Ekonomi
İbrahim Can yazdı: YAPISAL REFORM ve SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK BİLİMİ
Türkiye’nin elektrik ihtiyacı için zeytinlik alanlara denk gelen madencilik faaliyetlerine kamu yararı gereği izin verilmiştir (Resmi Gazete: 01.03.2022). Almanya’nın kamu…
Türkiye’nin elektrik ihtiyacı için zeytinlik alanlara denk gelen madencilik faaliyetlerine kamu yararı gereği izin verilmiştir (Resmi Gazete: 01.03.2022).
Almanya’nın kamu yararına politikası; tarım, enerji, ekonomi ve sanayi-teknoloji için #sürdürülebilirlik bilimi esastır! Almanya’nın güneş enerjisi politikasını üç gösterge üzerinden Türkiye ile kıyaslamalı ortaya koyduğum veri tablosu da paylaşıyorum.
Sürdürülebilirlik bilim uzmanı olarak TBMM komisyonu için ücretsiz (!) bir rapor hazırlayarak milletvekillerine sunum da yapmıştım. Ancak hem iktidar hem de muhalefet partilerinin milletvekillerinin üyesi olduğu komisyondan çıkan karar “inşallah, maşallah” olmuştu. Buna karşın mesele rant olduğu zaman harikulade bir uzlaşma ve olağanüstü hızlı bir uygulama içinde olabiliyorlar.
Komedyen diye alay ettikleri Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski, ekonomi profesörü baba ve mühendis anne tarafından yetiştirilmiş, hukuk öğrenimi görmüş fakat kariyerinin erken evresinde sanat (oyuncu ve yazar) icra etmeyi tercih etmiştir. Politikaya atıldığında ise siyasetçilere yeniden güven inşa edilmesi vaadini sunarak %72 oy olarak tarihi bir başarı yakalamıştır. Siyasetçilere güven için tercih ettiği model nedir diye sorarsanız; Roma’nın iki bin beş yüz yıl önce yakaladığı kamu yönetimi başarısı ile aşağıda açıkladığım üç madde ile paraleldir:
1) Senatus: Toplumun önde gelen yaşlı ve bilge seçkinlerinden oluşan Roma halkının yönetim meclisi üyesidir.
2) Consul: Antik Roma medeniyetinin cumhuriyet ile yönetildiği dönemdeki en üst düzey yöneticileri ve bu yöneticiler ile birlikte kralın da danışmanlarını ifade eder.
3) Teknokrat: Kamu yönetiminin bütün karar verme süreçlerinin teknik uzmanların ellerinde olduğu bir yönetim şeklidir. Yönetim kademelerinde sadece bilgi, deneyim ve yetenek sahibi bilim insanları, mühendisler ve teknoloji uzmanları yer alır. Öz itibarıyla liyakatin esas alındığı yönetimde göreve gelen uzmanlardır.
Bu üç unsurlu yönetim modelinin başında hangi şahsın hangi unvanla (başkan, cumhurbaşkanı, kral ya da padişah) bulunduğunun hiçbir önemi yoktur. Ancak bu yönetimin demokratik hukuk devleti esası ile cumhuriyet ilkelerinden ayrıldığı noktada normlar hiyerarşisi ya da kuvvetler ayrılığı veya her boyutta bağımsızlık ve kendi kendine yeterli olmak en iyi komedyenin dahi sizi güldürmeyi başaramayacağı kadar acı bir tablo ortaya koyar.
Dr. Mahfi Eğilmez hocam bu ay “Yapısal Reform” kitabını piyasaya sürecek. İnanıyorum ki yine en çok satanlarda zirveye oturacak. Dünkü temasımızda ilettiği ve ortak görüşümüz olan düşüncemiz:
“Yapısal reform kavramı doğru anlaşılmadan Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem kavramından bahsetmek mümkün olamaz!”
Bunun için de yeniden başa dönmek ve yukarıda Roma üzerinden açıkladığım modelin kamu yönetiminde uygulanması böylece sürdürülebilir ekonomik kalkınması sağlanması gerekir.
Dr. İbrahim Can
Kurucu, Finansal Yönetim Danışmanı
I Can Advisory
Dolar şoku mu faiz artışı mı? & Rus ekonomisi dayanır mı? Peki Türkiye? | Kerim Rota
Özlem Derici Şengül yazdı: Rusya’ya karşı bütüncül yaklaşım
Fatih Özatay: Savaş Rüzgârları Eserken 2022’de Ekonomik Büyüme?