Ekonomi
Erdoğan baz etkisine değinmedi ama: “Enflasyonu hızla düşürebilme kabiliyetine sahibiz”
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel başkanı Erdoğan, “Enflasyon oranımızın nispeten yüksek seviyelere çıkması bazılarını şaşırtıyor olabilir. Halbuki biz aynı enflasyonu onları…
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel başkanı Erdoğan, “Enflasyon oranımızın nispeten yüksek seviyelere çıkması bazılarını şaşırtıyor olabilir. Halbuki biz aynı enflasyonu onları daha da şaşırtacak hızla düşürebilme kabiliyetine de sahip bir ülkeyiz” dedi.
Para Analiz: Baz etkisiyle TÜFE enflasyonunun Aralık 2022’de %75’e, Ocak-Mart 2023 döneminde de %50’ye doğru yaklaşık 30 puan düşmesi bekleniyor. Geçen yılın aynı döneminde TL’deki hızlı ve yüksek değer kaybına bağlı olarak seriden çıkacak aylık %5-10 arası değişen enflasyon oranları yerine aylık %3-5 arası verilerin girmesi bu düşüşün matematiksel olarak gerçekleşeceğini gösteriyor. Fakat bu dönemde merkez bankası rezervlerini satarak kontrollü değer kaybı yaratılan TL’de sert bir değer kaybı yaşanması halinde, yıllık enflasyondaki gerileme daha sınırlı olacak. Enflasyon mevcut %80-85 aralığından 30 puan bile dğşse halen hem çok yüksek olacak hem de mevcut para ve ekonomi politkalarıyla daha aşağıya indirmek de mümkün olmayacak.
Dünyanın salgın ve savaş sonrası dönemin getirdiği yeni döneme uyum sağlamaya çalıştığını vurgulayan Erdoğan, “Türkiye olarak biz bu sınamaları oldukça uzun bir süredir yaşadığımız için diğer ülkelerin önünden gittiğimizi söyleyebiliriz. Özellikle iktisat politikaları konusunda ilk dile getirdiğimizde ve uyguladığımızda pek çok çevrenin akıntıya karşı kürek çekme derecesinde garipsediği yaklaşımları vardı. Bun karşılık yaşanan her küresel kriz bizim yaklaşımımızın ne kadar doğru, geliştirdiğimiz yöntemlerin ne kadar gerçekçi, uygulamalarımızın ne kadar sağlıklı olduğunu teyit etmiştir. Bizim yaptığımız Amerika’yı yeniden keşfetmek veya gökten zembille yeni bir şey indirmek değildir. Bizim yaptığımız iş dünyada ve bölgemizde yaşanan gelişmeleri, ülkemizin bu tablo içindeki yerini, imkanlarımızı ve zorluklarımızı en doğru şekilde analiz ederek kendimize yeni bir yol çizmek olmuştur. Açıkça itiraf etmek isterim ki ülkemize karşı haksız, hukuksuz, adaletsiz şekilde uygulanan siyasi ve ekonomik yaptırımlar bizi bu yolu aramaya mecbur bırakmıştır.
Uzunca bir süre küresel ekonomik istemin kuralları çerçevesinde yürüttüğümüz ekonomi politikamızı bu tuzaklardan kendimizi kurtarabilmek için ayrıştırdık. Bunu yaparken asla küresel ve mali gerçeklerden, iktisat teorilerinin önümüze serdiği muhteşem birikimden, asırlık zengin tecrübelerden kopmadık. Hepsinden en süt düzey istifade ederek kendi özgün ekonomi modelimizi oluşturduk. Yaptığımız pek çok açıklamada bu yaklaşımın teorik altyapısını ve başarılı örneklerini paylaştık. Hepsinden önemlisi salgınla başlayıp savaş ile gelişen küresel ekonomik kriz karşısında sergilediğimiz dayanıklılık ve gösterdiğimiz atılımlarla doğru bir yolda ilerlediğimiz ispatladık. Biz ne yaptığımızı biliyorduk, niçin yaptığımızı biliyorduk, nereye varacağımızı biliyorduk. Geçen her yılın ve yaşanan her yeni durumun bizi haklı çıkartmış olmasından kendi adımıza memnuniyet duyuyoruz. Ama küresel sıkıntılardan etkilenenler adına da, bunları kendilerine yeterince anlatamadığımız için üzülüyoruz” ifadelerini kullandı.
Konuşmasında Türkiye Ekonomi Modeli’ni anlatan Erdoğan ” konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ülkemiz ekonomisini faiz, kur, enflasyon kıskacına alıp yerle yeksan etme girişimlerine karşı kendi ekonomi programımızı oluşturduk. Önce aldığımız tedbirler ve oluşturduğumuz teknik mekanizmalarla ülkemize kurulan tuzakları boşa çıkardık. Ardından ekonomi programımızın odağını yeniden belirledik. Artık bir kalıp haline getirdiğimiz yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyüme modeli üzerinden Türkiye’de bir ekonomi modelini oluşturduk. Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm dünyada büyüme oranlarının gerilediği, hatta resesyonun konuşulduğu dönemde ülkemizin rekor büyüme oranları ile yola devam etmesinin gerisinde bir hikaye vardır. Elbette bu süreçte aldığımız yaralar da var. Döviz kuru operasyonlarının yol atçığı sıkıntıları alternatif yöntemlere çözüme kavuşturduk. Dünyadaki geleneksel üretim ve tedarik kanallarında yaşanan bozulmalara karşı güçlü altyapımızla, genç ve zengin insan kaynağımızla, esnek iş yapma modellerimizle öne çıktık. Enflasyon oranımızın nispeten yüksek seviyelere çıkması bazılarını şaşırtıyor olabilir. Halbuki biz aynı enflasyonu onları daha da şaşırtacak hızla düşürebilme kabiliyetine de sahip bir ülkeyiz.
İstihdamımızı tarihimizin en yüksek seviyesine çıkartırken, aynı zamanda enflasyonun yola açtığı refah kayıplarını telafi edecek her türlü tedbiri de alıyoruz. Sanayi üretimindeki istikrarlı artış, turizmde artan canlanma, ihracattaki yükseliş gibi pek çok veri hedeflerimize ilerlediğimiz gösteriyor. 2011 yılında ilan ettiğimiz ülkemizi dünyanın en büyük on ekonomisi arasına çıkram sözünü yerine getirmeye adım adım yaklaşıyoruz”
Foreks