Ekonomi
Ipsos Araştırma: ‘Dört çalışandan üçünün ilk derdi pahalılık’
Türkiye’de her dört çalışandan üçünün öncelikli derdi enflasyon ve hayat pahalılığı. Ipsos araştırma şirketi, Türkiye’deki çalışanlara bir konuya çözüm getirme imkânları olsa neyi çözmek istediklerini sordu. Online olarak 800 kişiyle yapılan araştırmada enflasyon ve hayat pahalılığı açık ara önde...
Araştırmaya göre Türkiye’de çalışanların yüzde 76’sı imkanı olsa ilk olarak hayat pahalılığı ve enflasyona çözüm bulmak istiyor. Omicron varyantıyla birlikte yeniden yükselişe geçen pandemi ise yüzde 16 ile ikinci sırada. Katılımcıların yüzde 8’i ise fikir beyan etmemiş.
Muhalefet partileri tarafından ‘makyajlı veri‘ sunmakla suçlanan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), aralık ayında resmi enflasyonu yüzde 36,08 olarak açıklamıştı. Bağımsız araştırma kurumları ise bu oranı yüzde 82,81 olarak verdi. Beklentiler resmi enflasyon tarafında bu ay yüzde 48’in üzerine çıkılacağı yönünde. Geçen yıla 7,44 seviyesinde başlayan dolar kuru ise bu yılın ilk günleri itibarıyla 13,50’nin üzerinde. TL’nin sadece 2021’deki kaybı ise yüzde 45’ten fazla.
Ipsos tarafından gerçekleştirilen Koronavirüs Salgını ve Toplum Araştırması 93. dönem verileriyle toplumda; salgının işleri üzerinde olumsuz etkisi olacağını, çalışanların Covid-19’a yakalanmaları ya da temaslı olmalarından dolayı işgücü eksikliği, çalışanların sadece 1/3’ü Koronovirüs salgınında karantina süresinin kısaltılması ve karantina sonrasında pcr testi istenmemesi kararının doğru bulup bulmadıklarına ve çalışanlara bir konuya çözüm getirme imkanları olsa neyi çözmek istedikleri sorulduğunda ifade, tutum, davranışlar incelendi.
Ipsos tarafından yapılan araştırmanın sonuçları söyle;
Her 4 Çalışandan 3’ü Hayat Pahalılığı / Yüksek Enflasyona Çözüm Bulmak İstiyor
Ipsos araştırma şirketinin gerçekleştirdiği araştırmada; ülkemizde çalışanlara bir konuya çözüm getirme imkânları olsa neyi çözmek istedikleri sorulduğunda, %76’sı hayat pahalılığı ve enflasyonu belirtiyor. Salgında vaka sayılarındaki hızlı artışa rağmen salgına çare bulmak isteyeceğini söyleyenlerin oranı %16.
Her 2 Çalışandan 1’i Koronavirüs Salgınının İşleri Üzerinde Olumsuz Etkisi Olduğu Görüşünde
Ülkemizde sadece Ipsos araştırma şirketinin salgının başından bu yana, haftalık olarak gerçekleştirilen toplumun nabzına yönelik “koronavirüs Salgını ve Toplum” araştırmasında Aralık ayının sonunda, salgının işleri üzerinde olumsuz etkisi olacağını düşünenlerin oranı %43’ken geçen 1 aylık süreçte bu oran 8 puan artarak %51’e yükselmiş durumda. Salgının işleri üzerinde herhangi bir etkisi olmayacağını düşünenlerin oranı da 5 puan düşerek %35’e gerilemiş.
Çalışanların Covid-19’a Yakalanmaları Ya Da Temaslı Olmalarının İşgücü Eksikliği Yaşanmasına Neden Olduğunu Belirten Çalışanların Oranı %56
Çalışanların yarısından fazlası salgının işgücü üzerinde olumsuz etkisi olduğu görüşünde. Çalışanların %45’i işyerlerindeki çalışanların Covid-19’a yakalanmaları ya da temaslı olmalarından dolayı işgücü eksikliği yaşandığını ama üretime bir etkisi olmadığını, %11’i ise hem işgücü eksikliğine sebep olduğunu hem de üretimi olumsuz etkilediğini belirtmekte.
Covid-19’a Yakalananların 7 Gün Sonunda Karantina Sürelerinin Bitmesini Ve PCR Testi Gerekmeden İşe Dönmeleri Kararını Çalışanların %50’si ve Bu Kişilerle Temaslı Olan Kişilerin de Semptom Göstermedikleri Sürece İşe Gidebilmeleri Kararını Çalışanların %60’ı Yanlış Buluyor
Çalışanların sadece 1/3’ü Koronovirüs salgınında karantina süresinin kısaltılması ve karantina sonrasında pcr testi istenmemesi kararının doğru olduğunu düşünüyor. Yanlış bulduğunu düşünenlerin oranı ise %50 oranında. Ve yine benzer oranda bir kitle işe bu şekilde dönen kişilerle aynı ortamda çalışıyor olmaktan rahatsız.
7 Gün Sonunda Karantina Sürelerinin Bitmesini ve PCR Testi Gerekmeden İşe Dönme Kararları ve Bu Kişilerle Temaslı Olan Kişilerin de Semptom Göstermedikleri Sürece İşe Gidebilmeleri Kararını Çalışanların %60’ı Kendilerini Rahat Hissetmiyor. Yanlış Buluyor
Temaslı olan kişilerin semptomu olmadığı takdirde işe gelebilmeleri kararının yanlış olduğunu düşünenlerin oranı ise daha yüksek (%60) ve yine çalışanların yarısı bu kişilerle aynı ortamda olmaktan dolayı kendilerini rahat hissetmediklerini belirtiyor.
Bu Kararlar Sonrasında İşe Dönenlerin İş Gücü Üzerinde Herhangi Bir Etkisi Olmadığı Görüşünde Olan Çalışanların Oranı %71
Her 10 çalışandan 7’si Covid-19 olmuş kişilerin 7 gün sonra işe dönüyor olmalarının ya da temaslı ama semptomu olmayanların işe gelmeye devam etmelerinin işi gücü üzerinde ne olumlu ne de olumsuz bir etkisi olduğu görüşünde. İşgücü üzerinde olumlu etkisi olduğunu düşünenlerin oranı sadece %12.
Ipsos ‘un Kalitatif ve Sosyal Araştırmalar Türkiye Lideri Ece Ertürk şu değerlendirmeleri iletti:
Pandeminin kendisiyle ilgili değişen dönüşen birçok dinamiğe rağmen değişmeyen en temel şeylerden biri hayatımız üzerindeki algılanan olumsuz etkileri. Son dönem ekonomik gelişmelerle de ilişkili olarak özellikle geçtiğimiz 1 ayda 8 puanlık bir artışla toplumdaki her 2 kişiden 1’i pandeminin iş hayatları üzerinde olumsuz etkisi olacağını düşünmeye başlamış. İş hayatı üzerindeki olumsuz yansımalardan biri de salgının işgücüne olan etkisi. Çalışanların Covid-19 olmaları ya da temaslı olmalarından dolayı işgücünde olumsuz etkiler oluşmaya başladı; çalışanların yarısından çoğu artan vaka sayıları ve temas durumundan dolayı son 1 ay içinde işyerlerinde işgücü eksikliği yaşandığını düşünüyor. Ancak her ne kadar salgının işlerini olumsuz etkileyeceğini düşünenlerin oranında artış varsa da üretim kapasitesinde risk yönetilebilmiş gibi görünüyor, çünkü önemli bir kesim salgın nedeni ile ya hiç işgücü kaybı yaşanmadı ya da üretimi etkilemeyecek kadar yaşandı diyor.
İşgücünün ve üretimin olumsuz etkilenmemesi amaçlanırken son uygulama değişiklikleri doğrultusunda karantina süresinin 7 günde tamamlanması ve PCR testi olmadan işe geri dönebilmeleri kararını çalışanların yarısı yanlış bir karar olduğunu düşünüyor ve yine çalışanların yarısı işe bu şekilde dönen kişilerle aynı ortamda çalışıyor olmaktan rahatsız. Temaslı olunmasına rağmen semptom göstermeyen çalışanların da karantinasız ve işe gelebiliyor olmaları memnuniyetsizlik yaratıyor. Bu gevşemenin iş gücüne olumlu etkisi olacağını düşünenler de oldukça sınırlı. İş hayatındaki bu gevşeme ve esnekliğin çalışanları daha endişeli ve huzursuz bir ruh haline sokması muhtemel; bu sebeple önümüzdeki günlerde bu konunun yaratacağı psikolijik etkilerin ve verimliliğe etkisinin göz ardı edilmemesi gerekebilir.Çünkü salgına dair endişeler devam ediyor, insanlar gevşeyen karantina prosedürüne göre yeni hastalık geçirmiş veya temaslı arkadaşları ile aynı ortamda çalışmakta rahat değiller.
İş hayatındaki dinamikler bu yönde devam ederken, çok çarpıcı olan bir konu var ki o da salgına rağmen Türkiye’deki en önemli gündem ekonomi; ve her konu da nihayetinde ekonomiye bağlanıyor. Hayat pahalılığı ve enflasyona çare bulma isteği çalışanlar nezdinde de açık ara en önde gelen konu. Söz konusu ekonomi, hayat pahalılığı, alım gücü, vs olduğunda salgının da beraberinde getirdiği sorunların da önemini bir nebze kaybettiğini görüyoruz. Karşısında salgın gibi hayatı çok boyutlu etkileyen global bir sorun da olsa ekonomi yine ve yeniden toplumun çözüm beklediği temel konu olarak en üst sırada. Üretebilecek durumda olan bu insanların elinde tek şans olsa salgını değil ekonomiyi düzeltmeyi yeğliyorlar. Bu da ülkemizin 2022’de imtihanı olacak.
ARAŞTIRMA KÜNYESİ
Ipsos tarafından gerçekleştirilen Koronavirüs Salgını ve Toplum Genel Kamuoyu Araştırması ile Türkiye’de koronavirüs vakasının ilk kez tespit edilmesini takiben vatandaşların bu konuya ilişkin farkındalık düzeylerini, endişelerini, değişen davranışlarını ortaya koymak ve hükümetin bu konudaki politika ve uygulamalarının kamuoyundaki yansımasını anlamak hedeflenmiştir. Araştırma, Online Görüşmeler (CAWI) ile 18 yaş üstü İBBS 1 düzeyinde Türkiye temsili 800 birey ile gerçekleştirilmiştir. 24- 27 Ocak 2022 tarihleri ile veriler; 93. dönem verilerini kapsayan araştırmanın istatistiki hata payı, %95 güven aralığında ± %3’tür…