Sosyal Medya

Döviz

FED/Powell: Şimdi ‘biraz acı’ veya sonra ‘çok daha büyük acı’

Merkez bankacıların zirvesi olarak kabul edilen Jackson Hole toplantısı, Cuma günü küresel mali piyasalarda büyük çaplı bir ‘depreme’ neden oldu.…

FED/Powell: Şimdi ‘biraz acı’ veya sonra ‘çok daha büyük acı’

Merkez bankacıların zirvesi olarak kabul edilen Jackson Hole toplantısı, Cuma günü küresel mali piyasalarda büyük çaplı bir ‘depreme’ neden oldu. Cuma günü mikrofon karşısına geçen FED Başkanı Powell, uzun bir süredir hiçbir FED Başkanı’nın cesaret edemediği bir üslup kullanarak “acı gerekli” diyerek erken bir faiz indirim sinyali bekleyen piyasaları âdeta ters köşeye yatırdı.

Powell konuşmasının satır aralarında “tarih bizi prematüre bir politika gevşemesinin riskli olabileceği noktasında uyarıyor” diyerek 2023 başında faiz indirimleri başlayabilir şeklindeki görüşleri de geçersiz kıldı. Powell’ın yumuşak bir tonda konuşacağını umut edilirken, şahince bir ifade ile karşı karşıya kalınca piyasalar, haftanın son iş gününü büyük çaplı bir satış baskısı ile tamamladı.

Powell’ın sert üslubu sonrasında, 21 Eylül olağan FED toplantısına yönelik 75 baz puan faiz artırım ihtimali bu sabah vadeli işlemlerde %72,5 ihtimalle fiyatlanırken, piyasalar iki hafta öncesine göre, FED’in faiz oranlarını, enflasyonun belini bükene kadar -ekonomi biraz zayıflama riski ile karşı karşıya kalsa da- yüksek tutacağına daha fazla ihtimal tanımaya başladı.

Doların değer kazandığı ve geriye kalan ne var ne yoksa her şeyin satıldığı cuma gününde, doların piyasa kuru olan DXY bir kez daha 109,3 seviyesine yükselerek son 20 senenin zirvesini test etti. Mevcut seviyenin teknik anlamda da önem arz etiğinin altını çizelim. 109,3 seviyesinin üzerinde olası bir kapanışta, 121 seviyesine kadar büyük bir alan -altını çizerek teknik mânâda- kartlar arasında yer alıyor.

Jackson Hole’da şahin bir görünüme bürünene Powell sonrası ABD borsaları geceyi %4’e varan düşüşle tamamlarken, hisse senetleri değerlerinden trilyonlarca dolar sildi. Risk-off modunun egemen olması ile dolar geniş çapta değer kazanırken, riskli varlık sınıfında giren kripto para piyasası da büyük çaplı bir satışa sahne oldu. Amiral gemi Bitcoin bir kez daha psikolojik 20 bin dolar seviyesinin altına gerilerken, Ethereum ise, geride bıraktığımız haftalarda ön plana çıkardığımız 1,695 dolar yatay seviyesinin üzerinde kalıcılık arz edemeyerek bu sabah 1,500 dolar seviyesinin altına çekildi.

Ortak para birimi Euro ise, dolar karşısında 20 yıl yeni en düşüğü olan 0,9899 seviyesine kadar geriledi. Bir tarafta doların ezici gücü, diğer tarafta ise Ukrayna savaşı sonrası büyük bir sorun hâline gelen enerji problemi ile boğuşan Avrupa’da gösterge elektrik fiyatları adeta çıldırdı. Fransa’da 1 yıl ileri elektrik fiyatı ilk kez megavat saat başına 1,000 Euro’yu aşarak 1,125 eur seviyesine yükseldi (Almanya’da ise megavat saat başına 980 Euro’ya  yükseldi). Yılbaşında kabaca 100 eur civarında olduğunun altını çizelim! Elektrik fiyatlarını, 330 eur seviyesine yükselen Avrupa’da doğalgaz fiyatları takip ediyor (hatırlatma olması bağlamında yılbaşında 60 eur civarında idi). Doğalgaz ve elektrik fiyatlarının gerek sanayi gerekse de hanehalkı tüketimi için ‘ani duruş’ riski taşıdığını not etmek gerekiyor.

Özellikle, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, Avrupa’nın ana büyüme motoru olan Almanya’nın büyüme modelini Rus enerjisinden uzaklaştırmak zorunda kalacağı anlamına geliyor. Bu da, zayıf büyüme ve büyük ticaret açıkları anlamına gelirken, euro için de ileriye dönük olarak ilave ‘acı’ göründüğünü not edelim. Ukrayna savaşı öncesinde olumlu bir tonla yaklaştığımız Sterlin, benzer sorunlarla boğuşmaya devam ederken, henüz tepe yapmayan enflasyon, cari açık, bütçe açığı, siyasi risk, İngiltere Merkez Bankası’nın büyüyememe sorununa rağmen faiz artırmaya devam edeceği yönünde açıklaması ile bu sabah 1,16’lı seviyelere kadar gerileyerek pandemi döneminde test ettiği ve 35 yılın dibi olan 1,14 seviyesine (uzun bir süredir hedeflediğimiz) bir kademe daha yaklaşmış oldu.

Talep tarafında, Avrupa’daki yüksek doğal gaz fiyatları, elektrik üreticilerini ve endüstriyel kullanıcıları dizel ve akaryakıta geçmeye teşvik ederken, ham petrol fiyatlarını daha da destekliyor. İran ile nükleer anlaşma ihtimali fiyatlar üzerinde aşağı yönlü baskı kurarken, kış aylarına doğru kıtlığın daha da artacağı korkusu ise fiyatlar üzerinde yukarı yönlü baskı kuruyor. 102 dolar teknik seviyesini test eden Brent cinsi ham petrolde, yukarı yönlü isteğin korunması adına 102 dolar seviyesinin üzerinde temiz bir kapanışa ihtiyaç olduğunu görüyoruz. 102 dolar geçilmeden hamle yapmak riskli olabilir.

Küresel risk iştahında yaşanan azalma ile dolar değer kazanırken, içeride ise TCMB’nin faiz indirimi âdeta tuz biber oldu. USDTRY kuru haftayı 18,19 seviyesine kadar yükselerek tamamlarken, mevcut içsel ve dışsal riskleri beraber okuduğumuzda, tablo yükselişin devamına işaret ediyor. Perşembe günü açıklanan haftalık verilere göre, TCMB’nin brüt döviz rezervleri 1,1 milyar dolar azalırken, toplam brüt döviz ve altın rezervleri 112,3 milyar dolar seviyesine geriledi. Öte yandan, son verilere göre, swap hariç net rezervlerin yeniden eksi 59 milyar dolar seviyesine açılması da kısa vadede etkili olan Rusya hikâyesinin kesintiye uğradığını teyit ediyor. Rezervlerin azalmaya yüz tutması, kamunun kuru belli bir seviyede tutma kabiliyetini de sekteye uğratabilir.

Geride bıraktığımız hafta biraz mola hakkımızı kullanarak siz değerli okurlarımızdan kısa bir süreliğine de olsa uzak kaldık. Lâkin, PPK toplantısı ardından politika metninde dikkat çektiğimiz üzere, “son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının parasal aktarımın etkinliğini azalttığı değerlendirilmektedir” ibaresi ardından açıklanan makroihtiyati tedbirler hafta boyunca Türk mali piyasalarında fiyatlama davranışı üzerinde belirgin bir şekilde etkili oldu.

Açıklanan tedbirler ile bir kısım ticari kredi faizlerine üst sınır getirildi. Buna göre, yıl sonuna kadar kullandırılacak ticari kredilerde faiz oranının TCMB’nin referans faiz oranının 1,4 katını aşması hâlinde (%15,34 x 1,4) %21,48 krediyi açan banka ek zorunlu karşılık tutacak (kredinin %20’si kadar). Kredi faizi eğer TCMB referans faizinin 1,8 katını aşıyorsa (%27,61) zorunlu karşılık oranı kredinin %90’ı kadar olacak. Yani, bankaların verdiği ticari kredi faizinin %27,61’in üzerinde olması halinde bankalar %90 menkul kıymet tesis etmek zorunda kalacaklar.

Açıklanan kararlar sadece faize üst sınır getirmiyor. Bir de TCMB’nin belirlediği türler (ihracat, yatırım, tarım ve KOBİ kredileri gibi) dışında kalan ticari krediler için hem tesis edilecek zorunlu karşılık oranı yükseltiliyor hem de bu karşılıkların menkul kıymet olarak tutulması isteniliyor. Hâliyle, bankaların kredi büyümesinde frene basma riskinin belirmesi, banka kârları için olumsuz bir gerçekleşme olurken, öte yandan, menkul kıymet tesis etme gereksinimi, bankaların menkul kıymet portföyünde değerlenmeye neden olarak bankacılık hisselerinde büyük çaplı bir yükselişe neden oldu.

Şunu da not edelim ki, tahvil faizlerinin gerilemesi, beraberinde, Hazine’nin göreceli olarak ucuza borçlanmasının da önünü açıyor! Son dönemde Türk mali piyasalarında finansal baskılama (repression) piyasa mekanizması üzerinde etkili olduğunu görüyoruz. Enflasyonun %80 olduğu bir ekosistemde, 2 ve 10 yıllık tahvil faizleri menkul kıymet tesis etme zorunluluğu ile sert bir şekilde gerilerken, yaşananları ekonomik ve ticari gerekçelerle anlamlandırmakta büyük zorluk çekiyoruz.

TCMB’nin yeni uygulamaları sonrasında (menkul kıymet tesis etme zorunluluğu) TL cinsi tahvil faizlerinde sert düşüş yaşandı. 2 yıllık tahvilin bileşik faizi %13’lü rakamlara kadar düştü (10 yıllık tahvil %14,66). 10 yıllık TL tahvil faizi ile aynı vade işlem gören dolar cinsi Eurobond faizi arasında makas %4 seviyesine kadar yaklaştı. Her ne kadar TL tahvillerin işlem gördüğü seviye mevcut ekosistem ile uyumsuz olsa da (ekonomik temeller) bankaların alım zorunluluğu ile fiyatlama davranışı kendi içinde tutarlı bir hâl alabiliyor!

Yukarıda da söz ettiğim üzere, tahvil faizlerinin sert bir şekilde gerilmesi, bankaların mevcut tahvil stokları üzerinden yazacakları kârlar, banka hisse performansını olumlu etkiledi. BİST Banka endeksi (XBANK) son 6 haftada %70’e yakın yükseliş kaydetti. Açıkça itiraf etmeliyim ki, bu denli bir yükselişi öngöremediğimiz gibi, mevcut makroekonomik tablo ve de küresel performans ile hâlen daha da bu eğilimi teyit etmekte zorluk çekiyoruz. Elle tutulur tek gelişme ise, Naci Ağbal’ın Merkez Bankası başkanı olarak atandığı Kasım 2020’den sonra, son 3 haftada hisse senedi piyasalarına yönelik artan yabancı girişlerinin dikkat çektiğinin altını çizebiliriz.

Makro cephede bugün önemli bir veri göremedik. Lâkin, jeopolitik tarafta risklerin büyüdüğünü görüyoruz. ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi’nin Tayvan’a yaptığı ziyaretten bu yana, iki ABD Donanması savaş gemisi, Pazar günü Tayvan Boğazı’ndan geçmesinin ardından Çin savaş gemileri ve uçakları ile adayı çevrelediği ifade edildi. Yeni gün başlangıcında, Asya piyasaları, cuma gününden sarkan olumsuz havanın rüzgârı ve artan jeopolitik risklerin gölgesinde haftanın ilk iş gününü olumsuz bir şekilde tamamlıyor. Gösterge endeks Tokyo borsası %3’e yakın düşüşle günü tamamlamaya çalışırken, ABD borsalarının vadeli işlemlerinde de %1’i aşan oranda düşüşler görüyoruz.

Altının ons fiyatı, doların değer kazanması sonrası iyimser görünümünü kaybederken, 1,695 dolar seviyesinden açtığımız uzun pozisyonlarımızı (zarar kes 1,670 dolar) korumaya devam ediyoruz. Gümüş cephesinde ise, uzun pozisyonlarımızı 18,80 dolar seviyesinden biraz daha artırarak zarar kes seviyemizi 18 dolar seviyesine çektik.

Dünyada stagflasyonist riskler hızla tırmanırken, bu hafta dünya genelinde açıklanacak PMI verileri önem arz edecek. Cuma günü ABD’den gelecek istihdam raporunun ise büyük bir heyecanla takip edileceğini peşinen belirtelim. Türkiye cephesinde ise bugün tatil havası etkili olabilir. Lâkin, küresel risk iştahındaki bozulma nedeniyle satıcılı havanın ağır basmasını bekliyoruz. Veri takviminde dış ticareti verileri ile ekonomik güven endeksi takip edilebilir.

 

 

iktisatbank.com

BAKMADAN GEÇME

  • Dİ-EN araştırma gençlere sordu:  Hangi partiye oy vereceksiniz?

    19 Mart Protestoları Sonrası Gençleri Eğilimi’ başlıklı seçim araştırmasının sonuçlarına göre, gençlerin yüzde 41.6’lık büyük çoğunluğu CHP’ye oy vereceğini söyledi. İkinci sırada ise yüzde 17.9’luk oranla AKP yer aldı. Area anketinde ise CHP’ye fark atarken, sıradaki cıumhurbaşkanlığı seçiminde Mansur Yavaş’ın da Erdoğan’a fark attığı görüldü.  

  • DİKKAT:  Altında balon fazla şişti, patlayabilir

    Altın fiyatları 2025 yılında rekor seviyelere ulaşarak ons başına 3.500 doların üzerine çıktı. Bu hızlı yükseliş, yatırımcılar ve uzmanlar arasında bir finansal balon oluştuğu yönündeki endişeleri artırdı. Altının geleneksel güvenli liman algısı, bu yükselişi destekleyen temel etkenlerden biri olurken, jeopolitik riskler ve ticaret savaşları gibi küresel gelişmeler bu trendi hızlandırdı. Ancak, altın fiyatları temel nedenlerden dolayı yükselmiyor.  Bir balon oluşuyor.  Balonlar da bir noktada hep patlar. 

  • IMF Nisan tahminleri:  Ticaret Savaşları global büyümeyi frenleyecek, enflasyona fazla etki yok

    IMF'nin son raporuna göre, dünya ekonomisi son 80 yılın en büyük dönüşüm süreçlerinden birine girdi. ABD’nin art arda gelen gümrük tarifesi açıklamaları, küresel ticaretin işleyişini ciddi şekilde etkilerken, bu gelişmeler büyüme beklentilerini düşürüyor ve finansal piyasaları sarsıyor. Öte yanda, enflasyon tahmini çok az değişti

  • ALTINS1 ile gram altın makasında tehlikeli tırmanış! “Yüzde 17 fark alarm zilidir”

    Borsa İstanbul’da işlem gören Darphane Altın Sertifikası (ALTINS1) ile piyasa fiyatları arasındaki fark rekor seviyeye ulaştı. Özellikle uzun vadeli yatırımcılar için ciddi uyarılarda peş peşe geldi. ALB Yatırım Başekonomisti Doç. Dr. Filiz Eryılmaz,"Fiziki altın daha güvenli bir liman olabilir" uyarısında bulundu.

  • Kuaför, cafe ve market sahipleri dikkat! Çaldığınız müzikle hapse girebilirsiniz

    Kuaför, kafe ve market gibi işletmeler artık mekanlarında çaldıkları müzik için yıllık metrekare başına 6 bin TL telif ücreti ödemek zorunda kalacak. MESAM tarafından gönderilen ihtarnamelerde, ödemeyen işletmeler için lisans bedelinin üç katı tazminat, banka hesaplarına haciz ve 1 ila 5 yıl arası hapis cezası gündemde.

  • Borsa yatırımcısı dikkat! Takas tarihlerine bayram ayarı

    Borsada takas tarihlerine bayram ayarı geldi. 23 Nisan tatiline dikkat. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı takas takvimini değiştirdi.

  • Kredi kartınız bir sabah kullanılamaz hale gelmesin! Bankalar tek tek mesaj gönderdi

    Nakit avans yoluyla döviz altın kripto alanlar dikkat. Bankalar harekete geçti. Limitiniz askıya alınabilir. Kredi kartınızla döviz, altın, kripto varlık alımları, vadesi gelmemiş kredilerin kapatılması, makul gerekçesi olmayan transferler, nakit çekme limiti aşımı gibi işlemler nedeniyle kartınız geçici olarak kullanıma kapatılabilir.

  • IMF’den Türkiye için 2025 tahmini: Büyüme yüzde 2,7’ye çıkacak

    Uluslararası Para Fonu (IMF), 2025 yılına ilişkin ekonomik öngörülerini güncelledi. Türkiye’nin büyüme beklentisini yüzde 2,7’ye yükselten IMF, küresel ekonomide ise aşağı yönlü risklerin arttığına dikkat çekti.

  • Acil nakit için 75 bin TL’lik dev kampanya başladı! İşte 7 bankanın faizsiz kredi teklifleri

    Acil nakit ihtiyacı olanlar için 7 banka faizsiz kredi fırsatını açıkladı. 75 bin TL'ye varan 0 faizli kredi kampanyaları vatandaşa ilaç olacak. Sıkı para politikalarının uygulandığı ve kredi faizlerinin yükseldiği bir dönemde, bazı bankalar yeni müşteri kazanımı hedefiyle dikkat çeken faizsiz kredi kampanyaları başlattı. İşte 7 bankadan yeni müşterilere 75 bin TL’ye kadar faizsiz kredi kampanyası.

  • Acemoğlu: Dijital ekonomi demokrasiye zarar veriyor!

    Nobel ödüllü ekonomist Prof. Daron Acemoğlu, Financial Times için kaleme aldığı yazıda, dijital devlerin yalnızca piyasalara değil, devlet mekanizmalarına da sızdığını belirterek sert uyarılarda bulundu.

  • İş dünyasından Merkez’e tepki: Bu şartlarda üretim imkânsız

    Ekonomist Mahfi Eğilmez, Merkez Bankası’nın faiz artışına iş dünyasından yükselen tepkileri analiz etti. Eğilmez’e göre, geçmişte sessiz kalan çevreler şimdi artan maliyetlerle üretim yapmanın imkânsızlığından şikâyet ediyor.

  • İş arayanlar bu mesleklere göz atmalı! İŞKUR açıkladı

    Milyonlarca çalışanı ilgilendiren haber İŞKUR'dan geldi. Türkiye iş gücü piyasasında önemli bir gerçek gün yüzüne çıktı. İŞKUR en çok aranan meslekleri açıkladı. İşverenler personel arıyor ama bazı mesleklerde ciddi şekilde eleman bulamıyor.

  • Altında 2026 Senaryosu: Jefferies’ten 3.000 Dolar Tahmini

    Jefferies’e göre altın, küresel belirsizlik ortamında yatırımcılar için hâlâ en sağlam güvenli liman. Banka, 2025–2026 döneminde altının ons fiyatının 3.000 dolara kadar çıkabileceğini öngörüyor.

Benzer Haberler