Çetin Ünsalan Yazdı: Sanayici müteahhitler için mi var?
1 Nisan 2022Gazetecinin eline soruyu vermişler, cevabı önceden hazırlanmış olan soruyu soruyor ve vergiden feragat edilmesine atıfta bulunarak diyor ki ‘Feragat etmesi gereken sadece devlet mi?’ Devletin son noktadaki KDV’den feragat etmesi, içeride aldığı vergileri ve maliyet unsurunu yok saymıyor ama bu tartışmaya başka zaman gireriz.
Burada önemli olan gazetecinin sorduğu soru da değil. Önceden cevabı hazırlanmış bir metindeki bakış açısı. O an sorulsa ve yanıtı verilse dil sürçmesi ya da yanlış algılama olarak nitelendirilebilir.
Ama yanıtın muhtemelen hazırlanmış olması, meseleyi daha sıkıntılı hale getiriyor. Gazetecilik etiğinden bahsetmiyorum. Zaten soru soracak isimlerin toplantılara alınmadığını biliyoruz. Yanıttaki çarpıklıktan söz ediyorum.
Önce yanıtı paylaşayım: “…Sanayici bu dönem içerisinde ciddi paralar kazandı. Ama para kazanan, ben para kazandım demiyor. Tam aksine, daha ver diyor. Örneğin diyelim altyapıda, üst yapıda müteahhit firmalar var. Bazı sıkıntılar yaşıyorlar. Maalesef çimento sektöründe, demir çelikte bu işi fırsata dönüştüren sanayiciler var. Bu bir gerçek. Bütün bunlara rağmen, onlar zam üstüne zam yapıyorlar. Bir taraftan da bu evlerin, bu inşaatların yapılması lazım…”
Yanlış anlamaya mahal vermemek için yanıtın haberde geçen deşifre edilmiş metnine dokunmadım ve bire bir yansıttım. Şayet bu açıklamada bir sıkıntı varsa, onu açıklamak muhataplarının işi.
Peki ben neye takıldım? Bu paragrafta önemli olarak nitelendirilen kim? Müteahhit… Yani reel sektör algısı öyle bir hal almış ki, milyarlarca dolarlık yatırım yapan sanayiciler, müteahhitler ne isterse vermek durumunda…
Dünyada ve Türkiye’de yaşanan koşullar tamamen göz ardı edilmiş ve müteahhitlerin fayda sağlaması için, geriye kalan herkesin onların yararına çalışması gerekiyor. Bakın ekonomik çarpıklık tam da burada başlıyor.
Ama önce bu tezin gerekçesini paylaşalım. Deniliyor ki 250’yi aşkın piyasayı harekete geçiren inşaat sektörü… Normal şartlar altında evet, ama bugün müteahhit firmaların o alt sektörlere ödemelerinin son derece sorunlu olduğunu ve hatta süreç içinde çok sayıda firmanın bu nedenle battığını biliyoruz.
Bu tez mevcut yapı içinde gerekçesiz. İnşaat sektörüne ve onun aktörü müteahhitlere gelince… Şayet siz bir ülkede ekonomiyi inşaat üzerine kurar ve buradan bir büyüme beklerseniz, sonuçta geleceğiz yer tam da şu an yaşadığımızdır.
Oysa inşaat sektörü önemlidir ama ne zaman? Bir ülkede ekonomik kalkınma olur. Reel sektör tüm sanayi dallarıyla, ticaretiyle, hizmet sektörüyle, büyüğüyle küçüğüyle değer yaratır. Bu kalkınmadan kaynaklanan konut, iş yeri ya da sosyal donatı ihtiyacı ortaya çıkar ve inşaat sektörü devreye girer.
Yani ekonomide inşaat sektörü büyüdüğü için ekonomi kalkınmaz. Ekonomide kalkınma ve refah yakalandığı için, inşaat sektörüne ihtiyaç duyulur ve o da performansını sergiler. Aksi takdirde sadece bir şişkinlik ve toprağa gömülen milyarlarca dolar yaratırsınız.
Zaten bizim başımızı belaya sokan da bu oldu. Şimdi geldiğimiz noktada müteahhitler için var olduğunu düşünülen bir sanayici bakış açınız söz konusuysa, ne tarıma ne gerçek üreticiye ne de basiretli tacire dair bir vizyonunuz olamaz. Oradan da üretim ekonomisi çıkmaz. Bu da sözün bittiği yerdir.