Genel
Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun: Biz buradayız, her yerdeyiz!
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla her yıl kadına yönelik şiddet ve kadın haklarında gerilemeyi protesto niteliğinde etkinlikler ve…
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla her yıl kadına yönelik şiddet ve kadın haklarında gerilemeyi protesto niteliğinde etkinlikler ve İstanbul başta olmak üzere birçok kentte gece yürüyüşleri düzenleniyor.
Kadınlar, özellikle akşam saatlerinde sokaklarda varlıklarını ortaya koyarak, “Türkiye’deki erkek egemen kültürel yapıya karşı güvenle gece de sokaklarda olabilecekleri mesajını verme” amacıyla yürüyor. Ancak son yıllarda özellikle İstanbul’da İstiklal Caddesi’nden Taksim Meydanı’na doğru yapılan gece yürüyüşü, önce Corona virüsü salgını önlemleri ve Valilik tarafından belirlenmiş güzergaha aykırı gerekçesiyle, polislerce kadınlara yönelik sert ve fiziki müdahalerle engellenmeye çalışılıyor. AKP iktidarınca son yıllarda İstanbul’un yanı sıra Ankara, Diyarbakır gibi pek çok ilde kadın hak örgütlerince yapılan etkinliklere yönelik polis müdahalesi ve valilik yasaklamaları tepkiyle karşılanıyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün (EGM) Pazartesi günü yaptığı açıklamayla ülke genelinde sadece izinli şekilde 8 Mart etkinliği yapılabileceğini duyurmasının ardından İstanbul Valiliği de Taksim Meydanı’nda kadınlara izin verilmeyeceğini açıkladı. Bunun üzerine 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü’nün sosyal medya hesabı aracılığıyla “Her yıl tüm engellere rağmen 8 Mart’ta haklarımıza, hayatlarımıza, var oluşumuza, eşitliğe, emeğimize sahip çıkmak için feminist gece yürüyüşündeyiz. 19 yıldır yürüdük, 20’nci yılda da yürüyeceğiz” tepkisi gösterildi. Pek çok kadın örgütü ve grubu hesabınca tüm yasaklamalara rağmen 8 Mart’ta İstanbul başta olmak üzere gece yürüyüşlerinde buluşma çağrısı yapıldı.
EGM: “İzinsiz yerlerde etkinliğe müsaade edilmeyecek”
EGM’den yapılan yazılı açıklamada, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle; 18 Şubat 2022 tarihinden günümüze kadar 46 ilimizde 15 bin 574 kişinin katıldığı 174 etkinlik; 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamında daha önceden ilan edilen yerlerde açık hava toplantısı ve diğer etkinlikler (basın açıklaması, bildiri dağıtma, stant açma, kapalı yer toplantısı, pankart açma ve yürüyüş) şeklinde düzenlenmiştir. Bu etkinliklerde kanuna aykırı hareket eden 12 şahıs hakkında yasal işlem yapılmıştır. 8 Mart 2022 tarihinde etkinlikler aynı şekilde 2911 sayılı Kanun kapsamında daha önceden toplantı ve gösteri yürüyüşleri yapılabileceği ilan edilen yerlerde ve güzergahlarda yasal çerçeve içerisinde düzenlenebilecektir. Belirlenen bu yerler dışında kalan alanlarda kanuna aykırı şekilde eylem yapılmasına kesinlikle müsaade edilmeyecektir. Bu konu ile ilgili etkinliklerin yasal zeminde ve belirlenen yerlerde huzur ve güven ortamı içerisinde yapılması için tüm güvenlik tedbirleri alınmıştır” denildi.
İstanbul Valiliği: “Beyoğlu’nda yürüyüş yasak”
EGM’nin açıklaması sonrasında İstanbul Valiliği, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Beyoğlu’nda toplantı, yürüyüş, basın açıklaması yapılmasına izin verilmeyeceğini bildirdi. Valilik’ten Pazartesi günü yapılan açıklamada, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle İstanbul’da 03 Mart 2022 tarihinden günümüze kadar 20 ilçemizde, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamında daha önceden ilan edilen yerlerde, kapalı ve açık yer toplantısı, basın açıklaması, bildiri dağıtma, stant-pankart açma ve yürüyüş şeklinde 47 etkinlik düzenlenmiştir. Sosyal medya yoluyla yapılan bazı paylaşımlarda; 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle Taksim Meydanı ve çevresinde, çeşitli etkinlikler düzenleneceği yönünde çağrılar yapıldığı tespit edilmiştir. Beyoğlu Kaymakamlığımızca 08 Mart 2022 Salı günü Beyoğlu ilçemiz sınırları dahilindeki toplantı, yürüyüş, basın açıklaması, oturma eylemi, stant açma, çadır kurma, bildiri dağıtma vb. kanuna aykırı eylemlere; hak ve özgürlüklerin korunması ve suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla 2911 sayılı Toplantı ve Yürüyüşleri Kanunu ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu uyarınca müsaade edilmeyecektir. Bunun yanında, İstanbul’da vatandaşlarımız için 2911 sayılı Kanun kapsamında daha önceden toplantı ve gösteri yürüyüşü yapılabileceği ilan edilen yerlerde ve güzergâhlarda, yasal çerçevedeki etkinlikler düzenlenebilecektir. Belirlenen bu yerler dışında kalan alanlarda, kanuna aykırı şekilde eylem yapılmasına kesinlikle müsaade edilmeyecektir” denildi.
EŞİK: “Kadınlara yönelik ayrıştırıcı şiddet dilini kınıyoruz”
Gece Yürüyüşü katılımcısı kadın örgütleri adına ortak sosyal medya hesabı ‘8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü’ adlı hesaptan, yasaklamaya rağmen kadınlarca Salı günü Beyoğlu’nda yürüyüş yapılacağı mesajı verildi.
Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK) ise, “Kadınlara yönelik şiddeti önlemek içerikli bir etkinlikte (!), bağımsız kadın örgütlerine hakaret yağdırılan bu 8 Mart’ta, bu hakaretleri, ayrıştırıcı ve ötekileştirici eril şiddet dilini ve bu dile alkış tutanları kınıyoruz” açıklaması yapıldı.
EŞİK’ten yapılan açıklamanın devamında, “Türkiyeli kadınlar olarak her türlü kutuplaştırma, bizi birbirimize düşman etme politikalarını her zaman boşa çıkardık, boşa çıkaracağız. Biz kadınlar, iktidarın tüm baskılarına, eşitlik karşıtı, feminizm karşıtı propagandalarına, kadın kurumlarını kapatma, yok etme, kayyım atama politikalarına, tehditlere, gözaltılara, işten atmalara, algı operasyonları ile sokaktan uzaklaştırma girişimlerine rağmen asla sokaklardan ve mücadeleden vazgeçmedik. Toplumdaki yüzde 90’lara ulaşan kadın hareketine güvenin bir nedeni bağımsız ve özgür ruhu ise, bir diğer nedeni de, hareketin bu mücadeleciliğidir. İçinde bulunduğumuz siyasi ve ekonomik krizden çıkmanın yollarını arayan, ittifaklar oluşturan muhalefet partilerine de sesleniyoruz. Türkiye kadın hareketi, Türkiye’nin en büyük ittifakını oluşturan en önemli toplumsal hareketlerinden biridir. Toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın-erkek eşitliği olmadan, kadınları tüm süreçlere eşit olarak katmadan demokrasi kurulamaz. Türkiye’nin geleceği kadınlar olmadan konuşulamaz, tartışılamaz. Her alanda eşit temsil ve şiddetsiz bir hayat için mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Hiçbir ayrımcılığı kabul etmeyeceğiz. Mücadelemizi, eşitlik, özgürlük ve laiklik ilkelerinden ödün vermeden sonuna dek sürdüreceğiz. Medeni haklara göz dikenler, anayasal eşitlik ve laiklik ilkesini yok sayanlar, kadınların ve çocukların nafakasına el uzatanlar, ayrımcılık yapanlar, istismarı affedenler, kadın cinayetlerini görmezden gelenler gidecek. Kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesi kazanacak. Yaşasın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü! Yaşasın Türkiye ve dünya kadınlarının dayanışması! Yaşasın barış, özgürlük, demokrasi ve adalet mücadelemiz!” mesajları paylaşıldı.
Uluslararası Af Örgütü de tepkili
Öte yandan Uluslararası Af Örgütü de, İstanbul Valiliği tarafından Pazartesi günü ilan edilen yasağı hukuksuz olarak niteledi.
Örgüt açıklamasında, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde haklarını talep etmek için sokaklarda olmak isteyenlerin barışçı protesto hakkının güvence altına alınması çağrısı yaptı. Af Örgütü, konulan yasağın, uluslararası hukuk ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası tarafından korunan ifade ve toplanma özgürlüğü haklarının belirsiz nedenlerle, orantısız, hukuka aykırı ve keyfi olarak engellendiğine dikkat çekti.
“Farazi risk ve tehditler yasaklamanın gerekçesi olamaz”
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yöneticisi Ece Ünver, “Valilik tarafından yapılan açıklamayla ifade ve toplanma özgürlüğü hakları kapsamında koruma altında olan faaliyetler meşru bir neden belirtme ihtiyacı duyulmadan yasaklandı. Barışçıl toplanma özgürlüğü izne tabi değildir. Türkiye’nin tarafı olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere birçok uluslararası insan hakları sözleşmesi, barışçıl toplanma özgürlüğü hakkının ancak meşru bir amaçla, hukuka uygun ve zaruri nedenlerle orantılı olarak kısıtlanabileceği konusunda açıktır. Farazi risk ve tehditler herhangi bir yasaklamanın gerekçesi olamaz” dedi.
Ece Ünver açıklamasında, “Uluslararası hukuka göre, bazı hak ve özgürlüklerin kısıtlanması konusunda devletlere tanınan yetki, hakkın kullanımını tamamen ortadan kaldıracak yasaklar şeklinde kullanılmamalıdır. Temel hakların kanunla kısıtlanabilmesi için sadece bir kanunun var olması da yeterli değildir, kanunun vasfı da temel hakları engellemeyi amaçlamamalıdır. 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri kanunu kısıtlayıcı doğası ve keyfi bir şekilde uygulanması Türkiye’de barışçıl toplanma hakkının garanti altına alınmasının önünde temel bir engel teşkil etmektedir. Önceden ilan edilen, şehrin dış bölgelerinde çok kısıtlı sayıda gözden uzak alanlar dışındaki tüm etkinlikleri yasaklamak ifade ve barışçıl toplanma özgürlüğü hakkının önünde örtülü bir engeldir” ifadelerine yer verdi.
Gözlemciler alanda olacak
“Devletler, barışçıl protestoları katılımcıların şiddet kaygısı taşımayacağı şekilde kolaylaştırmak için adım atmak konusunda pozitif yükümlülüğe sahiptir. Bu yükümlülük, herhangi bir nedenle kısıtlama uygulanması gerekirse protestoculara hedef kitleleri tarafından görülebilecekleri ve duyulabilecekleri bir yer önermeyi de kapsar” diyen Ünver, “Hükümet, kadınların haklarını korumak için ne yapması gerektiğini biliyor. Buna toplanma özgürlüğünü güvence altına almak da dahil. Yıllarca barışçıl şekilde düzenlenen gösterileri kamu düzeni bahanesiyle yasaklamanın hiçbir mazereti olamaz. Hükümet yetkilileri meşru kaygılara sahiplerse bunları gidermek için gerekli güvenlik önlemlerini almalı, protestocuların güvenli şekilde gösterilerini gerçekleştirmeleri için onlarla imkan tanımalıdır. Bu 8 Mart kadın haklarına dönük sözlerin eyleme geçmesin için bir dönüm noktası olsun. Yetkililere çağrımızı yineliyoruz: 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde başta İstanbul olmak üzere birçok şehirde gerçekleştirilen ve gelenekselleşmiş Feminist Gece Yürüyüşü olmak üzere tüm Türkiye’deki barışçıl toplanma ve protesto etkinliklerini güvence altına alın” dedi.
Uluslararası Af Örgütü gözlemcileri, barışçı protesto hakkının korunduğundan emin olmak ve yaşanan ihlalleri tespit etmek amacıyla 8 Mart İstanbul Feminist Gece Yürüyüşü’nü gözlemlemek üzere alanda olacak.
VoA