Borsa
Ukrayna Savaşı’nda rüzgâr yön mü değiştiriyor? Gözler bugün ABD enflasyonunda!
Ukrayna ordusu, ülkenin kuzeydoğusunda Rus güçlerini bozguna uğrattıktan sonra ilerlemeye devam ederken, Moskova, İzium kentinden geri çekildiklerini teyit etti. Ukrayna…
Ukrayna ordusu, ülkenin kuzeydoğusunda Rus güçlerini bozguna uğrattıktan sonra ilerlemeye devam ederken, Moskova, İzium kentinden geri çekildiklerini teyit etti. Ukrayna genelkurmayı dün erken saatlerde yaptığı açıklamada 20’den fazla yerleşim yerinin Rus güçlerden geri alındığını ifade ederken, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, geri alınan bölgedeki kontrolü pekiştirmek adına Batı’yı silah sistemlerinin teslimatını hızlandırmaya çağrıs yaptı.
Bir tarafta Ukrayna Savaşı’nda rüzgârın yön değiştirmeye başladığına yönelik inanışlar, öte tarafta, enflasyona karşı resesyon endişelerine rağmen mücadele dozunu artırmış bir görüntü çizen Avrupa Merkez Bankası’ndan gelen rekor faiz artışı, yurtdışı piyasaların haftanın ilk iş gününde âdeta çehresini değiştirdi.
Daha düne kadar başta faiz farklı olmak suretiyle ABD lehine açılan getiri makası, akabinde soluksuz faiz artırımlarının ABD ekonomisi dışında dünyada yarattığı durgunluk riski ve bunun da getirdiği risk iştahındaki azalma ve belki de en önemlisi, Ukrayna’ya destek vermek için Avrupa ile Rusya arasında başlayan enerji başlığındaki diğer savaş, ABD Dolarının soluksuz da olsa değer kazanmasına neden oldu. Mesela dün de bültenimizde belirttiğimiz gibi, dolar birçok ülke için çok fazla, hatta çok hızlı yükseldi. Bunların başında Japon Yeni ve Çin Yuanı bulunuyor.
Hızla değişmeye başlayan beklentilere paralel, EUR’nun da zayıflığının biteceğine yönelik artan inanışlar ile küresel anlamda risk iştahı biraz da olsun iyileşmeye başladığının altını çizmek gerekiyor. Hâl böyle olunca, EURUSD paritesi teknik olarak düşüş trendini yukarı yönlü zorlamaya başladı. Teknik mânâda, aşağı yönlü hareketin bittiğine ve yönün yukarıya döndüğüne ikna olmak adına, 1,0365 seviyesinin üzerinde günlük kapanış görmemiz gerekiyor.
EUR’da yaşanan toparlanma, risk iştahının geneline olumlu yansıyınca, kıymetli madenler cephesinde de yüzler güldü. Yılın en zayıf enstrümanlarından biri olan gümüş, dün %5’in üzerinde yükseliş kaydederek neredeyse 20 dolar seviyesini test ettiğine şahit olduk. İyimser havasını koruması adına, gümüş cephesinde haftalık kapanışın 19,70 seviyesinin üzerinde olması gerekiyor. Böyle bir durumda, daha da yukarıda alışık olduğumuz 20,80 seviyesini konuşmaya başlayacağız. Aksi takdirde, gümüş yine bildiğimiz gümüş olacak. Altın cephesinde ise -gümüşün aksine- önemli bir hareket göremedik. Teknik bir bakış açısıyla, yukarı yönlü kırpırdanmadan söz edebilmek adına, ilk önce altının haftalık olarak 1,755 dolar seviyesinin üzerinde kapanış yapması gerekiyor. Yeri gelmişken bir satır da bitcoinden söz edelim. Olumlu havanın yardımı ile 22,500 seviyesine dayanan bitcoinde de, yükselişin devam edebilmesi adına, 22,700 dolar üzerinde haftalık olarak bir teyide ihtiyaç duyduğunu düşünüyoruz.
Yukarıdaki satırlardan da anlaşılacağı üzere, mali piyasaların küresel anlamda seyrine yönelik tahminde bulunmanın oldukça zorlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Yine de, haftalar süren sinir nöbeti ardından piyasaların küresel ölçekte faiz artırımlarını sindirmeye başlamaları ile tepki yükselişlerime şapka çıkarsak da, global resesyonun -iddialı bir söylem olsa da- çok da uzak bir ihtimal olmadığını düşünmeye devam ediyoruz. Riskli varlıklarda saman alevi tarzında da olsa yaşanan ara ara parlamaları bir kenara bırakırsak, ne bitcoinin, ne gümüşün, ne de hisse senetlerinin anlamlı bir hareket yapamadığını hep birlikte tecrübe ediyoruz. Bu minvalde, Avrupa’nın enerji krizi tüm kıta Avrupasını, Çin’in ise zayıf ekonomik performansı tüm gelişmekte olan ülke ekonomilerine yansıyacağını düşünüyoruz. Yetmezmiş gibi, hep birlikte, ‘ölümüne’ enflasyonla mücadele yemini veren önde gelen merkez bankalarının da mali koşulları iyice sıkılaştırması, dünyaya yayılan ve 2023 boyunca birbirini tetikleyen durguluk dalgalarına neden olabileceğinden endişe ediyoruz. Bu tehlike kokteyl içinde petrol fiyatlarının da yukarıya gitmekten ziyade yönünü aşağıya çevirmesine (durgunluğun getireceği talep yetersizliği) de ana senaryomuz olarak bakıyoruz.
Dönemli biraz da Türk mali piyasalarında. Yukarıda peşinen dedik ya, küresel mali piyasaların seyrine yönelik tahminde bulunmanın oldukça zorlaştğı bir dönemde buluyoruz, bunun içerisi için karşılığı ise neredeyse imkânsız. Dün Hazine 10 yıl vadeli (28/04/2032) tahvil ihracında 16,3 milyar TL borçlandı. İhalede ortalama bileşik faiz %11,27 oldu (Mayıs ayında bu kağıdın ihalesinde ortalama faiz 2 katıydı). Enflasyonun neredeyse 3 haneye yakın olduğu bir ekosistemde, TCMB’nin kredi karşılığı tutulması zorunlu hâle gelen tahviller ile ilgili tebliği ardından tahvil faizlerinde ekonomik nedenlerle anlatmakta çok zorlandığımız ‘anomaliyi’ dün bir kez daha tecrübe ettik. Faizin gerilemesi, daha önce alınan yüksek faizli tahvillerin fiyatını artırdığından banka bilançolarını olumlu anlamda etkileniyordu. Bu da, kârın artacağı için Borsa İstanbul Bankacılık (XBANK) endeksine olumlu anlamda yansıyordu. Ancak, dün alınan tahvilin maliyeti %11! Bankaların fonlama maliyetinin de bu rakamın çok üzerinde olduğu düşünülürse, bankalar bu işten kâr mı yazıyor diye sorarsanız pek de olumlu bir cevap veremeyiz. Buna rağmen dün XBANK endeksi dün günü yine %6 yükselişle tamamladı. XBANK’ın son 8 haftada yükselişi %148 oldu. USDTRY kuru ise hisse ve tahvil piyasalarında yaşanan bayram havasına kamunun da desteği ile 18,20’li seviyelerde yatay seyrini koruyarak eşlik etti.
Karanlıkta ışık arayan piyasaların imdadına bugün ABD’de açıklanacak Ağustos ayı enflasyon verilerinin yetişeceğini düşünüyoruz. Reuters anketine göre manşet TÜFE’nin Ağustos ayında (%8,5’ten) %8,1’e gerileyeceği beklenirken, çekirdek TÜFE enflasyonunun ise (%5,9’dan) %6,1 yükselmesi bekleniyor.
ABD borsaları geceyi %1’in üzerinde yükselişle tamamladı. Yeni gün başlangıcında, Asya borsalarında da, Kore önderliğinde alıcılı bir görünüm hâkim. Gösterge endeks Tokyo borsası sakin bir seyir izlerken, ABD borsalarının vadeli işlemlerinde de hafif de olsa yükseliş görüyoruz. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı arz endişelerine paralel düne nazaran biraz da yükselerek 94 dolara yakın bir seviyede işlem görürken, Almanya’da enerji fiyatlarının 480 Eur/MWs seviyesine; Avrupa’da ise gösterge gaz fiyat kontratlarının 190 Eur/MWs gerilediğini not edelim. Gözler günün ikinci yarısında ABD’de açıklanacak kritik enflasyon verisine çevrilse de, sabah saatlerinde içeride sanayi üretimi, dışarıda ise Almanya ZEW eğilim anketi takip edilebilir. ABD enflasyonunun yavaşladığına yönelik bir veri, mali piyasaların olumlu havasını pekiştireceğini düşünüyoruz.
iktisatbank.com