Döviz
Kredi/mevduat oranı yüzde 95,25’e indi
Merkez Bankası’nın düşük politika faiziyle fonlanma imkanı, politika faizine göre yüksek kredi faizleri, kur korumalı TL mevduat ürünü ile artan…
Merkez Bankası’nın düşük politika faiziyle fonlanma imkanı, politika faizine göre yüksek kredi faizleri, kur korumalı TL mevduat ürünü ile artan mevduat ve yüksek net karlılıklara rağmen bankacılık sektörünün kredi mevduat oranı gerilemeye devam ediyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) aylık verilerine göre nisanda bankacılık sektöründe kredi mevduat oranı yüzde 95,25’e düştü. Geçen yıl aynı ayda bu oran yüzde 107,44 seviyesindeydi. Oranın gerilemesi bankaların mevduatı krediye dönüştürme konusunda isteksizliklerini gösterse de bankacılık sektörü kaynakları bankaların özellikle TÜFE’ye endeksli tahvil sahiplikleri sayesinde artan karlılıkların kredi verme ihtiyacını azalttığına dikkat çekti.
BDDK verilerine göre kamu mevduat bankalarının kredi mevduat oranı geçen yıl nisanda yüzde 102,4 seviyesinde iken bu yıl nisanda yüzde 91,2’ye indi. 11.2 puanlık bir düşüş görüldü. Yerli mevduat bankalarında da geçen yıl nisanda yüzde 99,68 olan kredi mevduat oranı bu yıl nisanda yüzde 89,22’ye düştü. 10.46 puanlık bir düşüş yaşandı. Yabancı sahipli mevduat bankalarında da geçen yıl nisanda yüzde 102,31 olan kredi mevduat oranı bu yıl nisanda 10.96 puanlık düşüşle yüzde 91,35 olarak hesaplandı. Mevduat bankaları arasında kredi mevduat rasyosu en fazla gerileyen kamu mevduat bankaları oldu.
En keskin değişim kasımda yaşandı
Yine BDDK verilerine göre bankaların kredi mevduat rasyosunda gerileme geçen yıl kasım ayı itibariyle daha keskinleşti. Aktif rasyosunun devreden çıkmasıyla birlikte kredi mevduat oranında geçen yılın başından itibaren düşüş yaşanıyordu. Ancak hem enflasyon görünümünün bozulmasının keskinleştiği hem de art arda gelen faiz indirimleri sonrasında döviz kurlarının oldukça hızlı yükselmeye başladığı kasım ayı itibariyle kredi mevduat rasyosu keskin düşüş yaşadı.
Sektör genelinde ekimde yüzde 100,31 olan kredi mevduat oranı kasımda yüzde 95,55’e inerken, kamu mevduat bankalarında ekimde yüzde 94,26 olan rasyo kasımda yüzde 89,70’e indi. Yerli özel mevduat bankalarında ekimde yüzde 94,80 olan rasyo kasımda yüzde 89,36’ya düştü, yabancı mevduat bankalarında da ekimde yüzde 96,45 olan rasyo kasımda yüzde 96,45’e indi. Ardından özellikle yerli mevduat bankalarında 80’li seviyeler gözlendi kamu mevduat bankaları her ne kadar bu yılın başında ivme kaydetse de son iki aydır kredi mevduat rasyosu onlarda da düşüş eğilimine girdi. Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Alpaslan Çakar da birliğin geçen haftaki genel kurulunda yaptığı konuşmada üye bankalar arasında mevduatın yüzde 92’sinin krediye gittiğini belirterek kredi mevduat oranının TL için yüzde 128, yabancı para için de yüzde 64 olduğunu belirtmişti.
Menkul kıymet toplamı yüzde 60 arttı
Bankacılık sektörü kaynakları bu düşüşte en önemli etkinin bu yıla sektörün karında damga vuran enfl asyona endeksli tahviller olduğuna dikkat çekti. Bankacılık sektörünün nisanda net karı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 707,8 artarak 34,9 milyar TL oldu. Analizlerde bankaların yurt içi fonlama maliyeti ile kredilerin faiz oranları arasındaki farkın artması ve enfl asyona endeksli tahvillerin büyümesinin sektörün karını yükselttiği belirtildi. BDDK verilerine göre geçen yıl nisana göre bankaların menkul kıymetler toplamı yüzde 59,76 artarken geçen yıl sonuna göre 4 aylık artış da yüzde 18,5 oldu. Bu durum bankaların kredi verme ihtiyacının da azalmasına neden oldu.
Bir diğer neden ise bankacılık kaynaklarına göre maliyetlerin ve yüksek enfl asyonun hem şirketlerin hem de bireylerin ödeme gücünü olumsuz etkilemesi. Bankaların artık kredi verirken aşırı temkinli davrandığına dikkat çeken bankacılık kaynakları bunun da kredi mevduat rasyosundaki düşüşte rol oynadığına işaret etti.
Bankacılık kaynakları bu durumun bir süre daha devam etmesini ve kredi mevduat oranında düşüşün de sürmesini öngörüyor.
Bankaların TÜFE endeksliden sabit getiriliye yönlendirme adımı
Bankaların ellerinde bulundurdukları TÜFE endeksli tahvillerin artması sadece kredi mevduat rasyosunu etkilemiyor. Enflasyonun artacağı beklentisi ve buna göre getiri beklentisinin artması Hazine’nin de maliyetlerini yükseltiyor. İşte dün Merkez Bankası yeni bir adım atarak tahvillerde bankaların sabit getiriliye yönlendirmeyi hedefledi. Merkez Bankası (TCMB) TÜFE’ye endeksli kıymetlerin iskonto oranının yüzde 15’ten yüzde 30’a çıkarılacağını belirtti. Yoğun ilgi gören TÜFE endeksli tahvillerin iskonto oranı iki kata çıkmış oldu. Düzenleme 24 Haziran’dan itibaren yürürlüğe girecek.
Bunun yanı sıra Merkez Bankası tüm swap işlemleri için uygulanan teminat blokajının minimum yüzde 45’inin DİBS sepetinden oluşmasına karar verdi ki önceki oranı yüzde 30 seviyesindeydi. Ayrıca bankalararası para piyasasında DİBS teminat bulundurma koşulunu yüzde 45 olarak belirlenmesine karar verildi. Hazine’nin yurtiçinde altın ve YP cinsi geçerli iskonto oranları uygulanarak sadece teminat olarak kabulü de kararda yer aldı. TCMB bankalara gönderdiği yazıda adımların “teminat havuzunda TL varlıkları destekleyici düzenlemeler kapsamında, APİ fonlamasında DİBS teminat kullanımını artırmak” için atıldığı belirtildi.
Dünya/Çebnem Turhan