Genel
Kılıçdaroğlu: “Erdoğan başörtüsüyle ilgili samimi değil”
CHP lideri Kılıçdaroğlu, kendisinin ‘başörtüsü teklifi’ne karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘anayasa teklifi’ sunmasını değerlendirdi. “Ben samimiyim” diyen CHP lideri, “Erdoğan bu…
CHP lideri Kılıçdaroğlu, kendisinin ‘başörtüsü teklifi’ne karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘anayasa teklifi’ sunmasını değerlendirdi. “Ben samimiyim” diyen CHP lideri, “Erdoğan bu konuda samimi değil. Yıllarca kadının kılık-kıyafeti üzerinden siyaset yaptı, istismar, etti, oy topladı. Erdoğan, konuşmasında hem “ortada bir sorun yok, o sorun çözüldü, yasa yapmaya, anayasada düzenleme yapmaya ihtiyaç yok, diyor; hem gelin anayasaya koyalım diyor. Samimi değil” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsüne de güvence olması amacıyla TBMM’ye verdiği yasa teklifi gündem oldu. Kılıçdaroğlu’nun imzasını da taşıyan teklif kamu kurumunda çalışan kadınların, mesleklerinin gereği olan cübbe, önlük, üniforma ve benzerleri dışında kıyafet giymek ya da giymemek gibi temel hak ve özgürlükleri ihlal edecek biçimde herhangi bir zorlamaya tabi tutulamayacağı hükmünü taşıyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Kılıçdaroğlu’nun bu teklifine ertesi gün yanıt verdi. Kılıçdaroğlu’nu samimiyetsizlikle suçlayan Erdoğan “Eğer samimiyseniz, o zaman bu güvenceyi gelin anayasaya koyalım” yanıtını verdi. Erdoğan “Arkadaşlarıma buradan talimat veriyorum, anayasa değişikliğini hazırlasınlar” dedi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da, “Hazırlığımızı tamamladık, Pazartesi günü Sayın Cumhurbaşkanımıza sunacağız” açıklaması yaptı. Başörtüsüne de yasal güvence verin yasa teklifi ve Erdoğan’ın karşı hamlesi nedeniyle Kılıçdaroğlu’na eleştiriler yöneltildi.
Kılıçdaroğlu ile Halk TV yazarı Fikret Bila CHP Genel Merkezi’nde görüştü. Görüşmede CHP lideri Bila’nın sorularını yanıtladı. Bila’nın Kılıçdaroğlu’na yönelttiği ve verdiği yanıtlar şöyle:
Yasa teklifiniz gündem oldu. “Başörtüsüne yasal güvence sağlayalım” açıklamanızın ardından yasa teklifini verdiniz. “Gündemde böyle bir konu yokken Kılıçdaroğlu neden bu teklifi yaptı. Gündemde yüksek enflasyon, iktidara yönelik rüşvet iddiaları, sosyal medyaya sansür yasası vardı. Bu konular dururken, sorun olmayan başörtüsü-türban gibi bir konuda teklif verilmesi gündemi değiştirdi, Erdoğan’a koz verdi, Erdoğan’a pas verdi, o da gole çevirdi, niye 4 Ekim Medeni Kanun’un kabulüne denk getirildi” gibi eleştirilere ne diyorsunuz?
Önce şunu söyleyeyim biz kadının kılık-kıyafetinin siyasetin konusu olmaktan, üzerinde siyaset yapılan alan olmaktan çıkarılmasını istiyoruz. Kadının kıyafetine karışılmasın. Ne giyeceğine kadın karar versin. Bu bizim yeni bir görüşümüz değil. Aniden gündeme getirdiğimiz bir konu da değil. Bizim verdiğimiz teklif sadece başörtüsüyle de ilgili değil. ‘Hakim de avukatın etek boyuna karışmasın, uyarı yapmasın,’ teklifidir aynı zamanda.
Hatırlarsınız bir zamanlar Erdoğan, Kadıköy’de ‘kadınlara bakıyorum’ diyordu ve kıyafetlerini eleştiriyordu. Ben de “kadınları mı gözetliyorsun” diye eleştirmiştim. Bana tazminat davası açmıştı. Ben görüşümü açıklarken, yasa teklifini verirken herhangi bir siyasi hesap yapmadım. Özel bir gün seçmedim. Gündem hesabı da yapmadım. Çok önemli gördüğümüz bir yarayı kesin olarak kapatmak için yaptım. Bildiğiniz gibi ben genel başkanlık görevine seçildikten sonra başörtüsünü üniversitelerde serbest bırakan yönetmelik düzenlemelerine itiraz etmedim. Böylece katkı da vermiş oldum. Kamuda da itiraz etmedim. Oy hesabıyla da yapmadım. Samimi düşüncemi açıkladım ve ona uygun yasa teklifini verdim. Teklifimizin de arkasındayım.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sizin yasa teklifinize karşılık, ‘anayasaya koyalım’ teklifinde bulundu. Böyle bir karşı teklif bekliyor muydunuz? İktidarın anayasa hükmü teklifi gelince tavrınız ne olacak?
Erdoğan bu konuda samimi değil. Yıllarca kadının kılık-kıyafeti üzerinden siyaset yaptı, istismar, etti, oy topladı. Erdoğan, konuşmasında hem “ortada bir sorun yok, o sorun çözüldü, yasa yapmaya, anayasada düzenleme yapmaya ihtiyaç yok, diyor; hem gelin anayasaya koyalım diyor. Samimi değil. Madem ortada sorun yok niye anayasaya koyalım diyorsun? Sorun varsa, niye yok diyorsun? Kendisiyle çelişiyor, bu da samimi olmadığını gösteriyor. Alevi vatandaşlarımız da dahil getirecekleri metinde bir başka plan yoksa, bizim hak ve özgürlük anlayışımıza uygunsa ona göre tutum alırız, değilse başka tutum alırız. Önyargıyla bir şey söylemek istemem.
Bir diğer eleştiri konusu, bazı mesleklerde siyasi veya dini simgelerin kullanılamayacağı konusu. Örneğin yargıçlıkta, savcılıkta, subaylıkta, polislikte türbanın olmaması gerektiği savunuluyor. Siz bu konuda bir sakınca görmüyor musunuz?
Hayır. Bir sorun olacağını sanmıyorum. Yargıç hukukun gereğini yapıyorsa, hukukun üstünlüğüne göre doğru karar veriyorsa başörtülü olmasının bir sakıncası olmaz. Diğer meslekler için de öyle; görevini hakkıyla yerine getiriyorsa, o görevi yapacak liyakate sahipse sorun yok, demektir.
karar.com