Genel
Ali Bilge yazdı: SULTANİZME SON VERMEK ÜZERE 2. CUMHURİYETİ ve 2. DEMOKRASİYİ KURMAK İÇİN ..
Ali Bilge Altılı Masa'yı bekleyen fırsat ve riskleri anlattı
Ali Bilge İktisatçı Gazeteci
Uzun yıllardır otokrasiden demokrasiye geçiş için ittifak meselelerini konuşuyoruz. 1 Ekim’de meclis açılıyor. 2 Ekim’de Altılı masanın toplantısı olacak. Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı da gündemde.
2017’de anayasa değişikliği oldu, otokrasiye geçildi, 2018’de de kurumlarıyla tam teşekküllü tek adam rejimi devreye girdi
Önümüzdeki seçimlerde kuvvetler birliği noktalansın, demokrasinin ve kuvvetler ayrılığının kapısı açılsın istiyoruz. Çünkü bu ülkede çok uzunca bir süredir “sultanizm” yaşanıyor. Buna son vermek gerekiyor. Yeni demokrasi deneyiminin yaşanması isteniyorsa, bu ittifakın güçlü ve geniş, otokrasiye karşı birleşik bir cephe olarak tahkim edilmesi gerekiyor.
Altılı masanın ve genel olarak ittifakında sorunlarını aşması gerekiyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olması doğal bir durum. Sonuçta bu masanın en güçlü partisi CHP. Masanın iki ana unsuru var: İYİ Parti ve CHP. Amiral gemisi CHP ve aday belirlemede elbette ağırlığı var.
Kılıçdaroğlu’nun adaylığı
İYİ Parti bugün varsa, 2018 seçimlerine girebilmişse, CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun desteği sayesindedir. CHP’den 20 milletvekili istifa edip İYİ Parti’ye gitti. İYİ Parti o zamanki seçim kanunu çerçevesinde grup kurma şansını elde edince Türkiye sathında örgütlenmesine bakılmaksızın seçimlere girme hakkı kazandı. Kılıçdaroğlu’nun ve CHP’nin İYİ Partiye önemli bir katkısıydı. Bu katkıyı, jesti görmemek bir anlamda bu centilmenliği bozar, güveni etkiler. Bu bağlamda Kılıçdaroğlu’nun aday olmayı istemesi ya da CHP’nin Kılıçdaroğlu’nu aday yapması doğal bir durum olarak görülmeli.
Kurucu irade, seçimler ve Anayasa değişikliği referandumu
Meseleye şöyle bakmak lazım: Bu seçimler bir demokratik, parlamenter sistem içinde gerçekleşen seçimler değil. Onu kurmak üzere yapılan seçimler. Dolayısıyla seçimlere yeni bir kurucu irade oluşturmak anlayışı ile üzere bakılması gerekiyor. Ama muhalefet partilerinde bunu görmezden gelen pek çok kişi, unsur, yapı, duygu görebiliyorum Ankara’da. Ancak bu seçimlere böyle bakmazsanız anayasayı değiştirecek güce ulaşmanız çok zor olur.
Seçimlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde anayasayı değiştirecek güce ulaşmak hedeflenmeli. Çünkü ülkenin genel seçimlerden sonra bir de bir referandumu kaldıracak gücü kalmadı . İttifakın buna odaklanması gerekir. Ülke çökmüş vaziyette. Siz seçimlerden kısa bir süre sonra anayasa referandumu yapmak istemiyorsanız bu iktidarı ezici bir şekilde yenmek durumundasınız. Esas buna kafa yormak gerekiyor.
İlk adım; parti başkanlığı ve Genel başkanlığın ayrılmasıdır..
Sorunları aşmak için yapılması gerekenlerden biri de şu: Diyelim ki bir aday belirlendi ve Cumhurbaşkanı seçildi. Bu aday hem parti başkanı hem de cumhurbaşkanı mı olacak? Buna bir çözüm bulunması gerekiyor. 1945 meclisi bile, İsmet İnönü’yü Cumhuriyet Halk Partisi başkanlığından ayırmıştı. Bu bir demokratikleşme hamlesi olarak görülmüştü. CHP’ye Genel Başkan Vekili olarak da Hilmi Uran atanmıştı. Bu bir sinyaldir. Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçildi ama parti başkanı olarak devam edecek mi? Demokrat Parti’nin o zaman yayımladığı Özgürlük Andı gibi bir çizelgenin-metnin de ortaya konması gerekiyor.
Sosyalist ittifak enerjiyle, coşkuyla toplandı ama biliyoruz ki son yıllardaki seçimlerde sosyalistler, HDP ile birlikte hareket ettiler ve meclise sosyalist kimlikli bir iki kişi girebildi. Elbette bu da çok önemli. Sonuçta emek dünyasının, işçi ve çalışan sınıfların, sosyalistlerin parlamentodaki varlığı ciddi ölçüde azalmış durumda.
Entelektüel Enerji neye harcanmalı ?
Esas mesele, millet ittifakının HDP’yle ilişkiyi nasıl formüle edeceğidir. Önümüzdeki dönemde sosyalist ittifak da dahil mevcut durumu birleşik bir demokrasi cephesi, halk cephesi, memnuniyetsizler cephesi haline dönüştürmek mümkün mü? Buna kafa yormak gerekiyor. Entelektüel enerji buna harcanmalı.. Ayrıca seçimlerin güvenliği de ittifak kadar önemli bir konu.
Bölgemizde ne kadar karışık ülke var değil mi? Irak, İran karışık durumda Azerbaycan – Ermenistan çatışıyor. Yunanistan’la sürekli düşmanlık hâlindeyiz. Suriye’de , Doğu Akdeniz’de sürekli savaş ve gerilim yaşıyoruz. Rusya’da seferberlik ilanı, Ukrayna ‘da savaş devam ediyor. Türkiye böylesi bir bölgenin ortasında duruyor ve demokrasiye geçmek istiyor.
Sağduyu üzerinden bakmak lazım, kurucu irade oluşturma fikri üzerinden önümüzdeki seçimlere bakmak gerekiyor. Yeni bir Türkiye, yeni bir cumhuriyet, yeni bir demokrasi düşüncesi üzerinden bakmak lazım. Türkiye’nin temel sorunlarını bir anda çözecek bir durum elbette söz konusu değil. Önce kuvvetler ayrılığını sağlamak gerekiyor.
Bu yazı Açık Radyo’da 26-Eylül -2022 tarihli Ali Bilge ile Ekonomi Politik programından derlenmiştir. Ali Bilgenin facebook sayfasında yayımlanmıştır.
Avrupa Konseyi: Türkiye’de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi demokratik kurumları zayıflattı
Seçim ekonomisi-kazanmak için her şey masada: Torba Kanun teklifinde son aşamaya gelindi