Sektörel Güncel Gelişmeler: Enerjide arz güvenliğine ilişkin riskler öne çıkıyor

Rusya-Ukrayna savaşının küresel enerji arzına ilişkin endişeleri artırması paralelinde doğal gaz ve ham petrol başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki yükseliş hızlandı. S&P’nin Küresel Enerji Fiyatları Endeksi verilerine göre, Mart ayında enerji fiyatları 2008 yılından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Enerji fiyatlarındaki artış, sektörde etkili olan maliyet baskısını önemli ölçüde artırdı.

Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla birlikte enerjide arz güvenliği konusu küresel gündemdeki ağırlığını artırdı. Önümüzdeki dönemde doğal gaz piyasasında derinleşebilecek arz-talep dengesizliğinin Türkiye de dahil olmak üzere birçok enerji ithalatçısı ülkeye olumsuz yansımaları olabileceği  değerlendiriliyor.

Almanya başta olmak üzere AB ülkelerinin doğal gaz arzında Rusya’ya olan bağımlılığın azaltılması amacıyla LNG ithalatına yönelmesinin, ilerleyen dönemde söz konusu üründe fiyat artışlarını hızlandırabileceği ve tedarik sorunlarını gündeme getirebileceği öngörülüyor. Bu çerçevede, 2021 itibarıyla ithal ettiği doğal gazın miktar bazında %45’ini Rusya’dan temin eden Türkiye’nin, uzun vadeli anlaşmalar aracılığıyla arz güvenliğini sağlaması büyük önem taşıyor.

EPDK’nın 29 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlanan kararıyla, elektrik üretim santrallerinde 6 ay süreyle tüketiciyi ve maliyeti yüksek üretimi destekleme bedelinin belirlenmesinde kullanılacak azami uzlaştırma fiyatları duyuruldu. Buna göre, azami uzlaştırma fiyatları aylık bazda belirlenmek üzere, megavat başına ithal kömür, doğalgaz, fuel oil nafta, LPG ve motorin kaynaklarını kullanan santraller için 2.500 TL, diğer kaynakları kullanan santraller için ise 1.200 TL olarak açıklandı.

Söz konusu uygulamayla tavan fiyat seviyesinin altında üretim yapan santrallerden doğan kaynaktan, tavan fiyat üzerinde üretim yapan santrallere destek sağlanması hedefleniyor.

ekonomi.isbank.com.tr