Genel
Zülfikar Doğan: Bozdağ seçimi tasarlayacak, TÜİK başkanı ‘faiz-enflasyon’ tezini doğrulayacak
Zülfikar Doğan Ahval’deki köşesinde hafta sonu Cumhurbaşkanı tarafından Adalet bakanlığı ve TÜİK Başkanlığı’na yapılan önemli iki atamanın anlamını deşifre ediyor.…
Zülfikar Doğan Ahval’deki köşesinde hafta sonu Cumhurbaşkanı tarafından Adalet bakanlığı ve TÜİK Başkanlığı’na yapılan önemli iki atamanın anlamını deşifre ediyor.
Doğan’a göre Adalet Bakanlığı’na Bozdağ’ın yeniden atanması seçim güvenliği konusunda yeni endişeler yaratmalı. Zülfikar Doğan gelinen aşamada Bekir Bozdağ’ın, seçim organizasyonundan ve sandıklardan iktidar ittifakının istediği sonuçları çıkartmakla yükümlü olacağını; TÜİK’in en son Başkanı Erhan Çetinkaya’nın ise Erdoğan’ın ‘faiz sebep enflasyon sonuç’ tezini rakamlarla doğrulayacağını yazıyor.
Yazıdan kesitler aşağıda:
Türkiye 29 Ocak sabahına yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gece yarısı kararnameleri ile uyandı. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül görevden affedilirken, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Prof. Erdal Dinçer görevden alındı.
Gül’ün yerine daha önce 17-25 Aralık 2013’teki rüşvet-yolsuzluk soruşturmaları sürecinde bakanlığa getirilen, ardından 15 Temmuz 2016’daki darbe teşebbüsünde de OHAL uygulamalarını ve yargıdaki tasfiyeleri yürüten Bekir Bozdağ Adalet Bakanlığına atandı. Bozdağ bu atamayla adalet bakanlığından iki kez gidip üçüncü kez gelen isim oldu.
Erdoğan’ın ‘mutemet’ adamlarından birisi olan Bozdağ’ın normal seçimlere 15 ay kala göreve getirilmesini Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) seçim ve sandık organizasyonları, il ve ilçe seçim kurullarının, sandık kurullarının oluşumu, seçim sürecinin yönetilmesi vb. konularda altyapıyı hazırlamakla görevlendirildiği şeklinde okumak gerek.
Bakan Bozdağ’ın yüksek yargıçlardan oluşan YSK’nın yanı sıra il ve ilçe seçim kurullarında görevlendirilecek yargıçlar, memurlar konusunda da aktif ve müdahil olacağı anlaşılıyor.
Aynı zamanda Hakimler Savcılar Kurulu (HSK) Başkanlığı görevini de üstlenecek olan Bozdağ, adli-idari yargının yeniden dizaynında, hâkim-savcı atamalarında, tayin ve terfilerde HSK başkanı sıfatıyla etkin pozisyonda olacak.
Abdülhamit Gül ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu arasındaki çekişme ve anlaşmazlıklar göz önünde tutulduğunda, Erdoğan’ın liderliğinde Bozdağ-Soylu ikilisinin daha yakın çalışacağını söylemek mümkün.
Adalet Bakanlığı cephesi seçim sürecinin yargısal tasarımını yürütürken, eş zamanlı olarak İçişleri Bakanlığı da sandıklarda görevlendirilecek güvenlik güçlerini ve sandıkların kontrolünü birlikte organize edecek.
Yozgat Milletvekili olarak TBMM Anayasa Komisyonu Başkanlığı’nı yürüten Bozdağ’ın AKP’nin milletvekili sayısının bir azalması pahasına vekillikten istifa ettirilip Bakanlığa atanması, seçim sürecinin yürütümü ve yönetiminin, seçim kurullarındaki görevlendirmelerin Erdoğan ve iktidar ittifakı açısından ne kadar hayati olduğunun bir başka göstergesi.
Bu nedenle yakın gelecekte yargı mekanizmasında kapsamlı bir tayin-tasfiye-görev değişikliğinin yaşanması kaçınılmaz görünüyor.
Millî Görüş çizgisinden gelse de yargıya doğrudan müdahaleler konusunda daha mesafeli durmayı tercih eden, zaman zaman yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti vurgusunu gündeme taşıyan Abdülhamit Gül’ün görevden uzaklaştırılması ve yerine Bozdağ’ın gelmesi bir yanıyla da yargıdaki siyasallaşmanın hızlanacağını gösteriyor.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne (CHS) geçilmeden önce seçim dönemlerinde Adalet, Ulaştırma, İçişleri Bakanları seçimden 90 gün önce (üç ay) görevlerinden istifa ediyor, yerlerine partisiz, bağımsız, tarafsız bakanlar geçici olarak atanıyordu. 16 Nisan 2017’deki Anayasa değişikliklerinin kabulüyle bu uygulama da yürürlükten kalktı.
Dolayısıyla erken veya zamanında yapılacak Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinde bu üç stratejik bakanlığın iktidar tarafından tüm devlet olanakları ve gücüyle sandıklara ve seçim sürecine yükleneceği anlaşılıyor.
Muhalefet adaylarının belirlenmesi, itirazların sonuçlandırılması, adaylıkların reddedilmesi, kampanyalara müdahalelerin ve engellemelerin yaygınlaşacağını şimdiden söylemek yanlış olmaz.
Bu tabloda muhalefet partilerini çok zorlu bir süreç bekliyor. Örgütlere, partililere ve vekillere yönelik baskıların artması sürpriz olmayacaktır.
Bozdağ’ın eski görev döneminde kadın hakları, tecavüz ve istismar suçları, kızların küçük yaşta evlendirilmesi, tecavüze uğrayanların tecavüzcüsüyle evlendirilmesi vb. görüşleri biliniyor.
Seçime doğru muhafazakâr seçmeni ve cemaatleri memnun edecek, bu yöndeki taleplerini karşılayacak yasa değişikliklerinin Bozdağ tarafından hazırlanıp, AKP grubu tarafından TBMM’ye getirilmesi olasılığı yüksektir.
Ahval