Sosyal Medya

Genel

YENİLEME:  (İsmet Berkan yorumu)- Murat Yetkin:  Önemli bir şirket battı, zincirleme elektrik krizi riski var

Enerji sektörünün (beraberinde inşaat sektörüyle) 2018’den beri borç krizi içinde olduğunu biliyoruz. Kur artışının hızlanması bu iki kilit sektörü ve…

YENİLEME:  (İsmet Berkan yorumu)-  Murat Yetkin:  Önemli bir şirket battı, zincirleme elektrik krizi riski var

Enerji sektörünün (beraberinde inşaat sektörüyle) 2018’den beri borç krizi içinde olduğunu biliyoruz. Kur artışının hızlanması bu iki kilit sektörü ve tabii onlarla birlikte bütün bankacılık sektörünü sıkıntıya soktu.

 

Türkiye’nin elektrik sektöründe bir sürü çarpıklık var. Bu çarpıklıklardan en büyüğü, pek çok şirketin işin hem üretim hem dağıtım tarafında büyük oyuncu olarak yer alması. Oysa biz elektrik sektörünü özel rekabete açarken tam da bu ilişkiyi koparan kanunlar yazmıştık; Uzanlar, sahibi oldukları elektrik dağıtım ağından vaz geçmedikleri için elektrik şirketlerine el konmuştu.

 

Şimdi son fiyat düzenlemeleri ve devletin en azından 2019’dan beri ucuz elektrik vererek özel sektör adına sübvansiyon yapmasıyla enerji sektörünün bankalarla ilişkisinde belli yumuşamalar oldu ama o da bir yere kadar. Hala sıkıntı büyük, hala borcunu ödeyemeyen şirketler konusu gündemde.

 

Bilenler biliyor, elektrik sektöründe durum o kadar hassas ki, bazıları “zincirleme batış” senaryoları yazıyor. Yani sektördeki bir oyuncu batacak ve yükümlülüklerini yerine getiremeyecek, o yüzden ardı ardına başka şirketler de batacak.

 

Geçenlerde batan Yılmazlar Elektrik olayı bu korkuları yeniden canlandırdı. Meraklısına Murat Yetkin’in YetkinReport’ta yazdığı dört başı mamur haber/analizi tavsiye ederim, içinde muazzam bilgi var.

 

Aslında en büyük meselemiz elektrik değil. Bu sektör stratejik bir sektör, en kötü ihtimalle devlet bir gecede, neresi aksıyorsa orayı kontrolu altına alır. Ama bir de bankaların alacakları konusu var, o konu çok derin ve zor.

 

 

 

 

Haberi 8 Şubat tarihinde ilk duyuran İzmit’te yayınlanan Kocaeli Halk gazetesi oldu. Kocaeli’de elektrik dağıtımını yapan SEDAŞ’ın hat yenileme ihalesini alan Yılmaz Elektrik şirketi konkordato ilan etmişti.

O günlerde hala Kolin-Cengiz ortaklığı olan Akdeniz Elektrik şirketinin Isparta’ya üç gün enerji verememesini konuşuyorduk. Ayrıca Yılmaz Elektrik sektörde çok tanınan bir şirket olmasına rağmen kamuoyunca pek bilinen bir şirket değildi.

 

Deneyimli ekonomi haberci ve yorumcusu Serpil Yılmaz ulusal basında konuya ilk kapsamlı el atan gazeteci oldu. 10 Şubat’ta Sözcü’deki köşesinde Yılmaz Elektrik’in Türkiye’nin en büyük iş hacmine sahip elektrik şebekesi şirketi olduğunu duyurdu. Sakarya, Bolu, Kocaeli, Düzce illerinin dağıtım ihalesini alan SEDAŞ (AKKÖK ve Çekya’nın CEZ grupları ortaklığı), otuz yıldır Türkiye’nin her yerine elektrik hatları çeken bakımını yapan şirket iki gün ödeme güçlüğüne düşünce 123 milyon liralık teminat mektubunu yakmış, şirket de konkordato ilan etmişti.

 

Zincirleme reaksiyon başlamış olabilir

İlk perde Başkent Üniversitesinden Ziraat ve Halk Bankasında üst düzey yöneticilik yapmış Şenol Babuşçu’nun 12 Şubat’taki Twitter mesajıyla kapandı. Babuşçu “Ankara’daki en büyük enerji şirketlerinden biri konkordato ilan etti” diye yazdı; “15 bankaya yaklaşık 650 milyon TL borcu bulunmakta. Birlikte iş yaptığı 150 firma ile borç 2 milyar TL’yi aşmakta. Ekonomik krizin ilk büyük patlaması.”

Aslında Yılmaz Elektrik 1992’de Erzurum’da kurulmuştu. 2500’den fazla çalışanı bulunan Ahmet, Necati ve İbrahim Ergün ortaklığı, Ankara şubesini 2008’de açmıştı.

Altyapı hizmeti verdiği tek dağıtım şirketi SEDAŞ değildi. Bakın başka hangi şirketler vardı: Enerjisa, Başkent Elektrik (Ankara, Bartın, Çankırı, Karabük, Kastamonu, Kırıkkale, Zonguldak), MTA, Gediz Elektrik (İzmir, Manisa), Ayedaş (İstanbul Anadolu Yakası), Toroslar (Adana, Mersin, Osmaniye, Hatay, Kilis, Gaziantep), Fırat Elektrik (Elâzığ, Malatya, Bingöl, Tunceli), Dicle Elektrik (Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Şırnak, Siirt), Çoruh Elektrik (Trabzon, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane).

Görülebileceği gibi, Yılmaz, Türkiye’nin her coğrafyasında elektrik hatlarını kuran, bakımını yapan şirketlerin en büyüğüydü.

 

Vatandaş gibi elektrik şirketleri de çarpılıyor

Şimdi onlarca daha küçük şirket aynı akıbete uğrama endişesi içinde.

Ama asıl sorun Türkiye’nin onlarca şehrine giden hatlar, hala süren kış koşullarında arızalanmaya başlayınca çıkacak.

 

 

 

Zincirleme reaksiyon derken sadece fiyattan bahsetmiyoruz artık, aslen taşeron şirketlerin değil dağıtım şirketlerinin sorumluluğunda bulunan elektrik akımının fiilen vatandaşa ulaştırılması sorunundan bahsediyoruz; Isparta da olduğu gibi.

Yılmaz Elektrik dağıtım şirketlerinden alacaklarını tahsil edemiyordu. Ekonomik krizle birlikte ortaya çıkan fatura tahsilatı sorunu da vardı. Enerji Bakanlığıyla iş yaptığı için ismini vermekten çekinen iş dünyasından bir kaynağım hem dağıtım hem altyapı şirketlerinin döviz krizinin baş gösterdiği 2018’den bu yana düzenli ödeme alamadıklarını. Bunda özelleştirme ihalelerinin dolar üzerinden yapılmış olmasının ve döviz krizinin ekonomik krize dönüşmüş olmasının payı büyük.

Bunun üzerine bir da altyapı şirketlerinin kullandığı ürün maliyetlerinin hem dış hem iç pazarda artışının payını koyunca tablo sürdürülemez hale geliyor. Altyapı şirketleri dağıtım şirketlerinden fiyat farkı talep ediyor. Onlarsa bırakın fiyat farkını, hak edişleri dahi ödemiyorlar; onlar da üretici şirketlere ödeyemiyorlar. Ama devlet üreticilere ödüyor.

Şimdi geliyoruz işin BOTAŞ dahil üretim kısmına ve hükümet kanadından gelen beyanlara.

(Uzun bir makaleden alıntıdır sadece)

 

Haberi şöyle doğrulattık

 

 

Enerji Günlüğü – Elektrik piyasasında özellikle dağıtım şirketlerinin altyapı işlerinde yüklenici firma olarak çalışan, Yılmaz Elektrik ve İnşaat San. Tic. A.Ş.’nin konkordato ilan ederek battığı ileri sürüldü. 30 yıldır faaliyet gösteren firma, 21 elektrik dağıtım bölgesinin tamamında, yatırımların yaklaşık 3’te 1’inin yapım işlerini üstleniyordu. 2 bin 500 civarında çalışanı olan Yılmaz Elektrik’in 2 milyar liralık iş bitirme kapasitesi olduğu ifade ediliyor. Şirketin, Almanya’da aynı iş kolunda faaliyet gösteren bir iştiraki de bulunuyordu. Yetkililerine ulaşılamayan Yılmaz Elektrik’ten henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

 

 

Sözcü yazarı Yılmaz: Elektrik faturası değil, patronların kredi borcunu ödüyoruz

 

Sözcü gazetesi yazarı Serpil Yılmaz, “Elektrik faturası değil, kamu ihalelerinin vazgeçilmezleri arasında olan 13 elektrik dağıtım firmasının bankalara olan kredi borcunu ödüyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

 

Yılmaz yazısında, “Sağlıktan eğitime; ulaşımdan elektriğe özelleştirmenin kamuya maliyetini tek tek çıkarmak gerek… Eski CHP Trabzon Milletvekili Av. Haluk Pekşen ‘in ifade ettiği rakamlar; bugünkü düzende elektrik faturalarının neden aşağıya inemeyeceğini net olarak ortaya koyuyor: “Elektrik dağıtım şirketlerinin 38 milyar doları banka kredisi olmak üzere leasing de dahil 52 milyar dolar borç yükü var.” Ekonomik olgulardan ilerleyelim; liyakatsizlik, kayırmacılık, plansızlık olaylarına girmiyorum. Fahiş zamlara mahkumiyetin ikinci en büyük etkeni bankalardan alınan kredilerle ihtiyacın üzerinde ve atıl kapasite yaratan enerji santralı yatırımları…” ifadesini kullandı.

 

 

FÖŞ yazdı:  Petrol fiyatı $100 olursa….

 

SABAH: Elektrikte indirim planı son aşamada

 

Bakan Dönmez elektrik dağıtım şirketlerine ne anlattı?

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler