Çetin Ünsalan: Bir dolarlık CEO öngörüsü
11 Nisan 2022KPMG”nin Küresel CEO Araştırması’nın 2021 sonuçları, dünya genelinde üst düzey yöneticilerin 2022 senesine yönelik yaklaşımları için iyimser olduğunu ortaya koydu. Öncelikle bu çalışmanın çok kıymetli olduğunun altını çizmek gerekiyor.
Bazen dünya ekonomisine yönelik bir fikir vermesi açısından kıymetli hale gelen, bazen de bugün olduğu gibi nasıl bir öngörüsüzlük olduğunu ortaya koyan bilgi aktarımı adına önemli olduğunu düşünüyorum.
Türkiye’den de 25 kişinin katıldığı, dünya çapında bin 325 CEO’nun ortalama görüşünü ortaya koyan araştırmaya göre, dünyadaki risklere rağmen, büyümeden ümitli olan ve bu konuyla ilgili çıkış yolu arama eğilimindeki yönetici kadrosundan söz ediyoruz.
Bu bir sohbet ortamı olsaydı ve tenenniler üzerinden kurgulanmış bir yapı ortaya çıksaydı anlaşılabilirdi. Fakat üst düzey bir yöneticinin böylesine kritik bir konuda yanıt verirken temennilerini bir kenara koyup, dünyadaki ve ülkesindeki gelişmeleri dikkate alarak gerçekçi analizler yapması gerekir.
Yanlış anlaşılmasın, araştırmayı yapandan ya da araştırmanın sonuçlarından değil, CEO’ların bakış açılarındaki problemden söz ediyorum. Bunu bize gösterdiği için de araştırmanın kıymetli olduğu kanaatini taşıyorum.
Büyüme ile kalkınma arasındaki fark ele alındığında, CEO’ların da dünyadaki finansçı bakış açısının etkisinde ve zehirlenmiş olduğu gözleniyor. Çünkü bir şirketin ya da ekonomilerin kalkınma yaratabilmesi için farklı kriterlerde değerlendirmelerde bulunmak lazım.
2022 yılına girilirken dünyada jeopolitik riskleri, enflasyon başta olmak üzere ekonomik problemleri, bu problemlere yönelik ülkelerin faiz artırma, varlık alımlarını sonlandırma gibi ekonomileri soğutma gibi eğilimler göz ardı ediliyorsa, ortada ya ciddi bir samimiyetsizlik ya da öngörüsüzlük var demektir.
Yani hem devam eden belirsizlik ve risk ortamından bahsedip, hem de baz etkisiyle gelecek büyümenin ekonomiler adına yanlış algılamaya neden olabilecek rakamlarını değerlendiremezsiniz. CEO, gerçekçi olmak durumundadır.
Peki bu ilk kez mi karşımıza çıkıyor? Bu CEO’lar değil miydi, 2008 öncesindeki sıcak paranın etkisinde kalan, şirketlerinin mal ve hizmet üretimlerinden gelen parayı hedge fonlarda batıranlar?
O dönem yaşanan büyük deprem sonrasında hedef tahtasına gelmemişler miydi? Öngörüsüzlükleri, yanlış yönlendirmeleri ve şirketlerini yönetirken ortaya koydukları hatalı tercihleri tartışma konusu olmamış mıydı?
Aldıkları yüksek ücretlere rağmen, bu öngörüsüzlüğün bedelinin çok ağır olduğu tartışmaya açılmamış mıydı? Bunun üzerine bu CEO’lar ABD’dekiler başta olmak üzere dünya genelinde krizin çıkışında 1 dolar CEO maaşıyla çalışacaklarını açıklamamışlar mıydı?
Muhtemelen o zamankilerin çoğu halen görev başında ya da başka bir şirkette CEO olarak görev yapıyor. 1 dolar maaş aldılar mı bilinmez, ama bugünkü tabloya bakılırsa, 2021 yılında, bir sonraki senenin tablosu bu kadar netken, halen iyimser yaklaşımlarla hata yapmaya devam ediyorlar ve hiç ders alınmamış demektir.