Döviz
Piyasa Bülteni: Not verilmez, alınır!
Cuma gecesi, piyasa kapanışı ardından, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, standart takviminin dışında bir kararla Türkiye’nin kredi notunu B2’den B3’e indirdi.…
Cuma gecesi, piyasa kapanışı ardından, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, standart takviminin dışında bir kararla Türkiye’nin kredi notunu B2’den B3’e indirdi. Bu seviye, temerrüt anlamına gelen C sınıfının hemen bir basamak üzerinde yer alıyor. Kurum, not görünümünü ise durağan olarak belirledi. Mevcut not seviyelerine göre, Türkiye yatırım yapılabilir seviyenin Moody’s göre 5 basamak, Fitch‘e göre 4 basamak ve S&P’ye göre 3 basamak aşağısında bulunuyor. Müsadenizle biraz zamanda geriye doğru yolculuk yapalım ve not verilmez alınır manşetimizin altını doldurmaya çalışalım.
2013 Mayıs ayında yatırım yapılabilir nota ulaşan Türkiye’de kabaca 9 yıl sonra neler olmuş?
TCMB‘nin toplam brüt döviz ve altın rezervleri 133,5 milyar dolardan 108,6 milyar dolara geriledi (swap hariç net rezervler (eksi) 60,2 milyar dolar seviyesinde). Net uluslararası rezervler 54,5 milyar dolardan 11,8 milyar dolara geriledi. Yurtiçi yerleşiklerin gerçek ve tüzel kişilerin DTH (döviz tevdiat hesapları) 46,9 milyar dolardan 84,9 milyar dolara yükseldi. Dolarizasyon yani ters para ikamesi (yerel paradan kaçış) %33,9’dan %71,70 yükselerek rekor kırdı! Yabancı yatırımcı ise seneler içinde büyük göç misali arkasına bakmadan gitmiş: Yabancı yatırımcının hisse ve tahvil portföyü 152,3 milyar dolardan 17 milyar dolara gerilemiş. Ekonomik güven endeksi 107,4’den 93,4’de ; tüketici güven endeksi ise 95,5’den 68,5’e gerilemiş. Söz konusu dönemde ise TÜFE enflasyon %6,51’den %79,60’ya ; ÜFE ise %2,17’den %144,61’e yükselmiş.
Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu tarihte ilk defa B3’e indiren raporunun arkasında hangi gerçekler var?
Tükenen rezervler, cari açık, kükreyen enflasyon, ortodox olmayan para politikası, başarı ihtimalinin zayıf politikalar. Ne demişti Steve Jobs: Donanmaya katılmaktansa korsan olurum! Türkiye’nin cari işlemler fazlası verme mottosu ile yola çıktığı faiz indirimi, rekabetçi kur ve büyüme yönlü tercihine rağmen rekor kıran dış ticaret açığı ve zamanın ruhu ile uyumsuz para politikası, enflasyonun 24 yılın zirvesine iterken, kredi notu da tarihin en düşük seviyesine indi.
Pekâlâ Türkiye hangi ülkeler ile aynı not seviyesine sahip oldu?
Angola, Bosna Hersek, Kırgızistan, Moğolistan, Nikaragua, Nijer, Tacikistan, Moldova ve Pakistan. Gerçekten yazık!
Dönelim Moody’s öncesi geçen haftaya…
ABD’de beklentilere oranla daha düşük gelen enflasyon rakamları geçen hafta küresel mali piyasalara âdeta doping etkisi yapmıştı. Hafta boyunca iyimser bir görünüm kaydeden küresel piyasalara paralel rekorlar kıran Borsa İstanbul 100 endeksi, Cuma günü %0,2 gerilerken, Bankacılık endeksinde düşüş ise %1,5 olarak gerçekleşti. Enflasyondan kaçan yerli yatırımcının rekorlar kırarak her gün kuzeye taşıdığı borsada kâr realizasyonu doğal ve sağlıklı olarak ele alıyoruz (yükselişin devamına çekince ile yaklaştığımızı kıymetli okurlarımız hatırlayacaktır).
Kur cephesinde ise kamunun süregelen desteği ile âdeta sabit kur rejimine geçilmiş gibi 17,95 seviyesinin etrafında yatay seyir geçen haftada da devam etti. TCMB’nin brüt döviz rezervlerinin Rusya kaynaklı fon akışı ile kabaca son 3 haftada 15 milyar dolar artmasına rağmen, swap hariç net rezervlerde aynı ölçüde bir artış olmaması USDTRY kurunun mevcut yatay seviyelerini korumasında etkili oldu.
ABD’de haftanın son iş günü 3 ayın zirvesinde sonuçlanan tüketici güveni ve aynı zamanda enflasyonun yavaşladığı emarelerinin ardından FED’in Eylül ayında 75 baz puanlık faiz artırımı yapma olasılığının azalmasıyla S&P 500 ve Nasdaq endeksleri üst üste dördüncü haftayı da yükselişle tamamladı. S&P 500 endeksi, ABD tüketici fiyatlarının beklenenden daha yavaş artmasının etkisiyle Haziran ortasındaki dip seviyesinden %15 yukarıda bulunuyor. FED’in Eylül ayında düzenlenecek olağan toplantısında 75bp yerine 50bp’lik faiz artışı yapma olasılığı da %58 seviyesinde fiyatlanıyor.
Hazır ABD’de borsalarından söz etmişken, Çin’in en büyük 5 kamu şirketinin ABD borsalarından çıkma kararı gündemin ilk sıralarına yerleşti. ABD ile Çin arasındaki diplomatik ve ekonomik gerilim tırmanırken, aralarında China Life Insurance, petrol devi Sinopec’in de bulunduğu Çinli beş kamu şirketi New York Borsası’ndan çıkacağını duyurdu.
2019 yılında halka arz edilen devlete ait petrol devi Saudi Aramco’nun hafta sonu açıklanan ikinci çeyrek kârı analist beklentilerini aşarak (yüksek petrol fiyatları, satılan hacimler ve rafinaj marjları ile desteklenerek %90 oranında yükselen bir artışla) 48,4 milyar dolar oldu. Brent cinsi petrolün varil fiyatı geçen haftalarda ön plana çıkardığımız 94 dolar seviyelerinde dip yapması ardından haftayı 97 dolar seviyelerinden karşılıyor. 94 dolar seviyesine azami dikkat etmekte fayda görüyoruz.
Brent cinsi ham petrol Ukrayna savaşı sonrası yükseldiği 139 dolar seviyesinden 98 dolar seviyelerine kadar gerilerken, Avrupa’da doğalgaz fiyatları kışın ‘acımasız’ geçeceğine işaret ediyor. Avrupa’nın toptan gaz fiyatı olan TTF’ye bağlı doğalgaz vadeli işlemleri, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından Mart ayında tüm zamanların en yüksek seviyesi olan megavat-saat başına 230 Euro’dan işlem gördü. Avrupa genelinde ısı rekorları kıran kurak yaz bir kenara, Rus Gazprom, türbinlerle ilgili sorunları gerekçe göstererek Kuzey Akım boru hattından akışı azaltması, Avrupa’nın kıştan önce depolama kapasitesinin %80’ini doldurma hedeflerini de tehlikeye attı. Almanya’da enerji ile ilgili otoriteler, Almanya’nın Rusya’ya bağımlılığını sona erdirmenin uzun vadeli maliyetinin “çok yüksek gaz fiyatı” olacağı konusunda uyardı. TTF geçen haftayı 205 eur/megavat-saat seviyesinden rekora yakın tamamladı. Avrupa’nın Ukrayna’daki savaşla mücadelesi, Rus dışı enerji kaynak arayışı ve yetersiz yağışların etkisi ile Avrupa’nın büyüme motoru Almanya zorlu bir takvimle mücadele ederken, EURUSD paritesi de 1,0240 seviyesine gerileyerek haftaya başladı.
İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE), İngiltere ekonomisine yönelik beklentilerini açıkladığı para politikası karar metninde ekonomik görünüme yönelik çizdiği olumsuz tablonun ilk emaresini Cuma günü açıklanan ve Mart 2021’den beri ilk defa çeyreksel bazda daralma kaydeden büyüme verilerinde görüldü: Haziran’da aylık bazda %-0,6 daralarak 2Ç22’de çeyreksel olarak %-0,1 küçüldü. Veri sonrası GBPUSD paritesi, 1,21 seviyesinin diplerine kadar gevşedi. Düşük büyümeye rağmen, yüksek enflasyonla mücadele kapsamında BoE’nin Eylül ayından da 50bp faiz artırımına gitmesi, akabinde ise 25 baz puanlık artışlarla ayağını gazdan kesmesine ihtimal tanıyoruz. Sterlin ve EUR’da riskleri mevcut ekosistemde aşağı yönlü görmeye devam ediyoruz. Kısa pozisyonumuz olmasa da, alım yönünde şimdilik pek de bir heyecanımız bulunmuyor.
Altının ons fiyatı haftayı 1,800 dolar seviyesinde tamamlayarak 1,835 dolar seviyesinde olan hedefimize bir adım daha yaklaşırken, gümüşün ons fiyatı ise önemli bir eşik olarak takip ettiğimiz 20,80 dolar seviyesinden haftayı kapattı. 20,80 seviyesinin üzerinde temiz bir haftalık kapanış ile daha da yukarıda 22 dolar seviyesini takip edeceğiz. Gram altında ise, 1,023 TL teknik seviyesinin üzerinde en temiz kapanış Cuma günü 1,038TL ile kaydedildi. Teknik mânâda sahne sırası 1,065TL’de görünüyor.
Bültenimizde bir müddettir yer verdiğimiz Ethereum ise haftayı beklentimize paralel 1,824 dolar teknik seviyesinin üzerinde tamamlayarak 2,000 dolar seviyesinin kıyısında işlem görüyor. Ethereum’da uzun bir zamandır beklenen arge çalışmasının Eylül ayında gerçekleşmesine kesin gözüyle bakılıyor. Böylelikle blok zincirinin enerji tüketiminde %99,95’lik bir azalma ve hızlı işlemlere hazırlanıyor. Bitcoin ise psikolojik de olsa iki ay ardından sonra ilk kez 25,000 dolar seviyesine yükselerek yatırımcısının yüzünü güldürdü. Radar menzilinde, Ethereum’da 2,400 ; Bitcoin’de ise 28,800 dolar seviyesi görülüyor.
ABD’de ekonomisinin yüksek enflasyonla başa çıksa bile ciddi bir gerilemeden kaçınabileceğine yönelik inanışların ivme kazanması ile haftanın son iş gününü yükselişle tamamlayan ABD borsalarını takiben yeni gün ve hafta başlangıcında Asya piyasalarında karmaşık bir seyir hâkim. Gösterge endeks Tokyo borsası %1 yukarıda işlem görürken, Çin’de bu sabah açıklanan büyümeye yönelik verilerin analist tahminlerini yakalayamaması sonrasıda (yavaşlamada Pekin’in sıfır COVID politikası etkili oluyor) Çin merkez bankası talebi canlandırmak için borç verme faiz oranlarında indirime gitti.
Mali piyasaların gündeminde bugün içeride bütçe dengesi; dışarıda ise ABD NY FED imalat endeks takip edilebilir. Çarşamba günü FED toplantı tutanakları, Türkiye’de ise Perşembe günü TCMB faiz kararı veri takviminde ön plana çıkıyor.
Hindistan’ın Warren Buffett lakaplı en tanınmış hisse senedi yatırımcısı Rakesh Jhunjhunwala, Pazar günü hayatını kaybetti . Kendi kendini yetiştirmiş bir milyarder için “sahip olduğum tek kural, hiçbir kuralın olmamasıdır” sözü de kendisi ile birlikte tarihe geçmiş oldu.