Çetin Ünsalan: Kavcıoğlu’nun garip şikayeti
25 Şubat 2022Ukrayna – Rusya hattında çok tatsız gelişmeler yaşanırken, jeopolitik sonunlar büyüme aşamasındayken ve dikkatler buraya çevrilmişken, Türkiye’de garip şeyler oluyor.
Sanayicilerin sorunlarını dinlemek üzere istişare toplantısı yapan Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu’nun akıl almaz önerisini Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir’in Meclis konuşmasındaki ifadelerinden öğreniyoruz.
ASO Başkanı’nın ifadesine göre, yüksek faizle sunulan kredilerden yakınan sanayiciye Merkez Bankası Başkanı, bankalara baskı yapmaları tavsiyesinde bulunuyor.
Meseleyi neresinden tutacaksınız? Kredi almak için başvuran insanların baskı yapabilme kabiliyetinin olamayacağını mı konuşalım; faiz konusundaki şaşı bakış açısının yarattığı çarpık zihniyeti mi?
Öncelikle ASO Başkanı’nın ifadesini paylaşalım. “Merkez Bankası Başkanı bankaların yüzde 12 faizle fonlandığını ama bankaların bunu yüzde 25-30 faizle piyasaya verdiğinden bahsetti ve ‘Daha düşük faiz için bankalara baskı yapın’ ifadesini kullandı.”
Öncelikle bankaların büyük ölçüde kaynak teminini yurtiçi mevduatlarda ya da kamudan değil, yurtdışı sendikasyon kredilerinden yaptığını hatırlatalım. Aksine kamuyu fonlayan bankaların bizzat kendisi…
Kamunun da açıklanan faizin iki katı oranıyla para topladığını biliyoruz. ASO Başkanı kibarca meseleyi değerlendirirken ‘Merkez Bankası kredi versin’ diyerek ironi de yapıyor.
İroni diyorum zira bunun pratikte mümkün olmayacağını eminim kendisi de biliyordur ama bunun üzerinden arada kaynayanın üretim yapabilme kabiliyeti olduğunu ima ediyor.
Garip olan ise Merkez Bankası’nın bankaları şikayet ediyor olması. Bankacılık sisteminin özellikle 2 binli yıllarda, yani parasal genişlemenin olduğu süreçte, kredi tercihlerini reel sektörden yana değil, bireysel kredilerden yana kullandığını biliyoruz.
O süreçte bu şikayetler dile getirilirken, bugün eleştiren bazı köşe yazarları da riski dağıtmak adına bunun mantıklı olduğunu savunuyordu. Ama geldiğimiz nokta çok da haklı olmadıklarını gösterdi.
Çünkü bir tarafta borca batan bir tüketici, öte tarafta ucuz finansman fırsatını kaçıran bir reel sektör gerçeğini ekonominin dinamikleri önümüze koydu. Fakat bu konuşmanın en tuhaf yanı oranlar.
Sanki Merkez Bankası’nın açıkladığı faiz oranı gerçekçiymiş gibi, bankaların istismar içinde olduğu havası yaratılıyor. Dün belki hatalı olan bankaların ise bu konuda kötü niyetli olduğunu söylemek ise güç.
Çünkü paranın maliyeti diye bir kavram var. Eğer siz yüzde 50’ye yakın resmi enflasyon açıklıyorken, bunun neredeyse dörtte bir oranında faizi gerçekçi buluyorsanız, sözün bittiği yerdeyiz demektir.
Merkez Bankası bu garip şikayeti dile getireceğine, dönüp öncelikle gerçekçi olma özelliğini hızla yitirmiş uygulamalarına ve faiz oranlarına bakmalıdır. Hatta cesareti varsa faiz düşerse enflasyonun düşmesinin mümkün olmadığını da açıklamalıdır.
Derdini dinlemek için topladığınız sanayiciye, patronu olduğunuz finans sisteminin aktörlerini şikayet ediyor, baskı teklif ediyor ama kendi gerçek dışı yaklaşımlarınızı sorgulamıyorsanız, gerçekten sorun büyük demektir.
Aslında baskı yapılmasını teklif eden Kavcıoğlu’na en güzel yanıtı kibarca ASO Başkanı vermiş. Ne demiş? “Merkez Bankası’nın üreten sanayicilere ‘yatırım taahhütlü avans kredisi’ adı altında yüzde 14’lük politika faizinin 1,5 puan altında ucuz kredi verebileceğini belirten Özdebir, “Yatırımcıya yüzde 12,5 faizle kredi sağlanma imkanı var. Üretimin devamı için bu kullanılsın.”
Madem mümkün hadi verin ya da kendi maliyetleriniz açısından yapamayacağınız hamleleri finans sektörünün diğer aktörlerinden bekleyip, reel sektör ile karşı karşıya getirmeyin. Buna ne derler biliyor musunuz? Tavşana kaç tazıya tut. Yapmayın…
Ekonomi yönetimi kumar oynadı ve kaybetti! & Faiz arttırmak zorunda kalacaklar | Erdal Sağlam
Şirketlerin döviz mevduatlarında rekor düşüş