Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

IMF: Krizden krize dünya nasıl tepki verebilir? Artan enflasyon ve yüksek borç nasıl dizginlenecek?

IMF Başkanı Kristalina Georgieva Carnegie Vakfı ile IMF’in ortak çalışmaları adına yaptığı konuşmada küresel ekonominin kriz üzerine krizle mücadele ettiği…

IMF: Krizden krize dünya nasıl tepki verebilir? Artan enflasyon ve yüksek borç nasıl dizginlenecek?

IMF Başkanı Kristalina Georgieva Carnegie Vakfı ile IMF’in ortak çalışmaları adına yaptığı konuşmada küresel ekonominin kriz üzerine krizle mücadele ettiği bu dönemde ekonomilerdeki kırılganlıklara ve

Georgieva pandeminin bitmediğine vurgu yaparken, zengin ve fakir ülkeler arasında daha fazla ayrışmaya neden olabileceğini söyledi. IMF Başkanı Rusya’nın Ukrayna ekonomisi için yıkıcı olan Ukrayna’yı işgalinin de yarattığı yüksek enerji ve gıda fiyatlarıyla dünya çapında şok dalgaları gönderdiğini ekledi. Georgieva uzun yıllardır ilk kez, enflasyonun dünyadaki birçok ülke için açık ve mevcut bir tehlike haline geldiğini, artan enflasyonun büyümeyi yavaşlatacağını, kişisel geliri de düşüreceğini vurguladı.

IMF’e göre çifte salgın ve savaş riskleri ile başa çıkma yeteneğimiz, dünya ekonomisinin jeopolitik bloklara bölünmesi, farklı ticaret ve teknoloji standartları, ödeme sistemleri ve rezerv para birimleri geliştirmesi ile iyice zorlaşıyor. Maliyetler yükselirken, tedarik zincirleri, Ar-Ge ve üretim ağlarının yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Bu yükün büyük kısmını da yoksul ülkeler ve insanlar üstlenmekte.

Daha Büyük Zorluklar, Daha Zor Seçimler

Küresel toparlanma, kısmen Omicron ile ilgili aksaklıklar nedeniyle Ukrayna’daki savaştan önce zaten ivme kaybediyordu. IMF ocak ayında, 2022 için küresel büyüme tahminini %4,4’e düşürdü ve savaş nedeniyle görünüm kötüleşti. Enflasyon, finansal sıkılaştırma ve Çin’deki sık, geniş kapsamlı kilitlenmeler küresel tedarik zincirlerinde yeni darboğazlara neden olurken ekonomik faaliyetleri de aksatıyor.  Sonuç olarak da IMF hem 2022 hem de 2023 için küresel büyümede daha fazla düşüş öngörmekte. Çoğu ülkede halen büyüme pozitif olsa da küresel GSYİH’nın %86’sını oluşturan 143 ekonomi için büyüme beklentileri aşağı yönde güncellenecek.

Georgieva’nın söylediği üzere Dünya Ekonomik Görünümü’nde açıklanacağı gibi savaş riskine maruz kalan ülkelerde büyüm büyük farklılıklar gösteriyor. Not düşürme ile karşı karşıya kalan ekonomiler arasında Afrika, Orta Doğu, Asya ve Avrupa’daki net gıda ve yakıt ithalatçıları yer alıyor.

Yüksek emtia fiyatları, birçok petrol, doğal gaz ve metal ihracatçısı için büyüme beklentilerini de artırmakta. Pandemi üzerine gelen bu durum zengin ve fakir ülkeler arasındaki uçurumu da derinleştirmekte.

Bunun da ötesinde, görünüm normal aralığın çok ötesinde olağanüstü derecede belirsiz: Bir taraftan savaş ve yaptırımlar tırmanabilir diğer yandan yeni Covid varyantları ortaya çıkabilir, iklime bağlı mahsul kayıpları artabilir. Gıda güvensizliği ise ciddi bir endişe kaynağı IMF’ye göre.

IMF Başkanı’nın önemli bir vurgusu gıda ve enerji fiyatları, tedarik zinciri sorunlarıyla birlikte, enflasyonu yukarı çekmeye devam ederken, 40 yılın zirvesine varan gelişmiş ekonomilerdeki enflasyonun daha önce tahmin edilenden daha uzun süre yüksek kalmasını öngörülmekte.

Georgiova’ya göre politika yapıcılar önemli bir sorunla karşı karşıyalar: kritik harcamaları sürdürürken ve dayanıklı büyüme için temeller oluştururken, yüksek enflasyonu ve artan borcu nasıl dizginleyecekler?

Kurtarma ve Dayanıklılık Oluşturmak

IMF’in önem listesine göre acil öncelikler Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek, salgınla yüzleşmek, enflasyon ve borçla mücadele etmektir.

Fon enflasyonun finansal istikrar için bir tehdit ve geçimini sağlamak için mücadele eden sıradan insanlar üzerinde bir vergi olduğunu vurgularken, beklentilerin bozulmasıyla enflasyonun daha yerleşik hale geleceğini ve giderek daha zor kontrol edileceğini söylüyor.  Merkez bankalarını açıkça iletişim kurmaya davet ediyor.

Gelişmekte olan ekonomilerin gelişmiş ekonomilerdeki parasal sıkılaştırmadan kaynaklanan potansiyel yayılma riskiyle karşı karşıya olduğunu, sadece daha yüksek borçlanma maliyetleri değil, aynı zamanda sermaye çıkışları riski de bulunduğunu ekliyor IMF Başkanı.

Bu zorlukların üstesinden gelmek için, borç vadelerinin uzatılması, döviz kuru esnekliğinin kullanılması, döviz kuru müdahalelerine ve sermaye akışı yönetimi önlemlerini sıralıyor.

Borç problemiyle yüzleşmek

IMF’e göre birçok politika yapıcı, artan borcu ele alırken harcamaları sosyal güvenlik ağları, sağlık ve eğitim alanlarında dikkatli bir şekilde önceliklendirilmeli ve en savunmasız olanları hedef almalı.

Adil vergi politikaları da dahil olmak üzere güvenilir bir orta vadeli mali yol çizilirken kamu borcu sürdürülebilirliğinden ödün vermeden bu desteği sağlamak için gereken alan yaratılmalı.

Bazı ülkeler için – özellikle de zaten borç sıkıntısı içinde olanlarda borçların yeniden yapılandırılması gerekecek. IMF kaynakları burada devreye sokulabilir.

Ayrıca, alacaklı koordinasyonundan yararlanabilecek diğer yüksek borçlu savunmasız ülkelere de genişletilmeli. Zamanında ve düzenli borç çözümü hem borçluların hem de alacaklıların çıkarına.

Bu adımlar tek başına kalıcı ve kapsayıcı bir toparlanma getirmeyecek. Bunun için politika yapıcılar, sürmekte olan büyük yapısal dönüşümlerin fırsatlarını yakalamaya odaklanmalı. Bunların en önemli ikisi yeşil geçiş ve dijital devrim.

IMF

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler