Sosyal Medya

Borsa

Piyasa Bülteni: Şahin FED retoriği & BoE belirsizliğinin gölgesinde ABD TÜFE verisi

Dün bültenimizde, sabah son dakika da olsun gözümüze çarpan gazete haberine yer vermiş, ABD’de 2023 yılı savunma yetkilendirme yasasına Türkiye’ye…

Piyasa Bülteni: Şahin FED retoriği & BoE belirsizliğinin gölgesinde ABD TÜFE verisi

Dün bültenimizde, sabah son dakika da olsun gözümüze çarpan gazete haberine yer vermiş, ABD’de 2023 yılı savunma yetkilendirme yasasına Türkiye’ye F-16 satışını koşullara bağlayan maddeler eklenmediğini paylaşmış, bu adımın da uzun bir süredir ikili ilişkilerde yaşanan aşınmayı bir nebze de olsun törpüleyerek Türkiye’ye F-16 satışını artık daha kolay olabileceği anlamına geldiğinin altını çizmiştik.

Haberi paylaşmamızdan saatler sonra, Rusya Devlet Başkanı Putin, Rusya’nın Kuzey Akım’dan gönderilemeyen doğalgazını Karadeniz üzerinden yollayabileceğini, hatta Avrupa için Türkiye’de bir doğalgaz merkezi kurabileceğini söyledi. Moskova Enerji Haftası Konferansı’nda konuşan Putin, Rusya’nın gaz tedarik coğrafyasını genişletmeye devam edeceğini ve enerji kaynaklarının dolar yerine yerel para birimleri ile satışı uygulamasını sürdüreceğini ifade etti. Rusya’nın petrole tavan fiyat uygulayan ülkelere enerji tedarik etmeyeceğini söyleyen Putin, OPEC+ ile işbirliğini de sürdüreceğinin altını çizdi. Putin’in dünkü doğalgaz merkezi çıkışı önem arz etmekle birlikte, bu yönde bir gelişmenin Türkiye açısından yaptırım riski doğurma ihtimalini göz ardı etmemek gerekiyor.

Putin’in yaptığı açıklama ve ABD’nin F-16 satışının önünü açan hamlesini birlikte ele aldığımızda, ne Rusya’nın ne de ABD’nin Türkiye’yi ‘kaybetmek’ istemediğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu noktada, Türkiye’nin tutumu da büyük önem arz edecektir. Son dönemlerde, Şangay İşBirliği Örgütü toplantısına katılan Türkiye, geçen hafta Prag’daki Avrupa Siyasi Topluluğu liderler toplantısına da iştirak ettik. Hatırlarsanız, Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan  gerçekleştirdikleri birkaç dakikalık görüşme de basına yansımıştı. Hulâsa, yakın gelecekte bu ‘yeni’ gelişmelerin nereye evrileceğini hep birlikte takip edeceğiz. Türk mali piyasaları ile ilgili ekleyebileceğimiz pek de yeni bir gelişme yok. Kamunun desteği ile defans hattı USDTRY kurunda 18,60 seviyesine kurulmuş vaziyette. Tahvil piyasasında, otoritenin tahvil tesis etme zorunluluğu nedeniyle TL tahvil faizi USD tahvil faizinin altında ve tek hanede işlem görmeye devam ediyor. Borsa cephesinde ise dün hem ana endeks hem de bankacılık cephesinde %1’in ötesinde kayıplar dikkatlerden kaçmadı.

Kıymetli madenler cephesinde faiz getirisi olmayan altın ve gümüş, önemli teknik seviyelerin aşağı yönlü geçilmesi ile sırası ile 1,665 ve 19 dolar seviyelerinin etrafında dar bir bantta salınırken, OPEC+’nın üretim kesintisi sonrasında âdeta kükreyen Brent cinsi ham petrol son 3 günde 7 dolar gerileyerek 92 dolar seviyesine geri çekildi. Petrol cephesinde dün ivme kazanan düşüşün arka planında, hem OPEC hem de ABD Enerji Bakanlığı’nın petrole ilişkin talep görünümlerini düşürmesi önemli yer aldı. Direnişin parası bitcoin, haftalardır 19-20bin dolar aralığında sıkışma bölgesinden kurtulamadı. Her iki yöne doğru potansiyel enerjinin her geçen gün birikmeye devam ettiğini görüyoruz. Haftalık olarak 21bin dolar üzerinde bir kapanışı, prangalardan kurtuluş olarak yorumlayacağız.

Gece geç saatlerde sonuçlanan FED’in bir önceki toplantısına yönelik tutanaklarda, politika yapıcıların “geniş tabanlı ve kabul edilemez derecede yüksek” enflasyonu düşürme hedeflerine ulaşmak için faiz oranlarını daha kısıtlayıcı bir seviyeye yükseltmeleri ve ardından bir süre orada tutmaları gerektiği yönünde ortak bir görüşe sahip olduklarını gördük. 20-21 Eylül tarihinde sonuçlanan toplantının tutanaklarında, birçok FED üyesi “enflasyonu düşürmek için çok az önlem almanın maliyetinin çok fazla önlem almanın maliyetinden daha fazla olduğunu” vurgularken, işgücü piyasasında yavaşlamaya rağmen enflasyonla mücadelede rotayı korumak gerektiğinin altı çizilmiş. Hatırlanacağı üzere, geçen ay sonuçlanan FED’in olağan toplantısında, enflasyonu 40 yılın en yüksek seviyesinden aşağı çekmek amacıyla üst üste üçüncü kez faiz oranlarını 75 baz puan artıran FED, “işin tamam” olduğuna emin olana kadar yola devam edileceği mesajını yeniledi. Bununla birlikte, tutanaklarda, gelecekteki parasal sıkılaştırmanın hızında bir düşüşe dair ipucu da yer alarak, faiz artırımlarının hızını “önemli olumsuz etkiler” riskini azaltmak için “ayarlamanın” (tutanaklarda “calibrate” olarak geçiyor) önemli olacağı söylendi!

Dün bültenimizde yer verdiğimiz İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Bailey’nin açıklamaları ardından hem İngiltere tahvil piyasasında hem de Sterlin cephesinde ciddi mânâda önemli gelişmeler yaşandı. Bailey, emeklilik fonlarına, bankanın destek sağlayan acil tahvil alımını sona erdirmeden önce likidite sorunlarını çözmek için üç günleri olduğunu söyledikten sonra, Çarşamba günü İngiliz hükümetinin borçlanma maliyetleri yeniden yükseldi. Gösterge 20 ve 30 yıllık gösterge tahvil getirileri, sırasıyla %5,20 ve %5,10 seviyesini test ederek son 20 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. İngiltere cephesinde yeni maliye bakanı Kwarteng’in 23 Eylül’de 45 milyar sterlin vergi indirimi açıklamasından bu yana, İngiliz finans piyasalarında ‘kargaşa’ bir türlü bitmedi. Kargaşayı yatıştırmak için 28 Eylül’de BoE’nin başlattığı tahvil alımlarından sonra getirilerin ilk kez %5’in üzerine çıktığını, dün açıklanan büyümeye yönelik verilerin ise topyekûn küçülmeye işaret ettiğini, Sterlin’in de bu karmaşada ün yön bulmakta zorlandığını gördük. Bu arada, İngiltere’nin yeni hükümeti dün yaptığı açıklamada, büyük vergi indirimlerini geri almayacağını veya kamu harcamalarını azaltmayacağını söyledi! Dediğim gibi İngiltere’de kafalar bu ara çok ama çok karışık.

GBPUSD paritesi endişeli bir şekilde dün 1,09-1,11 bandında salınırken, Japon Yen’i 146,98 seviyesini test ederek son 24 yılın yeni en düşük seviyesine geriledi. YEN, dolar başına Ağustos 1998 147,64 seviyesine gerilemesi ardından geçen ayın en düşük 145,90’ı test etmiş ve Japon yetkilileri YEN satın almak için piyasaya müdahale etmişlerdi. Japon YEN’in güvenli liman statüsünü her geçen gün kaybetmeye devam ettiğini not etmek gerekiyor.

Yeni gün başlangıcında, Asya hisse senetlerinin Wall Street’in düşüşünü takip ettiğini görüyoruz. Gösterge endeks Tokyo borsası %0,5 aşağıda işlem görürken, MSCI Asya Pasifik endeksi son 5 iş günüdür mütemadiyen düşerek 2,5 yılın dibine geriledi. Şahin FED retoriği ve İngiltere Merkez Bankası’nın piyasaları istikrara kavuşturma taahhüdüne ilişkin belirsizlik arasında küresel resesyon risklerinin artmasıyla tahvil getirilerinin de baskı altında kaldığını görüyoruz.

KKTC saati ile 15:30’da açıklanacak ABD Eylül ayı TÜFE enflasyonu günün en önemli verisi olarak takip edilecektir. Reuters anketine göre yıllık manşet TÜFE artışının %8,3’ten %8,1’e gerileyeceği; çekirdek rakamın ise %6,3’ten %6,5’e yükseleceği öngörülüyor. Hâliyle, beklentilerden daha yüksek bir gerçekleşme, piyasalarda sert kayıplara neden olacağı gibi beklentilerin altında kalacak bir rakam ise olumlu mânâda etki yaratabilir. ABD verisine kadar bekle ve gör stratejisinin ağır basacağını, akabinde ise hareketli bir seyre hazır olunması gerektiğini düşünüyoruz. Almanya’da sabah saatlerinde açıklanacak TÜFE enflasyonu da önemle takip edilecektir.

 

 

 

iktisatbank.com

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler