Dündar 29.7.2022