Sosyal Medya

Genel

İmamoğlu’ndan Erdoğan’a: Top çevirmesin, fikrini paylaşsın. Mertçe bir mücadele istiyorum

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kendisine verilen hapis cezasıyla ilgili fikirlerini açıkça söyleme çağrısı yapan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Mertçe bir mücadele istiyorum”…

İmamoğlu’ndan Erdoğan’a: Top çevirmesin, fikrini paylaşsın. Mertçe bir mücadele istiyorum

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kendisine verilen hapis cezasıyla ilgili fikirlerini açıkça söyleme çağrısı yapan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Mertçe bir mücadele istiyorum” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, aldığı hapis cezası, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları, İYİ Parti lideri Meral Akşener ile diyaloğu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’yla arasında gerilim olduğu iddialarıyla ilgili Habertürk yazarı Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtladı.

‘ERDOĞAN TOP ÇEVİRMESİN’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kendisine verilen hapis kararıyla ilgili ne düşündüğünü açıkça söyleme çağrısı yapan İmamoğlu, “Top çevirmesin. Çünkü ben mertçe bir mücadele istiyorum. O da böyle bir mertçe mücadele istiyorsa bunu söylesin” dedi. İmamoğlu şunları söyledi:

‘TAKIMIN SAHAYA ÇIKARABİLECEĞİ BİR OYUNCUYUM’

İmamoğlu, Altaylı’nın “Kendinizi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısında rakip olarak mı görüyorsunuz?” sorusuna ise şöyle yanıt verdi:

“Fatih Bey, ben tek başıma kendimi rakip olarak görmüyorum elbette. Ama Erdoğan’ın karşısındaki rakip takımın bir oyuncusuyum. Teknik direktör beni oyunu sokar veya sokmaz. Ona ben karar vermeyeceğim. Ama oyuna girme ihtimali olan bir oyuncuyum. Ve işin güzeli bugün bizim takımda oyuna girmeye ve sonucu değiştirmeye aday, o kapasitede pek çok oyuncu var artık. Dün sayamazdınız bu oyuncuları bugün ise pek çok oyuncumuz var rakibe gol atabilecek. Bu zenginlik artık muhalefet tarafında var. Tek seçeneğe mahkum olan iktidar tarafı artık muhalefet değil. Benim söylemek istediğim ise şu. Rakibin oyuna girme ve skoru değiştirme gücüne sahip oyuncularından biri maç öncesi yolda, maça gelirken ve üstelik oyuna girip girmeyeceği bile belli değilken sakatlamasınlar. Yolda otomobille çarpıp oyun dışı bırakmayı içlerine sindiriyorlar mı, sindiremiyorlar mı bunu söylesinler! Rakibin bir oyuncusunu, saha dışında sakatlayıp oyun dışı bırakmayı doğru buluyorlar mı, bulmuyorlar mı bunu açıkça halka anlatsınlar. Mertçe bir mücadele istiyorlar mı, istemiyorlar mı ben bunu merak ediyorum. Tam fikirlerini duymak istiyorum… Yoksa tabii ki, kendimi aday görmek gibi bir hadsizlik içinde değilim. Ama takımın sahaya çıkarabileceği bir oyuncusuyum. Bu net.”

‘SARAÇHANE’DE TOPLANACAĞIMIZ ÇOK ÖNCEDEN BELLİYDİ’

İmamoğlu, mahkeme kararının ardından Saraçhane’de düzenlenen mitingle ilgili kendisine bilgi verilmediğini söyleyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylediklerini şöyle değerlendirdi:

“Kendisini o an arayıp böyle bir miting düzenleyeceğimizi söylemedik ama mahkeme kararının açıklanacağı gün Saraçhane’de toplanacağımız çok önceden belliydi. Bu dava sürecinde, son 7 aydır partinin bu konu ile ilgili görevlendirdiği parti yöneticisi arkadaşlarla beraber çalışıyoruz. Her detayı aylardır ele alıyoruz. Tüm seçenekleri değerlendirdik. Üç seçenek vardı. Beraat. Ki hukuki olan buydu. Ceza ama beni siyasi haklardan mahrum etmeyecek bir ceza ya da beni siyaset dışına atmaya yönelik bir ceza. Açıkçası biz iktidarın tavrından ve son hakim değişikliğinden anlamıştık ki, niyet kötü ve siyasi sonuçları olan bir ceza gelecek. Beni oyun dışına çıkarmak, İstanbullunun iradesini elinden almak isteyecekler. Bu seçeneği değerlendirirken de, eğer böyle bir ihtimal ortaya çıkarsa Saraçhane’de toplanmayı, millete böyle bir adres göstermeyi, tepkimizi Saraçhane Meydanı’nda ortaya koymayı çok önceden konuşmuştuk. Bu yüzden de karar günü, özellikle de hukukçularımız mahkeme heyetinin uzun bir görüşme için çekilmesinden sonra bu ihtimali güçlü görmeye başladılar ve bunu da bana söylediler. Ben de bunun üzerine daha önceden konuşulup, üzerinde mutabık kaldığımız Saraçhane’de toplanma fikrini sosyal medya üzerinden duyurdum. Zaten CHP’liler de bir yerde tepkilerini göstermek istiyorlardı. Mahkeme önüne mi gidelim, nereye gidelim diye soruyorlardı. Onlara bir adres göstermek lazımdı ve ben de daha önceden üzerinde mutabık kalınmış bir adresi gösterdim. Doğru, Sayın Genel Başkanı arayıp yeniden bilgilendirmedik. Çünkü bir mahkumiyet kararı çıkması halinde burada toplanma kararı çok önceden zaten alınmıştı.”

‘MAHKEME GÜNÜ MERAL HANIM’LA HİÇ KONUŞMADIM’

İYİ Parti lideri Meral Akşener’in mahkeme günü Ankara’dan Saraçhane’ye gelişini de değerlendiren İmamoğlu, şunları söyledi:

“Mahkeme günü ben Meral Hanım’la hiç konuşmadım. Meral Hanım bize destek olmak için Ankara’dan yola çıkınca özel kalemi, benim özel kalemi aramış ve ‘Meral Hanım yola çıktı ama saat 4’e yetişemeyebilir’ demiş. Ben de onun özel kalemine ‘Karar zaten 4’te çıkmayacak. Yetişir sorun olmaz’ diye mesaj ilettim. Genel Başkanımızın seçimlerden öncesinde ve seçimlerden bu yana birlikte hareket ettiği bir partinin lideri destek vermek istiyor. Bundan doğal ne olabilir? Ama açık söyleyeyim, beni ilk arayan Ahmet Davutoğlu’dur. Mahkumiyet çıkacağını hissetmişti ve destek telefonunu ilk o açtı. Konuştuk. Meral Hanım’la konuşmadık bile. Bana göre 6’lı masanın hangi lideri gelse başımızın üzerinde yeri olur. Nitekim hepsi de destek mesajları yayınladı ve ertesi gün de geldiler. Masadaki bir başka partinin başına gelse bu iş, biz de ona destek verirdik. Bunda bir sorun olmadığını, bunda bir sorun görülmediğini biliyorum.”

‘KİM OLUR ONA LİDERLER KARAR VERECEK AMA KAZANACAK BİRİ OLMALI’

Hakkındaki hapis kararının adaylığını güçlendiren bir karar olarak değil, iktidarın korkusunun ne kadar büyük olduğunu gösteren bir karar olarak gördüğünü söyleyen İmamoğlu şöyle konuştu:

“Kendimi kast etmiyorum. Muhalefetten korkuyorlar. Ben eminim ki, bu kararı aldırmadan önce uzun uzun türlü senaryo üzerine çalışmış, CHP’nin ve 6’lı masanın bu karardan sonra hangi hamleleri yapabileceğine ilişkin farklı senaryolar üzerine kafa yormuşlardır. Her birine yönelik de karşı hamle planlamışlardır. Kesin eminim. Ben ise şunu görüyorum. Muhalefetin adayı kim olursa olsun iktidarı korkutuyor. Kaybetme korkusu yaşıyorlar. Ben muhalefetin kazanacak adayı belirlemesini istiyorum. Kim olur ona liderler karar verecek ama kazanacak biri olmalı. Bizim tarafın belirlediği adayın kazanmasını benden fazla kimse isteyemez. Çünkü bugün iktidara rağmen İstanbul’da iyi işler yapıyoruz. Yarın iktidar biz olursak, ben de İstanbul’da tarih yazarım. İstanbul’un efsane belediye başkanı olurum. Bakın iddialı konuşuyorum, İstanbul’un değil, dünyanın en başarılı belediye başkanı olurum. İstanbul’da tarih yazmak için benim şahsi olarak en istediğim şey bizim İstanbul’u kazanmamız. Kazanacak adayı bulup çıkarmamız. Mevcut görevim dolayısı ile bunu benden fazla kimse isteyemez…”

‘MERAK HANIM BİZİ TESELLİ EDER GİBİ GELİP SARILDI’

İmamoğlu, İYİ Parti lideri Meral Akşener ile hapis kararını aldıktan sonraki kucaklaşma görüntüsü ile ilgili ise şunları söyledi:

“Mahkeme kararını bekliyorduk odada. Meral Hanım, eşim, ben, birkaç arkadaşımız daha. Bir ara eşim duygusallaştı. Gözleri doldu. Ben de ‘Yapma. Bunların hepsine hazırlıklı olarak bu işteyiz’ dedim. O da ben görmeyeyim diye arkama geçti duvara yaslandı. Tabii Meral Hanım görüyor. O sırada karar geldi ve bana yazılı olarak ilettiler. Okudum. Duygusal bir ortam oldu. Meral Hanım bizi teselli eder gibi, gelip sarıldı. Siyaseten bir büyüğümüz, bir ablamız, tecrübeli bir lider olarak bizi kucakladı. Ben de azami saygı ile onun bu sıcak davranışına, özellikle eşime vermek istediği ‘Yalnız değilsiniz” mesajına karşılık verdim. Bundan bile anlam çıkardılar. Gülüyormuşum. Tebessüm ediyordum doğru. Ne yapacaktım. Bize karşı verilen bu karardan ötürü oturup ağlamamamı bekliyorlardı…”

‘CANAN HANIMLA FİKİR AYRILIKLARIMIZ OLDUĞU BİR GERÇEKTİR’

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile aralarında fikir ayrılıkları olduğunu belirten İmamoğlu, “Elbette sorun var. Burası CHP. Biat yok. Fikir tartışması var. Burada farklı düşüncelerin tartışılması ve bir sonuca ulaşılması geleneği var. Canan Kaftancıoğlu ile bazı konularda farklı düşünüyoruz ve bunu da birbirimize söylüyoruz. Bu medeni bir tavırdır. Canan Hanım da çok net bir insandır. Fikir ayrılıklarımız olduğu bir gerçektir ama bunun detayı parti içi konudur. Ancak söylendiği, iddia edildiği gibi durum yoktur, olamaz da. Daha fazlasını konuşmaya da gerek yoktur. Canan hanım, Saraçhane’de durduğu yerle gereken mesajı zaten vermiştir. Fikir ayrılıklarımızın olması hedefimizin aynı olduğu gerçeğini değiştirmez” ifadelerini kullandı.

YAZININ TAMAMI BURADA

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler