Genel
Piyasa Bülteni: Tayvan gündemden düştü; olumlu veriler piyasalara nefes aldırdı
Tayvan gerginliğinin gündemin ilk sırasından düşmesi, küresel mali piyasalara derin bir nefes aldırırken, dün ABD’de açıklanan büyümenin öncü göstergelerinden hizmet sektörü PMI…
Tayvan gerginliğinin gündemin ilk sırasından düşmesi, küresel mali piyasalara derin bir nefes aldırırken, dün ABD’de açıklanan büyümenin öncü göstergelerinden hizmet sektörü PMI verisinin de (satın alma müdürleri endeksi) beklentileri aşması, günün iyimser bir şekilde tamamlanmasına neden oldu.
Takdir edeceğiniz üzere, FED’in para politikasını doludizgin sıkılaştırdığı ve 40 yılın en yüksek enflasyonu ile savaşma konusunda kararlı ve ısrarcı duruşu, soğumaya henüz yüz tutmamış ekonomi için ufukta daha da sıkılaştırmanın görülmesine neden olurken, ister istemez resesyon kaygılarını da canlı tutuyor. Paranın miktarının azalması ve fiyatını artması, krediye ulaşımı zorlaştırıcı bir etki doğururken, büyüme zarureti içinde olan ekonomilerin kaçınılmaz olarak küçüleceği korkusuna resesyon kaygısı deniyor. Bu minvalde, açıklanan makroekonomik verilerin ekonomik aktivitenin daraldığına yönelik olması, başta hisse senedi olmak üzere riskli varlıklar üzerinde satış baskı kurarken, tam tersi durumlarda ise hızlı bir şekilde ‘risk-on’ modu devreye girebiliyor.
Risk-on modu (risk alma iştahı yüksek) hâkim olduğunda, piyasaların ilk baktıkları yer hâliyle hisse senedi piyasaları oluyor. Hûlasa, dün Tayvan konusunda tansiyonun düşmesi ve beraberinde ABD’de kuvvetli gelen hizmet sektörü PMI rakamları resesyon kaygılarını hafifleterek risk iştahı dendiğinde akla ilk gelen ABD teknoloji borsası Nasdaq’ı %2,5 yukarıya itti. Biraz daha geniş resimden konuya yaklaşırsak, Nasdaq’ın son 32 günde %20 yükseliş kaydetmesi sonrası acaba hisse senedi piyasalarında en kötü geride mi kalıyor (dip görüldü mü?) sorusunu da kedimize sormadan edemiyoruz.
İçeride ise dün hisse senedi piyasaları enflasyondan kaçan yerel yatırımcıların desteği ve küresel iyimserlikle günü %1,4 yükselişle tamamlarken, USDTRY kuru, günlerdir 17,95 seviyesinde ve kamunun desteği ile sergilediği yatay görünümünden kısa bir süreliğini de olsa kurtularak akşam üzeri 18 seviyelerinden işlem gördü. Gecenin kapanışının ise yine bilindik 17,95’li seviyelerde olduğunu not edelim. TL’nin oldukça zayıf; hisse senetlerinin ise bir o kadar kuvvetli görünüm sergilemesinin arkasında ultra negatif reel faiz yattığın pekâlâ biliyoruz.
Dün açıklanan enflasyon ve dış ticaret verileri de TL’nin zayıf seyrine âdeta tuz biber oldu. TÜİK’in açıkladığı resmî Temmuz ayı enflasyon rakamlarına göre, aylık TÜFE %2,37 ile (İTO’nun aylık artış oranı %4,1, ENAG’ın ise %5,0) beklentilerinin altında kalırken, yıllık enflasyonu %79,6 seviyesine taşıdı (ENAG %176,04 , İTO %99,11). Yıllardır veri toplayan İTO enflasyon rakamının bile oldukça altında kalan resmî enflasyon rakamları, kredibilite anlamında soru işaretlerine neden olduğunun altını çizmek gerekiyor. Asıl yükselişin ise üretici cephesinde gerçekleştiğini görüyoruz. Yurtiçi ÜFE aylık %5,17 artarken, yıllık rakam ise %144,6 oldu (1995 yılından bu yana en yüksek gerçekleşme). ÜFE ile TÜFE arasındaki makas 65 puan ile rekorunu bir adım daha kuzeye taşıdı!
Ticaret Bakanı Muş, dün Temmuz ayı geçici dış ticaret verilerini açıkladı. Buna göre ihracat 18,6 milyar dolar, ithalat ise 29,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu rakamlar dış ticaret açığının geçen yılın aynı ayına göre %144,5 artış kaydederek 10,6 milyar dolar seviyesine geldi. Dış ticaret verilerinde her ay ihracat rakamlarına şapka çıkarırken, ithalat rakamları ise bir tık da olsa geri planda kalıyor. Dün açıklanan verinin alt kalemlerinde, tahmin edileceği üzere enerji fiyatlarındaki yaşanan keskin artış ön plana çıkmış. Dış ticaret açığı artarken, şirketlerin döviz pozisyonunun nereye gideceğini de tahmin etmek için çok da uzman olmak gerekmiyor!
Bugün sahneye İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) çıkıyor. BoE, Aralık ayından bu yana altıncı kez faiz oranlarını artırmaya hazırlanıyor. Yatırımcılar ve ekonomistler 50 baz puanlık artışa politika faizinin %1,75 seviyesine getirilmesine kesin gözüyle bakıyor. Yarım puanlık artış, BoE’nin 1995’ten bu yana en büyük faiz artırımı olacak. İngiltere’de enflasyon %9,4 ile 40 yılın zirvesinde ve yükselmeye devam ederken, ekonomik yavaşlama işaretleri de artıyor. Resesyon kaygılarının en derin hissedildiği ülke olan İngiltere’de, para birimi Sterlinin, dolar karşısında zayıf seyrini bir müddet daha korumasını bekliyoruz. GBPUSD paritesinde aşağıda 1,1450 seviyesine doğru olası gerilemede alım için fırsat kollayacağız.
Dün günün piyasalar açısından önemli bir diğer haberi ise OPEC’in sınırlı da olsa Eylül’de üretim artışı hususunda anlaşması oldu. ABD Başkanı Biden’in Suudi Arabistan’a yaptığı ziyaretin ardından üretici grubun liderinden ABD ve küresel piyasalara yardım etmek için daha fazla ‘pompalamasını’ istemesinin bir sonucu olarak, OPEC+ petrol üretim hedefini günde 100bin varil artırmaya hazırlanıyor. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı 97 dolara kadar geriledi. Teknik mânâda daha da aşağıda 94 dolar seviyelerinin dipleri göz ardı edilmemelidir.
Yeni gün başlangıcında, Asya borsalarında da iyimser bir görünüm hâkim. Güçlü açıklanan ekonomik veriler ve iyimser kurumsal rehberliğin yatırımcı iştahını artırması ile gösterge endeks Tokyo borsası %0,5 yukarıda işlem görürken, Tayvan borsasının ise %1’e yakın ekside olduğu gözümüze çarpıyor. ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Çin’i öfkelendiren ziyaretinden bir gün sonra, şüpheli insansız hava araçlarının Tayvan adalarının üzerinde uçtuğunu ve bilgisayar korsanlarının savunma bakanlığının web sitesine saldırdığını okuduk.
Mali piyasaların gündeminde bugün içeride reel efektif döviz kuru, dışarıda ise Almanya sanayi siparişleri, ABD dış ticaret dengesi ve her hafta Perşembe günü olduğu üzere ABD’de işsizlik maaş başvuruları; içeride ise TCMB haftalık bültenini takip edeceğiz. İngiltere Merkez Bankası’nın yanı sıra bugün Brezilya ve Hindistan merkez bankaları da faiz kararını açıklayacak.
Kıymetli madenler dün günü yatay bir seyir izleyerek tamamladı. Gümüşte yukarıda 20,80 ; altında ise 1,835 dolar hedefi ile uzun pozisyonlarımızı korumaya devam ediyoruz. USDTRY cephesinde ise 17,88 seviyesinden kâr al çalıştırarak çıktığımız uzun pozisyonlar ardından risk yukarı yönlü görünse de, şimdilik kenarda bekleyerek gelişmeleri takip etmeyi tercih ediyoruz.
iktisatbank.com