Döviz
Resesyon korkusu hâkim; Piyasalar likidasyon eğiliminde
Küresel mali piyasalarda ciddi mânâda satış baskısı hâkim. ABD Merkez Bankası FED’in enflasyonla savaşında tıpkı 2021 yılında olduğu üzere hata yaptığı…
Küresel mali piyasalarda ciddi mânâda satış baskısı hâkim. ABD Merkez Bankası FED’in enflasyonla savaşında tıpkı 2021 yılında olduğu üzere hata yaptığı ve gerekli aksiyonları almakta geç kaldığı yönünde artan kaygılar bir tarafta, Çin’in hâlen daha uygulamakta olduğu ‘garip’ izolasyon önlemleri bir diğer tarafta, küresel mali piyasalarda büyük çaplı bir türbülansa neden oluyor.
Hisse senetleri küresel bazda sert bir düşüş kaydederken, risk iştahını göstergesi konumunda ABD’nin teknoloji borsası Nasdaq dün akşam %4,3 daha düşerken, tepe seviyesinden %28,3 ; sadece 2022 senesinde ise %26,50 gerilemiş oldu! En büyük 500 şirketin işlem gördüğü ABD’nin S&P500 endeksi, dün 2022 yılının yeni en dip seviyesini gördü: 1939’dan bu yana en kötü başlangıç. ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin soluksuz yükselişi, hisse senetleri, kıymetli madenler ve kripto paralar üzerinde baskı kurmaya devam ediyor.
Bitcoin 30bin dolar seviyesinin de altını test ederek bu yılın en düşük seviyesine geriledi. Somutlaştırmak gerekirse, 2022 yılındaki değerinin 1/3 kaybetti (%33,70 düşüş). Bu sabah hafif de olsa tepki alımları ile 31bin seviyesinin üzerine toplarladığını görüyoruz. Teknik mânâda düşüş bitti diyecek kadar elimiz güçlü değil. Havanın bozmaya devam etmesi durumunda, daha da aşağıda 28,800 seviyesi takip edilebilir. Kademeli alım için düşüşün bittiğinden emin olmak gerekiyor. Henüz o noktada olmadığımızı düşünüyoruz.
ABD tahvil faizleri yükseliyor, yani tahviller satıcılı. Bitcoin, altın, gümüş düşüyor, yani kripto ve emtialar da satıcılı. Borsalar geriliyor yani hisseler de satıcılı. Pek âlâ iyi de para nereye gidiyor? Peşinen şunu söylemeliyiz ki, alınan her pozisyonun arkasında bulunan sermaye tutarı finansal işlem ile bire bir aynı değil. Daha basit bir yaklaşımla, bunu kredili işlemler olarak da düşünebiliriz. Hava bozunca ve finansal olarak da kayıplar artmaya başlayınca, krediler bir noktada kapanmak zorunda kalıyor ki bu da ister istemez satışları derinleştiriyor. Buna süslü kelime öbekler ile “de-leveraging” yani kaldıraçların (kredilerin) azaltılması veya daha tanıdık bir yaklaşımla pozisyonları nakde dönülmesi yani “likidasyon” deniyor. Elbette bu tablonun terse dönmesi için finansal koşulların yeniden gevşetilmesi, savaşın bitmesi veya Çin’in yeniden tam kapasite sahalara geri dönmesi gerekecek ki tedarik krizi veya büyüyememe sorunları giderilebilsin. Şu aşamada veya kısa vadede bunun da kolay bir çözüm olmadığını düşünüyoruz.
Yurtdışında borsalar âdeta çökerken, kripto paralar yılın en düşüğüne gerilerken, dolar endeksi 104 seviyesinin hemen üzerine yükselerek son 20 yılın yeni zirvesini yaparken, yani dışarda panik boyutu kartopu gibi büyüyorken, içeride de USDTRY kuru ve 5 yıllık CDS risk primi bir adım daha yukarıya ilerledi. Özellikle, uzunca bir süredir 14,95 seviyesinin altında işlem gören USDTRY kuru, dün küresel anlamda havanın bozulmasını da yardımı ile kamunun süregelen desteğinin yetersiz kalması, psikolojik 15 seviyesinin hemen altına kurulan defans hattının da aşılmasına neden oldu: USDTRY kuru 15,1 seviyesine varan bir yükseliş kaydetti. Olumlu şirket finansalları nedeniyle BİST100 endeksi şimdilik satıcılı havadan uzak durmayı başarabildi.
Başta kamunun yön belirleyici olduğu kur olmak üzere ekonomi politikalarına yönelik endişeler devam ederken, küresel faiz artışlarının riskten kaçışı tetiklemesiyle USDTRY yaklaşık iki aydır işlem gördüğü bandı yukarı yönlü kırmasının altını çizmek gerekiyor. Geride bıraktığımız hafta, JPMorgan’ın yayınladığı raporda, TL’nin son dönemdeki istikrarını, küresel finansal koşullardaki sıkılaşma ve cari denge pozisyonundaki bozulma ile uyumsuz gördüklerimi söylemişti.
Öte yandan, özellikle Ukrayna krizi nedeniyle artma eğiliminde olan enerji maliyetlerinin de etkisiyle Türkiye ekonomisinin ihtiyaç duyduğu döviz finansman miktarının her geçen gün artma eğiliminde olduğunu görüyoruz. Turizm sezonuna yönelik soru işaretleri de -ana koridorlar olan Rusya ve Ukrayna’dan yeteri kadar turist gelmeyeceği beklentisi- kurun değer kaybetmesine rağmen enflasyonun rekabet avantajını silip süpürmesi de topyekûn can sıkıyor. Türkiye’nin enerji ithalatının neredeyse tamamı TCMB’nin rezervlerinden karşılanıyor. Bankanın swap hariç rezervleri ise derinlemesine eksi! Bu nedenle de USDTRY kurunda riskleri yukarı yönlü görüyoruz! Yabancı indinde Türkiye’nin 5 yıl vadeli CDS risk priminin de 685 baz puana yükseldiğinin altını çizelim.
Elbette gözler, yarın açıklanacak ABD TÜFE verisini merakla takip ediyor. %8,5 seviyesinde olan yıllık enflasyonun, Reuters anketine göre %8,1 seviyesine gerilemesi beklense de, FED’in Haziran ayında düzenlenecek olağan para politika toplantısında faizleri 50 baz puan artırmasının önüne geçemeyeceği öngörülüyor.
Yeni gün başlangıcında, ABD’nin 10 yıllık hazine tahvil getirisi, ABD ekonomisinin güçlü olduğuna işaret eden veriler ve yatırımcıların FED’in enflasyonu düşürmek adına daha fazla faiz artırımına gideceğini beklemesiyle Kasım 2018’den bu yana en yüksek seviyesi olan %3,20’yı test etmesi ardından bu sabah %3,0 seviyesine geri çekildi. Doların piyasa kuru olan DXY’nin de dün 104 seviyesini devirmesi ardından bu sabah bir miktar da olsun nefes alarak 103,6 seviyesine gerilediğini görüyoruz. Özellikle, DXY’de yaşanan sert yükseliş ardında bir miktar geri çekilme yaşanabileceğini de (belki de ABD enflasyon verisi sonrası) göz ardı etmiyoruz.
Avrupa ve ABD borsalarının dün akşamki sert düşüşü ardıdan bu sabah da Asya borsalarında aynı şiddette olmasa da satıcılı hava korunmaya devam ettiğini görüyoruz. Gösterge endeks Tokyo borsası %1 aşağıda işlem görürken, ABD borsalarının vadeli işlemlerinde ise hafif çapta da olsa artılar görülüyor.
Emtia piyasasında hava bu sabah da pek keyifli görünmüyor. Faiz hadlerinin yükselecek olması ve Çin’in uyguladığı garip karantina önlemleri nedeniyle küresel resesyon kaygıları, Brent petrol üzerinde satış baskısı kurarken, dün tetiklenen satış baskısı ile Brent %8’den fazla düşerek 104 dolar seviyesine geriledi. Brent petrolde teknik mânâda defans hattının 100 dolar seviyesinin hemen altında olduğunu not etmiş olalım.
Haber akışında Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan konut finansmanına yönelik 3 ayrı açılımı dikkat çekti. İlk kez konut sahibi olacaklara düşük faizli kredi imkânı geliyor. Putin’in Zafer Günü konuşması Ukrayna’daki tırmanışa dair hiçbir ipucu vermezken, AB’nin Rusya’ya karşı petrol ambargosu noktasında pürüzler sürüyor. Yarın açıklanacak kritik ABD enflasyon verisi beklenirken, bugün dikkatler FED üyelerinin açıklamalarında olacak. Satış baskısı ya da likiditasyon eğilimi durulmazsa, adım adım dünya resesyon riski ile karşı karşıya kalacak gibi görünüyor. Temkinli ve tedbirli stratejiler geliştirerek panik havasının dinmesi beklenmelidir.
iktisatbank.com