Veysi Dündar: BANKALAR BİRLİĞİ VE GAZETECİLER NE İŞE YARAR?
6 Temmuz 2022ERSİN ÖZİNCE’DEN ALPASLAN ÇAKAR’A
Habertürk TV’de kibarlığıyla öne çıkan Kübra Par’ın programında Bankalar Birliği Başkanı 2 ekonomi yazarına konuk oldu önceki gün.
Aynı zamanda Ziraat Bankası Genel Müdürü de olan Başkan’ın bir Banka genel müdüründen çok Maliye Bakanı danışmanı gibi konuşmasını yadırgamadık. Ekonominin, finansın, bankacılığın asli unsurlarını, bilgisini ve kurallarını hiçe sayan bir Banka Genel Müdürü, aslında haber değeri taşır. Fakat biz biliyoruz ki, AKP’nin kamu bankaları bir bankadan çok daha fazla ve farklı işleve sahiptir.
AKP’nin iğneden şekere kamuya ait tek bir işletme bırakmamaya yemin eden politikalarının geçersiz olduğu tek saha olan Bankacılıkta, kamunun payı son 20 yılda bırakın azalmayı katlanarak büyüdü. “Devletin görevi vatandaşa borç vermektir” iddiasındaki bu yaklaşımın asıl amacının ne olduğunu bilmek için, Birleşik Arap Emirlikleri’nden atılan twitlere ihtiyaç yoktu. Ama o twitleri de arşive kaydettik.
Golf sahasını teminat olarak alıp, verdiği krediden performans bekleyen Ziraat Bankası Genel Müdürü’ne Demirören’e verilen kredilerin sorulmasını beklerdik aslında (!)
Programda sessiz kalan Habertürk editörünün yanında daha aktif görünen Açıl Sezen’i uzun yıllardır biliriz. Kendisi ülkede gazeteler susturulurken, para politikasından, ekonomiden söz edebilecek kadar geniş gönüllü olan Bloomberg ekolünün üyesidir. Neticede demokrasi olmadan ekonomi olabileceğini ve kendisinin bu demokrasisiz ortamda ekonomiyi yorumlayabileceğini varsaymaktaydı bu ekol.
Aradan yıllar köprülerin altından sular geçti ama Tayyip Erdoğan’a yandaş kanallarında hangi muamele yapılıyorsa, birebir aynısını Habertürk’de yine Erdoğan’ın Banka müdürüne yapılırken gördük.
Meydanı boş bulan Müdür bey ise coştukça coştu. Kendisine doğru soruları sormayan muhataplarına son hamleyi de yaptı: “Faizi 70-80 yaparsanız ülke ekonomisi tepe taklak olur” dedi. Ekonominin tepe taklak hale zaten geldiğini; faiz artarsa belki bunun düzeltme sağlayabileceğini ifade edecek bir espri yeteneği göremedik Müdür beyle konuşan gazetecilerden. İstanbul’da kümesin 1 milyona gittiğini, 1 milyonun 120 aydaki kredi taksitinin 25 bin lirayı geçtiğini de belirtmediler.
Beşiktaş’lılığını bildiğimiz Açıl Sezen, “keşke Vodafone Arena’dan da, Trabzon’dan aldığınız gibi loca alsaydınız” diye sorsaydı. Ama nafile. Kimbilir Habertürk’ün sanayici patronunun da kamu bankalarından beklentisi vardı belki de…
Son yıllarda kamu bankalarının dışında Bankalar Birliği’ne başkan atanmıyor. Ziraat Genel Müdürü’nün cansiperane Maliye savunmalarını ve gazetecilerin ona attıkları pasları izlerken 2000’lerin ilk yarısında Bankalar Birliği’ne başkanlık eden Ersin Özince aklıma geldi.
Ersin Özince’nin meşhur sözlerini anımsadım :
Özince “Bizi de mi kelepçeleyip götürecekler” diye sormuştu Ergenekon gözaltılarının ortasında.
Ersin beyin bir diğer (ve belki de son) çıkışını KGF kredileri ile yaratılan sanal büyümeye dair yaptığı “Büyüdük de Neremiz Büyüdü” sözleriyle duymuştuk.
Alpaslan Çakar ve Ersin Özince’nin ülkeye dair saptamaları ve ülke ekonomisinin acınacak duruma geldiği bir safhada, Bankalar Birliği Başkanı’na soru sormaktan aciz gazetecileri de görünce Ekonomist ve finansçı Hartley Withers’in Bankacılığa dair şu sözü geldi aklıma :
“İyi Bankacılık iyi Kanunlarla değil iyi Bankacılar tarafından üretilir”
Bankacılığın asli fonksiyonunun yok olduğu, Bankaların bireylere şirketlere kredi veremez hale geldiği, kredi verme kurallarının Einstein mekaniğine dönüştüğü ortamda, canlı yayında karşısına çıkan Bankalar Birliği Başkanı Kamu Banka müdürüne soru soramayan gazeteciye de muhtemelen şu sözü etmek gerek :
“İyi Gazetecilik parlak giysiler ve renkli kanallarla değil İyi Gazeteciler tarafından üretilir”
Not : Muhtemel ki tarafsız görünümlü yandaş ekonomi gazetecileri en çok Ali Çağatay’ı üzüyordur.
Analiz, Veysi Dündar 6.7.2022
Paraanaliz