Çetin Ünsalan: Dünyanın en pahalı bedava ekmeği
10 Mart 2022Açlığın, yoksulluğun, kuyrukların ve eriyen satın alma gücünün söylentiden ibaret olduğunu söyleyenler dün İstanbul Bağcılar’da bedava ekmek dağıttı. Ortaya çıkan görüntü tam bir Türkiye fotoğrafıydı.
Çaresizlik mi, ucuzlaşma mı bilinmez ama yağma kültürü olmayan bu Millet’i ekmeğe saldırır hale getirenler utansın. Oysa dayanışmanın esas olduğu, tokun açı doyurduğu bir memleket değil miydik biz?
Komşusu açken uyumayan insanlar nasıl oldu da, hakkına düşenden fazlasını alabilmek için birbirini çiğneyecek kadar kontrolü kaybetti. Sadece Bağcılar’daki görüntü değil ki…
80 öncesi kuyrukları birçoğumuz hatırlıyoruz. Zaten unutanlara ve hatırlamayanlara da iktidar her fırsatta yalan yanlış bilgilerle de olsa anımsatıyor. Ben de o dönem kuyruklara girenlerden biriydim. Ama hiçbir yerde böylesine bir görüntüye şahit olmadım. Yokluk başka, ucuzlaşmak başkadır.
İnsan gibi kuyruklarda bekleyen, hakkına razı olurken, açgözlülük yapmayan, mahalledeki komşusuna bir ürün geldiğinde haber veren insanlar, nasıl bir yağmacılık zihniyetine büründü önce bunu masaya yatırmak lazım.
Çünkü insanın bozulduğu yerde paranın çok anlamı kalmıyor. O insan ki bir ürüne ulaşmayı tartışmadan bedava diye alıyorsa, ama bedava ekmek peşinde koşacak noktaya neden geldiğini sorgulamıyorsa, asıl sorun buradadır.
Daha garip olan ise bir de bu görüntü için hayır duası edenler var. Siz hiçbir şeyin bedava olmadığını, her şeyin sizin paranızla temin edildiğini fark etmezseniz, bir verip 3 alırlar.
Hazine’deki paraların sizin paranız olduğunu fark etmezseniz, dağıtılan teşviklerden yapılan yollara kadar birinin size iyilik yaptığı kanaatine varırsınız. Sonra da geçmediğiniz yolların parasını öder; dünyanın en pahalı ekmeğini yiyerek size bedava verildiğini zannedersiniz.
Çünkü Bağcılar’da bedava ekmek dağıtılırken, bir yandan da ödediğinizin verginin farkına varmazsınız. Son dönemlerin en popüler konusu ne? Akaryakıt zamları… Gerçi iktidar mensuplarına göre bu da zenginlikten oluyormuş. Bunu söyleyecek kadar kontrolü yitirmiş, güç zehirlenmesine uğramış insanlar var.
Peki o zamlar sadece aracı olanları mı ilgilendiriyor? Başta nakliye ve ulaştırma maliyetleri olmak üzere, düşen satın alma gücünüzü daha da yıpratan maliyetler olarak hayatınıza yansıyor.
Kanıt mı? Siz girdi maliyetlerinin içinde önemli bir yeri olan akaryakıta gelen zamları konuşurken aynı tüketimle geçen sene 3.1 milyar TL KDV öderken, bu ayki gelirin 9,2 milyar TL’ye çıkacağı medyaya yansıdı.
Yani fakirleşirken cebinizden üç katı daha fazla para çekildi. Peki siz fakirleşmenizi sorguladınız mı? Yoksa halen bedava zannettiğiniz ekmekten bir tane fazla almanın derdinde misiniz?