Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Hayaller ve Gerçekler…’
13 Nisan 2022ABD’de ve Almanya’da son 40 yılın en yüksek enflasyon rakamları görülmüşken, dünyanın hemen her noktasında manzara aynıyken, bizim ekonomi yönetimi ısrarla gerçekleri görmezden gelmeye devam ediyor.
Halen fiyatlardaki artışın bir balon ya da fırsatçı eseri olduğunu düşünen, önlemlerini bu alanda almak noktasında konsantre olan, Kasım ayından itibaren baz etkisine güvenerek enflasyonun düşeceğini hayal eden bir yaklaşımla çok tehlikeli sulara gidiyoruz.
ABD ve Almanya örneğini özellikle verdim. Çünkü biri dünya ekonomisini ağırlığıyla direkt etkiliyor; diğeri de en büyük ticari partnerimiz olduğu için bize etkisi, olduğundan büyük yansıyor. Ayrıca Almanya ekonomisinin, AB ekonomisinin kalbi olduğunu da unutmamak lazım.
Her iki noktada enflasyon yükseliyorsa, faiz artırımı sinyalleri sertleşerek ve agresifleşerek önümüze geliyorsa, sizin burada iç kamuoyuna yönelik, artık kimsenin inanmadığı bir takım söylemler geliştiriyor olmanız durumu daha da içinden çıkılmaz noktaya götürüyor demektir.
Paraya ihtiyacımız var ve bulamıyoruz. Bunu da ihracat gelirlerinin yüzde 40’ına el koyma niyetimizi ortaya koyarak açıkça itiraf ediyoruz. Yetmiyor; büyük reklam ve algı yönetimine rağmen döviz mevduat hesapları da bozulmuyor.
Öldü, bitti denilen noktadan sonra 215 milyar dolar döviz mevduat hesabınız varsa, işi başaramamışsınız demektir. Aynı yöntemle enflasyonu düşüreceğini zannetmek ise, en hafif tabiriyle saflıktan öte bir yaklaşım değildir.
CDS’lerin patlamış olması da ekonomik risk algınızın yükseldiğini, göstergelerinizin inandırıcılığını yitirdiğini, reel sektörün de açmazlarını büyüttüğünüzün en net sonuçlarından biridir.
Hatta böylesi bir ortamda istihdam edilen insanlara, bir ya da iki yıl iş garantisi verebileceğinizi söylemeniz, şayet bu insanları kamuda işe almıyorsanız, büyük tartışmalara neden olur.
Sonuç itibariyle Türkiye bir hayal gemisine binmiş, ne rotası belli ne sorumlusu savrulup duruyor. Buna karşılık diğer denizciler fırtınayı haber verirken, bunu da görmezden geliyor.
FED ve Avrupa Merkez Bankası, çok açık belli ki bundan sonraki süreçte, ekonomiyi soğutmak adına önlemlerini alırken agresifleşecek. Bu durum ihtiyacımız olan kaynaklara daha zor veya daha pahalı ulaşabilme ihtimalini gündeme getirecek.
İhtimal diyorum; zira bu maliyetlere rağmen para bulamama riskimiz oldukça yüksek. Tüm bu göstergelerin içinde bizde ve dünyada artan maliyetler, daralan ekonomiler ve alınacak sert tedbirler başka problemleri de beraberinde sürükleyecektir. Sonuçta ne olacak? Fatura çok ağır olacak çok.