Çetin Ünsalan Yazdı: ‘5 milyar dolarlık KKM…’
11 Kasım 2022Türkiye’nin dolarizasyon ile ilgili imtihanı devam ederken, ortaya çıkan rakamlar hiç de hoş olmayan bedelleri önümüze koyuyor. Dövizi, mevduatları Türk Lirası’na döndürmek adına yapılan kur korumalı mevduat hesabıyla ilgili hem fatura artıyor; hem de daha çok paranın dolaylı yolda dolarize olunmasına neden oluyor.
Geçen yıl ile bu sene arasında döviz mevduatlarda çok anormal bir erime gözükmüyor. Bir miktar erimeyle, 4 Kasım itibariyle 212 milyar 268 milyon dolar seviyesine gelen bir grafik var. Bununla birlikte gerçek bir kırılma sayılabilecek 200 milyar doların altına hiç düşmedi.
Bu detay önemli zira şu an ortadaki rakamlar neredeyse 80 milyar 645 milyon dolarlık TL’yi de kur korumalı adı altında dolarize etmiş bulunuyoruz. Üstelik bunun farkını ödeyebilmek adına da takribi 5 milyar dolarlık bir servet ödedik.
Nereden çıkarıyoruz bu sözleri? Hazine ve Maliye Bakanı Nebati’nin Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki sözlerinden… Bakan Nebati’nin verdiği bilgi şu: “…Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarına bugüne kadar yaklaşık 91,6 milyar TL destek ödemesi gerçekleştirildiğini ifade eden Nebati, 9 Kasım itibarıyla 2,3 milyon mudinin, yaklaşık 1,5 trilyon TL’lik tasarrufunun bu hesaplarda değerlendirildi…”
Bugünkü kurdan meseleyi hesapladığınızda 91,6 milyar TL’lik fark ödemesi, takribi 5 milyar dolara denk geliyor. 23 milyon kişinin de 1,5 trilyon TL’yi bu hesaplarda tuttuğunu, yani aslında kura endekslediğini düşünürseniz, bununda 80,6 milyar dolara karşılık geldiğini görürsünüz.
Döviz mevduatlarında başladığınız noktadan bugüne geldiğinizde çok büyük erimeler olmadığına göre de, mevcut döviz mevduatların üzerine dolarize olmuş vaziyette bu rakamı da ilave etmeniz gerekir.
Şimdi çıktığımız yolda, enflasyonu 8 ile çarpıp, faizi düşürmemize rağmen, dış ticaret açığını patlattığımızı, doları da 8,8 TL seviyesinden çıkarıp 18,60 seviyesine ulaştırdığımıza göre bunun tek bir açıklaması var. Külliyen zarardayız.
Rakamlar bu kadar açıkken nasıl savunabiliyorlar anlamıyorum ama anlamamız gereken tek şey, 2,3 milyon kişiyi dolara geçmesin diye 5 milyar dolar ile dolaylı yoldan dolarize edip, geri kala faturayı da 84 milyona böldüğümüzdür.
Türkiye bu tip Ali Cengiz Oyunları’na başvurmak yerine, hakikaten ekonominin gerçeğiyle yüzleşse, konjonktürel olarak önüne gelen fırsatları lojistikten yazılıma, üretimden tarıma kadar kullansa ve kaynaklarını buraya harcasaydı, şu an ne enflasyon rakamlarımızla, ne işsizliğimizle kağıt üzerinde yapılan düzenlemelerle tartışmalara neden olan noktaya gelmezdik.
Bundan sonra faiz arttırma, enflasyon yükselme ve dünya ticaretinde resesyon dönemi olduğunu da dikkat alırsanız, Türkiye’nin iyne zamanı ve koşulları kötü kullandığını, bu nedenle de faturasının daha da ağırlaştığını görürsünüz. Yazık bu Millet’e…