BİZE HUKUK KORUMALI İNSAN HAKLARI ve YASA GEREK

Tüm haksız tutuklular için…

Finans işlerinden anlayan bir arkadaşıma arada soruyorum: Dolar artar mı?
Aldığım cevap hep aynı.
Hammadde kaynağı enerji kaynağı olmayan ülkede doların artması ekonomik batak demektir.

Eğer ülkemiz Rusya ya da İran olsaydı umrumuzda bile olmazdı doların artması.
Belki ithal arabayı iPhone’u vs’yi ucuza alamazdınız fakat topyekün bir enflasyona mahkum kalmazdınız.

AKP için ekonominin dengesinin bozulması miladı Geziye dayandırılan mitolojik bir hikayedir. Aslında bu manipülatif algı dahi ülke için hayırlıdır.

Ekonominin asla ekonomi olmadığı politik ortamın ekonomiyle ilişkisi altı çizilmesi gereken bir gerçekliktir.

Peki o zaman soruyu şu şekilde kurgulayalım ve AKP’nin son 10 yılını birlikte gözden geçirelim.
Ülkede politik ortam neden bozuldu ve bu bozulan ortamı iyileştirmek için iktidar ne yaptı?

Basit AKP mantığı Gezi Parkına AVM (Kışla? Şehir merkezinden kışlaları kaldırıp buraları imara açan AKP için nasıl bir ironidir bu!!!) yapılmasına gösterilen direncin bütün kötülüklerin anası olduğunu söyleyecektir.

Ekonomik gerçeklerle örtüşmese de bir an için öyle olduğunu var sayalım.
Erdoğan daha 17-25 Aralık bile olmadan önce böylesi bir komplo ile karşılaştı.
Peki bunu düzeltmek için ne yaptı?

Belli ki Gezi zamanında devletin içine paralel yapı zaten çökmüştü. 17-25 bunun nişanesi oldu. AKP’nin beraber yürüdükleri karşısında durmuştu. Sonrasında 7 Haziran seçimlerinde yenilgisi tescillenmiş Erdoğan seçim sonuçlarını tanımadı ve ülke sıcak 2015 yazının ardından tekrar seçime gitti.

Bugün erken seçimden öcü gibi kaçan AKP’nin 2015-2019 arasında seçimleri ard ardına patlattığına şahit olduk.

Rahip krizi ile anımsadığımız 2018 çöküşü ise  tabuttaki asıl çiviydi.

Pandemi ile dünya sarsıldı belki ama Türkiye 2015’ten beri süregiden tedavisiz bir pandeminin altında zaten eziliyor…

Peki Türkiye’nin bunca yıllık ekonomik-politik kaosunun içinden, bu ülkeye dünyada haklılık veren tek bir örnek bulabilir misiniz?

Haksızlık etmeyelim Karabağ’ı bir kenara koyalım. Fakat burada Putin’in Ermenistan liderine bir ayar çekme niyeti olmasa bu mümkün olur muydu? Zaten Ermenistan’la hızla ilişkilerin düzelmiş olması da bir yerlerde “herkesin bildiği bir sır olduğunu” ortaya koyar.

Ama bütün bunların ötesinde Türkiye, ekonomisini allak bullak eden bu krizlerden hiçbir kazanç sağlamadı.

Tam tersine çıkarılan tüm krizler zaten baş aşağı giden sürecin adeta bahanesi oldu.
Politik krizler ülkeye bir yarar sağlamadı ancak siyasete işler bu yüzden kötü deme imkanını verdi.

Erdoğan ülke ekonomisinin bugününden mutlu değil fakat bunun çözümünün kendisinin olmadığı bir Türkiye olduğunu herkesten iyi biliyor.

Daha doğru deyimle Erdoğan batı demokrasilerinin özünü oluşturan hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, basın özgürlüğü gibi temel değerlerle ülkeyi yönetmenin zorluğundan sıkıldığı için, ekonomik krizlere giden yolu bu kadar kolay açık tutuyor.

Eğer tersi olsa Aralık 2021’e damga vuran olaylar zincirine müsaade etmez, ülkeyi serbest düşüşe terk etmezdi.

20 Aralık 2021 gecesinde Hz. İsmail’e inen koç misali kur korumalı mevduat sisteminin keşfedilmesine kadar geçen süre, ülkenin yaşadığı en ağır travmalardan biriydi.

Dövizin çıkışının da inişinin de belirsizliği içinde ülke alev topuna dönüştü. Herşeyin fiyatı 2-3 katına çıktı.

Bütün bunların sebebi Türkiye’nin birden orta yerinde bir delik açılması, çekirge istilası ya da UFO’ların hücumu değildi. Ama olanlar buna delalet ediyordu.

Döviz artarken Türk Lirası erirken ve bu delice bir tempoda olup biterken daha iyisini beklemek hayalcilik olurdu.

Erdoğan 2021 sonunda içerde dışarıda kavga edecek rakip sıkıntısı çekerken, çareyi kendi kendiyle uğraşmakta buldu.

Bu (İçerden öğrenmenin avantajıyla dolar/TL alışverişinden sağlanacak kazançları bir kenara bıraktığınızda) aslında kamikaze tarzı bir hamleydi.

Gerçeklerin ne kadar acı olduğunu, biberin 35 lira olmasıyla anladık.

Doları artıranın da çıkartanın da aynı kişiler olduğunu öğrendik.
Bütün bu maceranın bedeli enflasyonun zirve yapması oldu.

Kur korumalı mevduat bu ülkede daha fazla yükselmesi halinde zaten yapılacak bir şey kalmayan, ülkenin elektriğini komple kapatacak dövizi dizginledi diye sevinmek ancak saflıktır.

Türkiye’yi kurtaracak olan kur korumalı mevduat falan değil, hukuk korumalı demokrasi, hukuk korumalı insan hakları, hukuk korumalı yasalardır.

Analiz, Veysi Dündar 20.2.2022